İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 826. hafta eyleminde "Ayşenur Şimşek için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Saat 12.00'de yayınlanan videoda Fehmi Tosun'un kızı Jiyan Tosun'un sunumuyla ilk sözü Ayşenur Şimşek'in ablası Fatma Şimşek alarak kardeşinin gözaltında kaybedilişini ve sonraki süreci anlattı. Ardında söz alan Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak hem Hasan Ocak'ın hem Ayşenur Şimşek'in gözaltında kaybedilişi üzerine konuştu.
Basın metnini okuyan kayıp yakını Türkan Ocak "...Devlet, gözaltında kaybetmeler ile ilgili etkin soruşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Kayıp yakınlarının tüm iddialarını araştırma, sorumluları belirleme ve cezalandırılma görevini yerine getirmiyor. Yaşam hakkı ve işkence yasağına ilişkin ulusal yasaların ve uluslararası sözleşmelerin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamıyor" ifadelerini kullanarak söze başladı.
Kaybetmeden önce polisin yoğun tehditleri var
Ocak Ayşenur Şimşek'in gözaltında kaybedilişi hakkında şunları söyledi:
"27 yaşındaki Eczacı Ayşenur Şimşek Ankara’ da yaşıyordu. 90’lı yıllarda sağlık emekçilerinin örgütlenme çalışmalarının içinde yer aldı. Sağlık -Sen Ankara Şubesi Kurucu Başkanı oldu. Bu çalışmaları yürüttüğü sırada iki kez gözaltına alındı ve ağır işkence gördü.
Ailesini defalarca telefonla arayan kişiler 'Bu işleri bırakmazsa sonu kötü olur' diyerek tehditlerde bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkartılan Ayşenur’un babası iki defa karakola çağırılarak 'kızın gelip teslim olsun yoksa onun için hiç iyi olmayacak' diye tehdit edildi. Ailesi son olarak 24 Ocak 1995 tarihinde Ayşenur’la görüştü ve o tarihten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı."
Gözaltına alındığı inkâr edilen Şimşek'in cansız bedeni Kırıkkale'de bulundu
"Bunun üzerine emniyete, savcılığa ve İçişleri Bakanlığı'na başvuran aileye 'Kızınız gözaltına alınmamıştır' denildi. Tüm yasal girişimleri sonuçsuz kalan aile, 21 Mart 1995 tarihinde yaptıkları basın açıklaması ile bir arama kampanyası başlattıklarını duyurdu. Kampanya devam ederken 11 Nisan 1995 tarihli Milliyet Gazetesinde, Kırıkkale’de bulunan bir kadın cesedi haberi yayımlandı. Bu haber üzerine Kırıkkale Savcılığı’na başvuran aile, 12 Nisan 1995 tarihinde kızlarının bedenine Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştı.
Otopsi raporuna göre 28 Ocak 1995 tarihinde öldürülen Ayşenur Şimşek’in bedeninde işkence izleri vardı. Kafasından ve göğsünden ateşli silahla yakın mesafeden vurularak öldürülmüş ve cansız bedeni 29 Ocak 1995 tarihinde Kırıkkale yolu kenarında bulunmuştu."
Şimşek'i katledenler cezasızlıkla korunuyor
Ayşenur Şimşek dosyasında 26 yıldır etkin bir soruşturma yürütülmediğini vurgulayan Ocak Şimşek'i kaybedenler, işkence ile katledenlerin cezasızlık zırhıyla korunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Kaç yıl geçerse geçsin biz Ayşenur Şimşek ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 127 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."