• Avukatların İstanbul'daki eyleminden kareler...
İstanbul
ÇHD ve ÖHD bugün gerçekleştirdikleri eylemle avukatlar üzerinde oluşturulan baskıya dikkat çektiler. 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Taksim Tramvay Durağı’nda buluşan yüzlerce avukat “Devrimci avukatlar onurumuzdur! Savunmaya özgürlük!” pankartı arkasında yürüdüler. Tutsak avukatların fotoğraflarını taşıyan avukatlar ellerine taktıkları kelepçelerle tutuklama terörüne dikkat çektiler.
Her Cuma tutuklama terörüne dikkat çekmek için yürüyüş yapanlar da avukatların eylemine katıldılar. “Faşizme karşı demokrasi, tutuklama terörüne karşı adalet istiyoruz!” pankartını açan kitle tutsak devrimci sanatçıların ve kamu emekçilerinin fotoğraflarını taşıdı.
ÇHD İstanbul Şubesi’ne yapılan yürüyüşte “Devrimci avukatlar onurumuzdur!”, “İşkenceci polis hesap verecek!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “ÇHD sumadı, susmayacak!” sloganları sıklıkla atıldı.
ÇHD önüne gelinirken kitleyi sokağın girişinde “Avukatlara yönelik saldırılara son!” pankartı karşıladı. Orhan Adli Apaydın Sokağı’nı miting alanına çeviren avukatlar sokak boyunca tutsak avukatların fotoğraflarını ve pankartlar asmıştı.
Kitle ÇHD önüne yaklaştığında ilk olarak “ÇHD susmadı, susmayacak!” sinevizyonu gösterildi. Kitlenin büyük beğeniyle izlediği sinevizyonda Av. Taylan Tanay ve Av. Selçuk Kozağaçlı’nın konuşmaları ile Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştirilen eylem görünütüleri büyük alkış aldı.
“Tutsaklar işçilerin, ezilenlerin, tüm muhalif kesimlerin avukatları”
Sinevizyonla devrimci avukatların susmayacağı bir kez daha ifade edilip dernek önüne geçildi. ÇHD önünde ilk sözü Av. Ali Şafak aldı. Şafak, müvekkil seçimleri, avukatlık tarzları nedeniyle tutuklu olduklarını söylediği ÇHD yönetici ve üyesi tutsakları selamladı. Tutsakların işçilerin, ezilenlerin, tüm muhalif kesimlerin avukatları olduklarını ifade eden Şafak, devrimci avukatlık geleneğini sürdüreceklerini söyledi. Tutuklama terörüyle aba altından sopa gösterildiğini ifade ederek bu tehdide karşılık “abayı atalı, sopayı kıralı çok oldu” dedi.
Basın açıklamasını okuyan ÇHD İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gülvin Aydın, Avukatlar Günü’nü kutlamayla karşılayamadıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Savunmaya yönelik pervasızca saldırıların hiç olmadığı kadar boyutlandığı, savunma hakkının ve halkın kar arama hürriyetinin ortadan kaldırılmak istendiği, yargının onlarca sorunu arasında meslek onurumuzun ve saygınlığımızın neredeyse yok edildiği, her gün onlarcamızın büyük avukatlık bürolarında düşük ücretlerle çalıştırılır hale geldiği bir dönemde bir kez daha kutlama için değil ama adalet istemek için, haklarımızı aramak için, var olan mücadelemizi daha da yükseltmek içim biraradayız.”
“Baskı ve sindirme politkaları nasıl hiçbir zaman işe yaramadıysa siyasal iktidarın kirli kara propagandayla bizleri itibarsızlaştırma politikaları da hiçbir işe yaramayacak” diyen Aydın, 5 Nisan’ın bir mücadele günü olduğunu ifade etti. Aydın açıklamaya şöyle devam etti: “Baskı ve sömürü düzeninin ortadan kalkması için verilen mücadeledeki yerimizi de alıyoruz. Devrimcilerin, işçi ve emekçilerin, Kürt halkının, öğrencilerin avukatlığını yapmaya işte bu nedenle devam edeceğiz. 5 Nisan Avukatlar Günü’nde mirasını devraldığımız Fuat Erdoğan’ı, Faik Candan’ı, Medet Serhat’ı ve katledilen diğer meslektaşlarımızı anıyor ve tüm tutuklu meslektaşlarımızı selamlıyoruz. ”
Açıklamanın okunmasından sonra Kandıra F Tipi Hapishanesi ve Bakırköy Kadın Hapishanesi’nden özgür tutsakların gönderdiği mesajlar okundu.
Bakırköy Kadın Hapishanesi’nde tutsak avukatlar “bizim umudumuz sizdedir” diyerek verilen mücadelenin önemine dikkat çekerken, Kandıra’daki tutsaklar ise savunmaya yönelik baskı ve saldırıların onları yıldıramayacağını ifade ederek verilen mücadeleyi selamladılar
Eylem Grup Yorum adına yapılan konuşma ve söylenen ezgilerle son buldu.
İzmir
Saat 19.00’da İzmir Barosu önünde toplanan avukatlar buradan Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne yürüdüler. Cübbeleriyle yürüyen avukatlar eylemde “İzmir Barosu”, “Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın/ İzmir Barosu”, “Savunmama dokunma/ İzmir Barosu” pankartları açtılar. Taleplerin yazılı olduğu dövizlerin taşındığı yürüyüşte Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne gelindiğinde basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Av. Sema Pekdaş okudu.
Pekdaş açıklamaya tutuklu avukatları selamlayarak başladı. Eylem yapma nedenlerini “tutuklu meslektaşlarımıza sahip çıkmak ve savunma susturulamaz demek için bir araya geldik” diyerek anlatan Pekdaş, tutuklu olan avukatların insan haklarını korudukları, savundukları, yargılama faaliyetinin demokratikleşmesi için çalıştıkları için cezaevlerinde olduklarını belirtti. Hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı için mücadelelerinin süreceğini söyledi.
Pekdaş son olarak açıklamayı şu sözlerle bitirdi: “Savunma ve hukuk devleti için hep birlikte varız ve mücadelede kararlıyız. Mücadelemizin, insan hakları için, adalet ve vicdan için olduğunu bütün dünyaya anlatmaya karalıyız. Susmadık, susmayacağız. Gün savunmanın hukuktan gelen gücünü kullanma günüdür. Gün mesleğimizi ve meslektaşlarımızı savunma günüdür. Gün mücadele günüdür. Yaşasın adalet ve vicdan. Kahrolsun faşizm.”
Eylem boyunca “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Devrimci avukatlar onurumuzdur1”, “ÇHD susmadı, susmayacak!”, “Savunmama dokunma!”, “Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın!” sloganları atıldı.
Eyleme KESK ve BDSP destek verdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul-İzmir