Ankara’ya KHK yürüyüşü sürüyor

Cemal Yıldırım, Resul Kalyoncu ve Muhammed Semih Karaoğlu’nun KHK’lara ve ihraçlara karşı yürüyüşü 3. gününde Sakarya'ya ulaştı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 04 Eylül 2020
  • 21:19

KHK'ların iptal edilmesi ve adalet talebiyle yola çıkan Cemal Yıldırım, Resul Kalyoncu ve Muhammed Semih Karaoğlu'nun yürüyüşü 3. gününde Sakarya'ya ulaştı.

KHK'lı direnişçiler Sakarya Eğitim Sen'şubesinde yaptıkları basın toplantısı ile 4 yıldır adalet aradıklarını belirterek, KHK’nin sadece işten çıkarma konusu olmadığını ifade ettiler.

“KHK soykırımdır”

Söz alan Cemal Yıldırım, “KHK ailelerimiz ile bizlerin soykırıma uğratılmasıdır. En doğal insani hakları, vatandaşlık haklarımızı kullanmamızın engellenmesidir. KHK demek insanların sürgüne gönderilmesi demektir. KHK demek, farklı biçimlerde ölen 538 insan demektir. KHK 21. yüzyılda bir soykırımdır. Her türlü adalet arayışımız yasaklanmaktadır. Bugün bile bu alanda yürümemiz engellenmektedir. Soykırım yaptılar, yapmaya devam ediyorlar ama teslim olmayacağız” dedi.

Ardından söz alan KHK’li Muhammet Semih Karaoğlu, yalnızca kendi talepleri için değil, son yıllarda artan hak taleplerine ses olmak için yola çıktıklarını vurguladı. Cinsel istismara, kadına şiddete karşı, insan, hayvan ve doğa hakları için “Tamamen adalet diyerek bu yola koyulduk” dedi. Devamında Herkesi toplumsal bir sözleşmede bir araya gelmeye davet ediyorum. Eğer bugün burada bir araya gelebildiysek, bu bütün ülke vatandaşlarının da bir araya gelebileceğinin de göstergesidir” ifadelerini kullandı. 

“Birlikte ses çıkarırsak bu faşizm düzenini yeneriz”

Resul Kalyoncu ise “Başıma kötü bir şey de gelmedi. Ama insanlarımızın başına gelen bizim başımıza geldi” dedi. Bu yüzden böyle bir yola çıktığını söyleyen Kalyoncu devamında şöyle konuştu: 

“Bu işin sonunda da barış kazanacak. Hepimiz, hep birlikte ses çıkarırsak bu faşizm düzenini yeneriz. Şimdiden önümüze engeller çıkarmaya başladılar. Daha da çıkaracaklar. Biz de onların dayatmalarına karşı yürüyüşümüzü devam ettireceğiz.”

İstanbul'dan Ankara'ya yolan çıkan direnişçiler her il ve ilçe giriş çıkışlarında jandarma ve polis baskısıyla karşı karşıya kaldıklarını, İstanbul'dan yola çıktıklarından beri polis ve jandarma ablukasıyla takip edilmekte olduklarını ifade ettiler.