Türkiye, Rusya ve İran devlet başkanlarının bugün Ankara’da gerçekleştirdikleri Suriye zirvesinde, siyasi geçiş süreci için “Anayasa Komitesi’nin oluşumu çalışmalarının tamamlandığı” açıklandı.
Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen zirve öncesinde taraflar, beraberindeki heyetlerle birlikte ikili görüşmeler yaptıktan sonra Erdoğan, Ruhani ve Putin bir araya geldi.
Erdoğan: Anayasa komitesi ile ilgili pürüzler giderildi
Görüşme sonrasında gerçekleşen ortak basın toplantısında ilk olarak AKP şefi Tayyip Erdoğan konuştu. Anayasa komitesinin oluşturulmasıyla ilgili pürüzlerin giderildiğini ifade eden Erdoğan “Bugünkü istişarelerimizde usul kuralları konusunda BM ile eşgüdümlü bir şekilde sonuçlandırarak, çalışmaların bir an önce başlamasını kararlaştırdık” dedi.
Görüşmelerde Fırat’ın doğusunun da ele alındığını söyleyen Erdoğan “en büyük tehdit kaynağı” diyerek PYD’yi hedef aldı. Suriye’nin ve İran’ın karşı çıktığı ABD varlığı ve “güvenli bölge” adı altında yürütülecek yeni ilhak politikalarına dair de “ABD ile 2 hafta içinde uzlaşamazsak kendi harekat planımızı uygulamaya başlayacağımızı buradaki dostlarımıza da anlattım” diye ekledi.
Ruhani’den Adana Mutabakatı vurgusu ve ABD işgaline tepki
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin Suriye’ye nüfuz etme çabalarını hedef aldı ve İdlib’de devam eden gerilime değindi. İdlib mutabakatının beklendiği gibi gitmediğini söyleyen Ruhani, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği hususlarına ciddi bir şekilde riayet edilmeli” ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte üç ülkenin bu konuda ortaklaştığını ifade eden Ruhani ABD’nin Suriye’yi bölmeye çalıştığını söyledi. Trump’ın Suriye’yi terk edecekleri sözünü, “akıbeti diğer sözleri gibi oldu” diye hatırlatan Ruhani “ABD’nin Suriye’de asker bulundurması meşru değildir, ABD güçleri bir an önce bölgeyi terk etmelidir” dedi.
Ruhani, Türkiye ve Suriye arasında “Adana Mutabakatı”na işaret ederek “iki tarafın endişelerini giderebilir” diye konuştu.
Putin de İdlib’e dikkat çekti
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in açıklamasında da İdlib’deki tabloya dair eleştiri yer aldı. “Çatışmalar endişe verici” diyen Putin, “Bu bölge teröristlere bir sığınak olmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Suriye’nin toprak bütünlüğüne de vurgu yapan Putin “Suriye’nin nüfuz alanlarını bölmek kabul edilemezdir” dedi. Putin ayrıca, Türkiye, Rusya ve İran’ın “ülke düzenini yeniden tesis etmek ve sosyal, ekonomik canlandırmayı gerçekleştirmek için katkı sağlayacağı” temennilerini dile getirdi.
Üç ülkeden ortak açıklama
Tarafların imza attığı ortak açıklamada dikkat çeken başlıklar arasında da İdlib, kuzeydoğu Suriye ve Anayasa komitesi konuları yer aldı.
Sputnik’te yer alan habere göre, Kuzeydoğu Suriye ile ilgili “ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğü” vurgusuyla birlikte şu ifadeler kullanıldı:
“Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş; Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir.”
İdlib’de 17 Eylül 2018 mutabakatının gereklerinin yerine getirilmesinin altı çizilen açıklamada şöyle denildi:
“‘Heyet Tahrir Şam’ terör örgütünün bölgedeki varlığını artırmasından duydukları ciddi kaygıyı ifade etmişler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyid etmişlerdir.”
Açıklamada, Anayasa Komitesi’nin oluşumu çalışmalarının tamamlandığına değinildikten sonra şu ifadeler yer aldı:
“BM Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’in usul kuralları hakkında Suriyeli taraflar arasında anlaşma sağlama çabalarına desteklerini yinelemişlerdir. Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin kararları uyarınca, Anayasa Komitesi’nin çalışmalarına Cenevre’de başlamasını kolaylaştırmaya hazır olduklarını teyid etmişlerdir.”