Ankara'da Ulucanlar anması

Sermaye devletinin 26 Eylül 1999 yılında Ulucanlar Hapishanesi'nde gerçekleştirdiği katliam ve katliam karşısında ortaya konan direniş devrimci-ilerici kurumlar tarafından anıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Eylül 2021
  • 17:10

Sermaye devletinin 26 Eylül 1999 yılında Ulucanlar Hapishanesi’nde gerçekleştirdiği katliam ve katliam karşısında ortaya konan direniş devrimci-ilerici kurumlar tarafından anıldı. BDSP, Alınteri, HDP, SMF, Partizan ve Kaldıraç tarafından örgütlenen anma Karşıyaka Mezarlığı’nda saat 14.00’de Önder Gençarslan, İsmet Kavaklıoğlu ve Mahir Emsalsiz’in mezarı başında yapıldı.

Anma devrim şehitleri şahsında yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Ulucanlar şehitlerinin isimleri okunarak “yaşıyor” sloganı atıldı. Sonrasında kurumlar adına açıklama okundu. Açıklamada şu noktalara değinildi:

Bundan 22 yıl önce tarih 26 Eylül 1999’u gösterdiğinde devlet Ankara’nın göbeğinde iş makineleri, gerçek mermi ve kimyasal gazlarla Ulucanlar hapishanesine saldırdı. Gerçekleşen saldırıda 10 devrimci tutsak vahşice katledildi.

‘Sayım vermiyorlar, kaçacaklar’ gerekçesiyle vahşi katliama sözde gerekçe hazırlandı. Katletmek için gelmişlerdi. ‘20-30 kişiyi gözden çıkardık, çekinmeyin’ diye emirler aldıkları telsiz konuşmalarına kadar yansıyordu. Katledileceklerin isimleri saldırı anında önden haykırılıyordu. Saldırıdan yaralı kurtulanlar hapishane hamamına götürülerek burada işkenceye devam ediliyordu.

Ulucanlara saldırı için ortaya konan gerekçelerin yalan olduğu ilerleyen süreçte bir bir ortaya çıktı. Devletin asıl hedefi gerçekleştirdiği saldırı ve vahşi katliamla tutsakları teslim alabilmek ve tüm topluma gözdağı verebilmekti. Ulucanlar katliamı öncesi dönemin başbakanı Ecevit, efendisi ABD’ye gitmeden önce ‘İçeriye hakim olmadan, dışarıya hakim olamayız.’ diyerek asıl hedefin ne olduğunu ortaya koymuştu.

 Katliamla hakimiyetlerini arttıracaklarını sananlar bir kez daha yanıldılar. Düzenin kimliksizleştirme ve teslim alma saldırısına karşı tutsaklar can bedeli bir direniş ortaya koydular. Düzenin efendilerine devrimci tutsakların verdiği cevap ‘ölürüz ama teslim olmayız’ oldu. Gerçekleşen saldırı ve vahşi katliama rağmen devrimci irade teslim alınamadı.”

Açıklamanın ardından katliam tanıklarından Mahmut Konuk’a söz verildi. Katliamı ve direnişi aktaran Konuk’un anlatımının ardından Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Atölyesi müzik dinletisi gerçekleştirdi. 

Anma etkinliğinin ardından hemen yakınlarda bulunan devrim şehidi Özgür Kemal Karabulut’un da mezarında kısa bir anma gerçekleştirilerek anma programı sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara