Kalitesiz beton ürettiğini tespit ettiği bir beton firmasının sahibinin, kendisine kestiği cezaları gerekçe göstererek ismini KHK listelerine yazdırdığı mimar Alev Şahin’e oturma eylemi yaptığı için kesilen idari para cezaları hukuka aykırı bulunarak mahkeme tarafından iptal edildi.
Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’in haberine göre, Düzce 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin verdiği kararında, AYM’nin daha önceden verdiği benzer bir davanın kararına atıfta bulunarak “Fikirlerin silahsız ve saldırısız başka bir ifade ile barışçıl bir şekilde ortaya konabilmesi için toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı kapsamında barışçıl olmadığına, kamu düzeninin bozulduğuna veya bozulma tehlikesinin ortaya çıktığına, oturma eyleminin gerçekleştiği cadde veya sokaklarda eylemin başladığı tarihten bu yana sosyal yaşamın akışının kesildiğine dair somut bir tespit ve değerlendirme bulunmadığından hukuka uygun olmayan idari para cezalarının iptaline karar verilmiştir” denildi. Şahin’e 100 bin TL’ye yakın idari para cezası verilmişti.
Düzce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ndeki görevinden 6 Ocak 2017 tarihli 679 sayılı KHK ile atılmasının ardından Düzce’nin en işlek caddesinde oturma eylemine başlayan mimar Alev Şahin, kendisine kesilen 100 bin TL’ye yakın idari para cezasına itiraz etti.
AYM kararına atıf
İtirazı kabul eden Düzce 2. Sulh Ceza Hâkimliği kararında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Z.G.A. hakkında verilen ‘hak ihlali’ kararına atıfta bulunularak “Keyfi uygulamalardan ve usulsüz sınırlandırmalardan kaçınılması için barışçıl bir toplantıya tedbir almak veya alınan tedbirlere aykırı davrananlara ceza vermek suretiyle yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğunun derece mahkemelerince ilgili ve yeterli gerekçeyle ortaya konulması kamu düzeni ve başkalarının haklarının korunması ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının kullanılması arasında adil bir denge kurulması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Kararda, “Somut olayda kamu düzeni ile ilgili olarak günlük hayatın akışında kişinin eylemi nedeniyle herhangi bir somut ihlal tespiti yapılmadığı gibi kamuya rahatsızlık veren hoşgörü sınırlarını aşan durumlar ispat edici derecede ortaya konulmamıştır” denildi.