“Akbelen Ormanı’na dokunmayın” diyerek başlatılan nöbet eylemi ikinci yılında. Akbelen Ormanı’nda yapılan buluşmaya çevre köylerden pek çok kişi katıldı.
“Akbelen Yuvamız Vermeyeceğiz” sosyal medya sayfasında “Limak ormanı terk edene kadar burada olmaya devam edeceğiz” kararlılığını belirten direnişçiler şu mesajı paylaştı:
Akbelen’de bir araya gelen emekçilerden biri şunları dedi:
“Havamızı, suyumuzu, vatanımızı, toprağımızı bu beşli çetelere yedirmeyeceğiz. Biz direne direne kazanacağız.”
Termik santralleri istemeyen bir işçi şunları dedi:
“Termik santralleri bizim 40 senedir, havamızı kirletti, fark etmedik. Elimizden suyumuzu aldı fark ettik ama geç kaldık. Bodrumda şimdi suyu yok. Kömür santralleri kapanması gerekiyor. Baca gazında çalıştım 18 ay. Orada unutkan olmaya başladım. Fark ettim ve işten çıktım. Doktora gittim, emar çekti, sen tozlu ortamda çalışmışsın dedi. Köyümüzde kanser sayıları arttı. Seçim yapmamız lazım ya su ya elektrik.”
Bir emekçi kadın şunları dedi:
“Biz yerimizi vermek istemiyoruz. Çamları vermek istemiyoruz. Dağda çok gezdim. Burada doğduk, biz derelerimizi vermek istemiyoruz.”
Başka bir emekçi ise şunları vurguladı:
“Termik santralleri bütün hastalıkları üzerimize saçıyor. Eskiden bu kadar kanser hastası yoktu. Termik santral kurulduğu için. Desteğe geldik.”
“Deştin’de çimento fabrikası istemiyoruz”
Deştin’de çimento fabrikasına karşı mücadele eden bir kadın şunları ifade etti:
“Muğla’nın her köşesini ele geçirmeye çalışıyorlar. Deştin’de bir çimento fabrikası yapmak istiyorlar. Biz adalet nöbeti başlattık, 2. İdare Mahkemesi’nde. Biz nöbetimizin ikinci gününde bilirkişi iddianamesini açıkladılar. ÇED’i iptal edin, yürütmeyi durdurun”
