Ağar’ın soylu soslu soysuz gölgesi!

Bugün hukuksuzluğun geçer akçe olduğu tek adam rejiminde Ağar-Soylu’nun daha birçok benzer vakasının olacağını biliyoruz. Tecavüzlerin, işkencelerin ve öldürmelerin yaşandığı vakalara yönelik inceleme ve yargılamalar ancak kamuoyu baskısıyla oluyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Ekim 2020
  • 23:40

Türkiye siyasal tarihi birçok siyasi cinayet ve katliamla doludur. Bazı iktidar dönemlerinde özgün cinayetlere tanık olduk. Kenan Evren’in başında olduğu 12 Eylül faşist cuntası, 17 yaşındaki Erdal Eren’i asmak için yaşını büyüttü ve astırdı. Bu dönemin emniyet müdürü Mehmet Ağar 1981 yılında devrimci önderlerden Süleyman Cihanı gözaltına alıp işkencede katletti. Gözaltından kaçtı süsü vermek için Bostancı’da bir binanın 6. katından aşağı attırdı. Sonrasında götürüp kimsesizler mezarlığına gömdü. Her hükümetin vazgeçilmesi olan Ağar’ın Özal, Demirel ve Çiller hükümetleri dönemlerinde sayısız cinayetine, gözaltında kaybetmelerine tanık olduk. Muhalif ve öteki gördükleri insanlara gözaltında tecavüzleri, Kürt köylülerine dışkı yedirme utancını da yaşattılar Türkiye halklarına...

Erdoğan rejimi boyunca benzer uygulamalar kesintisiz sürdü desek yanılış olmaz. Bu sürecin hukuksuz uygulamaları insan hakları ihlalleri raporlarına bakıldığında açık şekilde görülecektir.

Ağar 1981’den beri Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri, gözaltında kaybetmeler, tüm gayri meşru uygulamaların planlayıcısı, azmettiricisi ve tetikçisidir. Devletin dokunulmaz “kara kutu”sudur. Bir tuğla çekse yıkılacak bir ülkenin vazgeçilmez kadrosudur.

Niye bu zatı yazıyoruz. Çünkü onun tedrisatından geçmiş, onun gölgesinde saklı olan Ağar-Erdoğan-Soylu’yla bir dönemi yaşıyoruz.

Soylu, Ağar ne yaptıysa onu aratmayan tüm zalimlikleri yaptı, yapıyor.

İnsanlar gözaltında kayboluyor, aylarca kayıp bilinenler emniyet müdürlüklerinde çıkıyor. Faili “bulunmayan” cinayetler işleniyor. İçişlerinden sorumlu Bakan Süleyman Soylu’yu hiçbiri ilgilendirmiyor. Sokak ağızıyla insanları tehdit ediyor. Kendisi “başıbozuk” asker gibi görevi kötüye kullanmaktan imtina etmiyor...

İnsanlığa karşı işlenmiş suçlarla dolu karnesine en son, Van’ın Çatak ilçesinde Osman Şiban ve Servet Turgut isimli iki Kürt köylünün gözaltı sonrası helikopterden aşağı atılması yazıldı. Günlerdir yaşam savaşı veren bu köylülerden 7 çocuk babası Servet Turgut ne yazık ki hayatını kaybetti.

Bugün hukuksuzluğun geçer akçe olduğu tek adam rejiminde Ağar-Soylu’nun daha birçok benzer vakasının olacağını biliyoruz. Tecavüzlerin, işkencelerin ve öldürmelerin yaşandığı vakalara yönelik inceleme ve yargılamalar ancak kamuoyu baskısıyla oluyor. Tiyatrovari bu yargılamalar ise, göstermelik gerçekleşiyor. “Sanıklar” Soylu ve siyasi erkin talimatıyla salıveriliyorlar.

Tek adamın gizli kolu olan Ağar’ın sahadaki soylu soslu soysuz adamı, insanlık karşısında ağır bir suçludur. Demokrasinin asgari koşulunun olduğu, yargının yargı vasfını zerre kadar koruduğu bir ülkede dahi yargılanmaktan kurtulmayacak bir azmettirici konumundaki bir suçludur!

M. İmran