Ölüm orucunda olan Av. Aytaç İnsan ve Av. Ebru Timtik için, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) İzmir şubelerinin çağrısıyla eylem yapıldı.
Saat 18.30’da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan eylemde basın açıklamasını bileşenler adına ÇHD üyesi Av. Dinçer Özgür Çalım okudu. Çalım, süreci şöyle özetledi:
“3 yıldır hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan meslektaşlarımız Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal’ın da aralarında bulunduğu 18 meslektaşımızla ilgili toplam 159 yıl cezaya hükmedilmiş, dosyadaki tüm hukuksuzluklara rağmen itirazlar reddedilmiştir. Gelinen aşamada dosyaları Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde bulunan meslektaşlarımız Aytaç Ünsal 186 gündür, Av. Ebru Timtik 217 gündür adil yargılanma talebiyle ölüm orucundadır.”
Her iki avukatın da hayati risk altında ve tek başlarına günlük yaşamlarını devam ettiremeyecek durumda olduğu belirtilen açıklamada, Adli Tıp Kurumu’nun her iki avukat hakkında “cezaevi şartlarında kalmalarının sağlıkları açısından uygun olmadığı” kararı verdiği hatırlatıldı ve savcılığın istemi doğrultusunda 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “tahliye talebinin reddi ve hastanede tedavi altına alınmaları” kararına hükmettiği belirtildi.
Devamında avukatların zorla müdahale tehdidiyle hastaneye kaçırıldığı şöyle aktarıldı:
“Meslektaşlarımızın hastahaneye kaldırıldıkları tarafımıza bildirilmiş olmasına rağmen hangi hastaneye götürüldüklerini yoğun uğraşlar sonucunda ancak öğrenebildik. Avukat arkadaşlarımızla görüşebilmek için gece boyunca nöbetçi savcıya ulaşılmaya, avukat görüşü ve refakatçi başvurusu yapılmaya çalışılmış ancak nöbetçi savcının görev başında olmaması ve ilerleyen saatlerde de gelmemesi nedeniyle yazılı talimat alınamadığı için görüş ya da refakatçi sorunu çözülememiştir. Av. Ebru Timtik'in yanına refakatçi verilmesini büyük uğraşlar sonucunda ancak kabul ettirilebilmiştir. Yine Av. Aytaç Ünsal’ın tutulduğu Kanuni Sultan Süleyman hastanesinin bahçesinde çok yoğun bir giriş çıkışı olan pandemi kliniği bulunması nedeniyle yapılan görüşmeler sonucunda Covid-19 testleri sonrasın ölüm orucunda bulunan meslektaşlarımızın yanına refakatçi verilmiştir.”
“Onlar adil yargılanma talep ediyor, tedavi değil”
Bu yapılanların avukatlara zorla müdahale hazırlığı anlamına geldiği dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Ölüm oruçlarına yapılan zorla tıbbi müdahalenin sonucunun sakat kalma ve ölüm olduğu herkesçe bilinmektedir ki, ‘tedavi’ adı altında zorla sevk edildikleri hastanede zorbalık altında yaşam mücadelesi vermektedirler. Nitekim kendilerinin de söyledikleri gibi, onlar ‘hasta olmayıp’ tedavi talep etmemişler, adil yargılanma talep etmektedirler. Adil yargılanma taleplerine sebep hukuksuzluğu gölgelemek için bir başka hukuksuzlukla doğrudan yaşam hakları hedef alınmak istenmektedir. Hapishanede kalamayacaklarına dair rapor olduğu halde hapishaneden daha kötü şartlar altında tutulan meslektaşlarımız büyük risk altındadır. Meslektaşlarımız biran önce serbest bırakılmaları gerekmektedir.”
Açıklamanın ardından on dakikalık oturma eylemi yapıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir