İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, 633. F Oturması eylemini gerçekleştirdi.

İHD İstanbul Şubesi önünde düzenlenen eylemde, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan hasta mahpus Kemal Özçelik'in sağlık durumuna dikkat çekildi. 

“Ağır hasta Kemal Özçelik serbest bırakılsın!” ve “Tedavi haktır engellenemez!” pankartlarının açıldığı eylemde şunlar belirtildi: 

“30 yıllık mahpus Kemal Özçelik; ileri derecede Kalp yetmezliği, Hipertansiyon, Diyabet, göz damarlarındaki tıkanıklığa bağlı görme kaybı, yaygın ödem, solunum yetmezliği, unutkanlık, böbreklerde fonksiyon kaybı ve taş, vücutta yaygın ve sürekli ağrı, yürüme ve uyuma güçlüğü gibi ciddi sağlık sorunları yaşamakta, düzenli ilaç kullanmaktadır. Mevcut hastalıkları nedeniyle kişisel ihtiyaçlarını dahi başkalarının yardımı ile yapabilmekte, düzenli tedavi, bakım ve kontrol altında tutulması gerekmektedir.”

Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: 

“Böbrek hastalığı nedeniyle acil ameliyat olması gerektiği söylenmesine rağmen ameliyat edilmeyen ve 15 gün önce durumunun ağırlaşması üzerine Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi yoğun bakım servisine yatırılan Özçelik’in ağabeyi anlatımında ‘Kardeşimin böbrekleri bitmiş, akciğerinde enfeksiyon var, nefes almakta güçlük çekiyor, kardeşim 11 gündür yoğun bakımdaydı, bugün açık servise aldılar. Ayakları şiş içinde, yürüyememesine rağmen ve sürekli yatar halde olmasına rağmen ayaklarından kelepçe ile yatağa bağlı, sanki uçacak. Kardeşim ölümle kalım arasında, kardeşim bırakılmalı.  …Kardeşimin yasal olarak 25 gün sonra verilen cezası doluyor, zaten bırakılacak. Şimdi bırakılsın. Durumu ağır, ölmeden onu almak istiyoruz. Bırakılması halinde kardeşim yine tekerlekli sandalyede yaşaması gerekiyor, ona özel ev tutmak zorundayız.

Çünkü toplu evde yaşayacak kadar sağlıklı değil, kardeşimi ölmeden bırakın!’ Demiş, yetkililere sesini duyurabilmek için yardım talep etmiştir.”

Eylem, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın!”, “Kemal Özçelik serbest bırakılsın!”, “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır!” ve “İnsan haklarıyla insandır!” sloganlarıyla son buldu.