Üniversite Dayanışmaları, 21-22 Mart tarihlerinde online forumda buluştu. İki gün süren merkezi forumun ilk günü Dayanışmaların Merkezi Koordinasyonunun işlevi, misyonu ve işleyişi tartışılırken, ikinci günde, önümüzdeki dönemin mücadelesine dair başlıklar üzerine öneriler sunuldu, kararlar alındı.
Yaklaşık 150 öğrencinin katıldığı online forumun ilk gününde öncelikle Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyım rektör ile gelişen gençlik hareketi ele alındı. Üniversite dayanışmalarının bu hareketlilik ile birlikte kurulduğuna değinilerek, dayanışmalardan oluşan Merkezi Koordinasyonun rolü, misyonu, işlevi üzerine tartışmalar gerçekleştirildi.
İÜ Dayanışması’ndan bir öğrenci Merkezi Koordinasyonun misyonu üzerine konuşma yaptı. Direniş ile gençliğin dinamik kesimiyle buluşulduğunu ifade etti. Merkezi Koordinasyonun ve merkezi forumların en geniş anlamıyla gençlik mücadelesinin bileşenlerinin “söz, yetki, karar” mekanizması olduğunu ifade etti. Düzenli aralıklar ile toplanacak forumların, gençlik mücadelesinin ortak taleplerini, mücadele hattını belirleyeceği, Merkezi Koordinasyonun ise bu ortak talep ve mücadele hattı ekseninde çalışmayı örgütleyip koordine edeceğini vurguladı.
İstanbul Üniversitesi’nden başka bir öğrenci ise ortak bir şeyler yapmanın önemi üzerinde durarak “Merkezi Koordinasyon’un karar alma mekanizması olmaması” gerektiğini savundu.
Marmara Üniversitesi’nden çok sayıda öğrenci söz aldı. Genel olarak Dayanışmaları, Boğaziçi eylemleri ile birlikte gelişen süreci değerlendirerek ortak iş yapmanın önemi ve karar alma gerekliliğinden bahsedildi.
Boğaziçi Üniversitesi’nden bir öğrenci “Merkezi Koordinasyonda belirlenen kampanya sürecinin pratikte uygulanmasında tıkanma yaşandığını, koordinasyonun daha işlevsel hale getirilmesi gerektiğini” ifade etti.
İÜ Dayanışması’ndan bir öğrenci İÜ-C Hadımköy Dayanışması’ndan bir öğrenci, YTÜ Dayanışması’ndan bir öğrenci ortak karar alma gerekliliği üzerine konuştu.
Hacettepe Üniversitesi’nden bir öğrenci Ankara’da gelişen süreci değerlendirdi. Merkezi Koordinasyon’un gençlik hareketine yön verme kaygısının anlamlı olduğunu ve yarına bir hazırlık olması gerektiğini vurguladı.
Hacettepe Üniversitesi’nden başka bir öğrenci ise coşkulu bir konuşma yaparak “Üniversiteler büyük bir kuşatma altında, artık tartışmaları geride bırakıp güçlü talepler ile harekete geçmek gerekiyor” dedi. Politik hattın güçlü bir şekilde forumlarda ortaya konulacağını, Merkezi Koordinasyonun da bunu koordine edeceğini ve böylelikle daha işlevsel olacağını belirten öğrenci Lenin’den bir alıntı yaparak “Dün erkendi, yarın geç, zaman tamam bugün” dedi.
Hacettepe’den bir başka öğrenci de “Biz üniversitelerimizde ‘söz, yetki, karar’ mekanizmalarından bahsediyoruz. Bugün dayanışmalar ve oluşturacağımız koordinasyon bunun sağlanması anlamına geliyor.” dedi.
Ege Üniversitesi’nden bir öğrenci Boğaziçi eylemleri ile birlikte İzmir’de ilerleyen sürece değinerek dayanışmaların henüz ortak bir irade koyabilecek nitelikte olmadığından bahsetti.
Koç Üniversitesi’nden bir öğrenci söz alarak sürecin Merkezi Koordinasyon’un işleyişinin “bürokratikleşeceği” üzerine bir konuşma yaptı.
Forumun sonunda yapılan tartışmalar kapsamında, Merkezi Koordinasyonun bir ihtiyaç olduğu, ve hareketin ileriye taşınması için merkezi forumlarda belirlenen ortak taleplerin ve mücadele hattının Merkezi Koordinasyon tarafından koordine edilmesi üzerinde ortaklaşıldı.
“Bundan Sonrası Hepimizde” kampanyası tartışıldı
22 Mart günü forumun ikinci başlığı ekseninde, devam eden “Bundan Sonrası Hepimizde” kampanyası ve kampanyanın geleceğine dair bir toplantı daha gerçekleştirildi. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı forumun ikinci oturumunda canlı tartışmalar yapıldı. Kampanya sürecine ve gidişatına dair çok sayıda söz alınarak değerlendirmeler yapıldı. Değerlendirmeler ekseninde kampanyanın geleceğine dair tartışmalar yürütülürken kampanya çalışmasının, temel talepler ekseninde merkezi ve güçlü bir şekilde ilerlemesi yönünde vurgular ve öneriler geldi. Tartışılan ve gündeme alınan öneriler ise; Açık ders ve merkezi forumlar, 1 Mayıs süreci, büyük öğrenci buluşması ve Boğaziçi’nde başlayan boykotun tüm üniversitelerde gündemleştirilmesi oldu.
Kampanya ekseninde belirlenen taleplerin güncelliği ve politik muhtevasının önemi ele alınarak bundan sonraki süreçlerde talepler ekseninde açık dersler ya da forumlar gerçekleştirilmesi konuşuldu. Bu açık dersler ya da forumların, kampanyanın taleplerini kitlelere taşıyabilmek ve sahiplendirebilmek açısından önemli olduğu vurgulandı. Bunun yanında yükselen gençlik mücadelesinin sokak eylemleri ile güçlendirilmesine vurgu yapıldı. Kampanya sürecinin bitişinde, mücadelenin tüm dinamiklerinin örgütlediği, kampanyanın taleplerinin vurgulandığı merkezi bir öğrenci buluşması-mitingi yapılması tartışıldı.
Uluslararası birlik ve mücadele günlerinin de ele alındığı toplantıda, 1 Mayıs Uluslararası İşçi ve Emekçi Bayramı’nda üniversitelilerin kendi talepleriyle alanlarda olmasının öneminin büyük olduğu ve üniversite dayanışmalarının bu kapsamda gündemi ele alarak süreci örgütlemesi gerektiği vurgulandı.
Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen boykot sürecinin nasıl ilerlediği ve boykotun nasıl bitirilmesi gerektiğine dair öneriler geldi. Boykotun, tüm üniversitelerde ve liselerde tek günlük boykot ve kent merkezinde geniş bir eylemlilik ile sonlandırılması üzerinde duruldu.
Forum, iki gün boyunca tartışılan ve alınan kararların kamuoyuna bir irade beyanı olarak deklare edilmesi kararıyla sonlandırıldı.
Foruma, Boğaziçi Dayanışması, İstanbul Üniversitesi Dayanışması, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Hadımköy Dayanışması, Marmara Üniversitesi Dayanışması, Yıldız Dayanışması ve YTÜ öğrencileri, İstanbul Teknik Üniversitesi Dayanışması, Hacettepe Dayanışması, Ege Üniversitesi Dayanışması, Dicle Üniversitesi Dayanışması, Mülkiye’den, İLEF’ten öğrenciler, Maltepe Üniversitesi Dayanışması, Koç Üniversitesi Dayanışması, Dokuz Eylül Üniversitesi Dayanışması, Gelişim Üniversitesi’nden öğrenciler katıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul