ODTÜ’de bir grup öğrenci, öğrencilerin 9 aylık uzaktan eğitim sürecine ışık tutmak ve anketin sonucunu rektörlüğe göndermek adına 4500’den fazla öğrencinin katıldığı bir anket düzenledi. Evrensel’den Sıla Altun’un haberine göre, anket sonuçlarını içeren rapor 23 Aralık tarihinde yayınlandı. Ankete mühendislik fakültesinden 2588, fen edebiyat fakültesinden 983, mimarlık fakültesinden 236, iktisadi ve idari bilimler fakültesinden 400 öğrenci katıldı. Rapor; sağlık, teknolojik imkanlar, öğrencilerin yaşadığı maddi sıkıntılar, uzaktan eğitimin niteliği ve geçen dönem uygulanan Pass/Fail sistemine dair öğrencilerin düşüncelerini içeriyor.
Yayınlanan rapora göre katılımcı öğrencilerin yüzde 13’ü Covid19 salgınına yakalanmış, yüzde 27’sinin yaşadığı alanda Covid19 geçirmiş kişiler mevcut ve yüzde 32’si ise enfekte olmuş kişi ile temasa geçtiği için 14 günlük karantinada kalmış. Her 3 ODTÜ öğrencisinden biri salgından direkt olarak etkileniyor. Raporda gerek hastalıktan gerek karantinanın getirdiği psikolojik yükten kaynaklı birçok öğrencinin derslere katılımının sınırlandığı ve bundan dolayı ders işlenişinin yakalanabilmesi için öğrenciler tarafından ekstra çaba harcanması gerektiğinin altı çiziliyor.
Ankete katılan öğrencilerin yüzde 65’i sınavlar esnasında internetten kaynaklı sorun yaşadığını belirtirken bu istatistik, derslere katılımda sorun yaşayan öğrencilerde yüzde 75’i buluyor. Öğrencilerin uzaktan eğitim döneminde karşılaştıkları bir başka teknik yetersizlik ise şu şekilde ifade ediliyor: “Öğrencilerin yüzde 6’sının kendisine ait bir bilgisayarı dahi olmamakla birlikte, yüzde 38’i teknolojik imkanlarını uzaktan eğitimdeki ihtiyaçları için yeterli görmediklerini belirtti.”. Buna ek olarak farklı fakültelerin sınavlarında kopya çekilmesinin önüne geçilmesi için istedikleri ikinci bir kamera ya da elektronik cihaz, öğrenciler üzerinde teknik ve maddi anlamda bir yüke dönüşüyor.
Altyapı sorunlarının geçici olarak çözülmesi için alınan ek internet paketleri, teknolojik altyapıyı güçlendirme gibi ekstra masraflar ve öğrencilerin aldığı bursların kesilmesi öğrenciler üzerinde büyük bir maddi yük haline geliyor. Raporda, katılımcı öğrencilerin yüzde 33’ünün burslarının uzaktan eğitim döneminde kesildiği ve öğrencilerin yarısının uzaktan eğitim döneminde maddi sıkıntı çektikleri görülüyor. Maddi imkansızlıkların diğer imkanlara ulaşımı sınırlandırmasıyla birlikte öğrencilerin psikolojisini kötü etkilediğinin ve eğitimde bulunan fırsat eşitsizliği uçurumunun derinleştiğinin altı çiziliyor.
Uzaktan eğitimin başından beridir ne öğrencilerin ne de öğretmenlerin sisteme dair yeterli bilgi sahibi olamadıklarını belirten raporda, bu uzaktan eğitim koşullarının öğretmen-öğrenci ve öğrencilerin kendi arasındaki etkileşimi sınırlandırdığına değiniliyor. Uzaktan eğitimin niteliğine dair ise öğrencilerin yüzde 62’si olumsuz cevap veriyor. Normal döneme kıyasla öğrencilerin yüzde 79’u daha yoğun bir dönem geçirdiklerini belirtiyor.
Raporda, öğrencilerin ortak olarak belirttikleri sorunları ve çözüm önerilerinin neler olabileceği de tartışılıyor. Uzaktan eğitimde kopya çekilmesinin engellenmesi üzerine yapılan kamera açma, önceki sınav sorusuna geri dönememe gibi önlemlerin, kopya çekilmesinin önünde bir engel oluşturmadığı hatta kopya çekmeyen öğrencilerin daha çok mağdur olmasına neden olduğu söyleniyor. Eğer bu soruna bir çözüm bulunacaksa bu çözümün sorunu yaşayan öğrencilerle tartışılıp birlikte bulunabileceğinin altı çiziliyor.
Dersler ile ilgili olan problemlerde ise, canlı derslerde yoklama alınması, canlı derslerin yapılmaması ve bu derslerin daha sonra öğrencilerin izleyebilmesi için kayıt altına alınmaması gösteriliyor. Bu noktada çözüm olarak ise, alınan yoklamaların ek puan olarak kullanıldığı ancak katılımın zorunlu olmadığı bir şekilde canlı derslere devam edilmesi öneriliyor. Ek olarak ders materyallerinin ve canlı derslerin kaydedilip öğrencilerle paylaşılmasının da ideal bir çözüm olabileceği belirtiliyor.
Uzaktan eğitim döneminde öğretmenler ve öğrenciler arasındaki iletişimin zarar gördüğünü belirten öğrenciler, bu iletişimin güçlendirilmesi için öğrenciler ve öğretmenler arasında daha etkili ve sık geri besleme görüşmelerinin gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor. Bilgisayar Mühendisliği bölümünde öğrencilerin ve öğretmenlerin topluca ya da seçtikleri kurullarla aldıkları dönem ortası toplantılarını örnek göstererek yaşanan sorunların açık bir şekilde bu tarz demokratik iletişim kanallarıyla tartışılmasının önemine vurgu yapıyor.
Bunlara ek olarak, çevrimiçi sınavlar yerine ev ödevlerinin ya da projelerin verilmesi, dönem arası tatillerinin sağlanması, öğrencilere ek olarak dersten çekilme ve ders silme haklarının verilmesi ve Pass/Fail uygulamasının bu dönemde de uygulanması öneriliyor.
Anket sonuçlarının raporu, imza kampanyası eşliğinde rektörlüğe iletilecek.