Devrimci Gençlik Birliği olarak, geçtiğimiz haftalarda Adıyaman Narlıkuyu Çadır Kenti'nde kurulacak olan gençlik kütüphanesi ve çalışma alanı için destek sunacağımızı belirterek dayanışma çağrısı yayınlamıştık. Geçtiğimiz hafta sonu ise Adıyaman'a gittik ve kampanya sonucu toplanan kitapları kurulacak olan kütüphaneye teslim ettik. Ayrıca iki gün boyunca çocuklarla yüz boyama gibi etkinlikler gerçekleştirdik.
Seçim döneminde çeşitli parti ve kuruluşlar tarafından yalnız bırakılan depremzedeler halen benzer bir durumdalar. İnsani ihtiyaçlar depremin ardından 4 ay geçmesine rağmen karşılanabilmiş değil ve tüm yakıcılığını sürdürüyor. Yaz ayının gelmesi ile dayanılması güç bir sıcaklığa ulaşan havalar çadırlarda ve kliması olmayan prefabrik evlerde kalınmasını imkansız kılıyor. Bunun yanında depremzedelerin çok büyük bir kısmı zaten prefabrik evlere de ulaşabilmiş değil. Sonuç olarak, şu an bölgedeki en yakıcı ihtiyaç nitelikli konut sorunudur. Bununla birlikte depremde tahrip olan altyapı, temiz suya erişimde ciddi sorunlar yaşanmasına yol açıyor. Temiz suya ulaşamamak sorununa sıcaklar eklendiğinde; kusma, ishal ve uyuz gibi salgın hastalıklar bölgede sürekli olarak görülüyor. Her gün gerçekleşen hasarlı bina yıkımları da bölgede bir başka sağlık tehlikesini oluşturuyor. Havada sürekli var olan toz ve duman solunum yolu hastalıklarını da beraberinde getiriyor. Ayrıca kontrolsüz bir biçimde gerçekleşen yıkım çevreleri çocuklar için tehlike oluşturuyor. Bina yıkımları ile ortaya çıkan asbest ise gelecekte bölgede çok ciddi sağlık sorunlarının yaşanacağının habercisi.
Bir diğer gözlemimiz ise, ortaokul düzeyindeki 15 kadar konuştuğumuz çocuklardan hiçbirinin okula devam edememesiydi. “Deprem bölgesinde okulları açtık!” naraları atılıyor ancak görülüyor ki açılan okulun uzak ve servislerin yetersiz olması, öğretmen eksikliği gibi nedenlerden dolayı çocuklar okula devam edemiyor. Kız çocukları için ek bir sorun da yalnızca eğitimin ulaşılmaz olması değil ailelerin kız çocuklarını okula göndermek istememesidir. Kısacası deprem bölgesinde ihtiyaçlar tüm yakıcılığını sürdürüyor. Tüm bu sorunlar bireysel çabalar ile aşılabilecek gibi değil. Deprem bölgesi ile maddi dayanışmayı sürdürmenin yanı sıra mücadeleyi de yükseltmemiz gerekiyor.
Deprem bölgesine giden DGB’liler