Üniversitelerde yaşanan birçok sorun elbette ki kapitalizmden, onun ideolojisi liberalizmden kaynaklanıyor. Örneğin ‘68’den itibaren canlanan ve sınıf ile birlikte sahnede olan gençlik hareketini bastırmak için 12 Eylül darbesi sonrasında YÖK kuruldu. YÖK’ün asıl görevi gençliğin arayışlarını ve çıkış yollarını tıkayıp, gençlik kuşaklarını apolitikleştirmekti. Bunu başarabilmek adına yaptığı işlerin başında gençlerin okuduğu kitapları yasaklamak, dernekleri ve kurumları kapatarak örgütlenmeyi bastırmak vb. geliyor. Bunlar yapılırken eğitim de bilimsellikten uzaklaşıyor.
Ne var ki gençliğin mücadele dinamizmini tümden “yok etmek” hiçbir zaman mümkün olmuyor. Çünkü sistematik olarak uygulanan “apolitik gençlik” projesinde, gençliği işçi sınıfı ile birleştiren marksist etki yok edilemiyor. Dolayısıyla Marx’ın veya Marksizm’in içinin boşaltılması için uğraşılıyor. Yani Nazım’ın, Üç Fidanın, Erdal Eren’in, Berkin Elvan’ın temsil ettikleri devrimci değerler unutturularak içlerinin boşaltılması çabasında olduğu gibi, Marx’ın da ideolojisi lanetlenip içi boşaltılmaya çalışılıyor. Marx burjuvaziye göre yalnızca mükemmel bir ekonomist, sosyoloji alanında muazzam tahlilleri olan ve halen aşılamamış bir filozoftur. Burjuvazi onun devrimciliğinden ölesiye nefret eder.
Burjuvazinin bilinçli olarak unutturmaya çalıştığı nitelik, Marx’ı Marx yapan şeydir. Zira Marx her şeyden önce bir devrimciydi. Tüm emeği ve eserleri onun bu kimliğinin ürünüdürler. Kitapları üniversitelerde ders olarak okutulduğu halde ideolojisinin yasaklanması bundandır. Bunun apaçık örneklerinden biri 12 Eylül faşistlerinin tutumundan görülebilir. 12 Eylül’de binlerce devrimci gözaltına alınmış, işkencelerden geçirilmiş, kimileri cezaevine gönderilirken kimileri ise katledilmişti. Bunun sebebi Marx’ın ideolojisini benimsemiş olmalarıydı. O dönemde Marx’ın eserleri yaygın değilken bile toplatılmış, yok edilmiştir. Posterleri bile tehlike saçıyorken, ‘80’li yıllarda üniversitelerde Marx’ın ekonomisi ve felsefesi öğretiliyormuş. Yani burjuvazi Marx’a hem ihtiyaç duyuyor hem de onu yok etmek istiyor. Ki Marx halen üniversitelerde ve liselerde okutuluyor, ekonomi konuşulurken adı geçiyor, felsefesi halen aşılamıyor. “Marksizm güncel değil, çöktü” gibi argüman üretenlerin Marx’a muhtaçlıkları sürüyor.
Marx’ın ekonomisini, felsefesini ve sosyolojisini okurken, bilimden uzak, niteliksiz ve piyasacı eğitimi bizlere reva gören bu sisteme karşı mücadele etmeliyiz. Mücadelemizin ihtiyacı ise Marx’ın ideolojisi bilimsel sosyalizmdir, Marksizm’dir.
Trakya’dan bir DGB’li