Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçları 30 Haziran günü açıklandı. 48 ilde 1 milyon 31 bin 799 öğrencinin girdiği sınavda 193 öğrenci soruları doğru yanıtlayarak tam puan aldı.
Sınav sonuçlarının ardından oluşturulan rapora göre, 20 soru bulunan alt testler arasında öğrencilerin doğru cevap sayısı ortalamasının 9.50 ile en yüksek olduğu alt test fen bilimleri, en düşük olduğu alt test ise 4.74 ortalama doğru sayısıyla matematik oldu. Türkçe testindeki doğru cevap ortalaması 9.22 oldu.
Ayrıca ailelerin eğitim düzeylerinin sınav puanları ortalamasına da yansıdığı bir eşitsizlik tablosu ortaya çıktı. Raporda anne eğitim düzeyi ilkokul olan öğrencilerin sınav puan ortalamasının 259.97, anne eğitim düzeyi lisansüstü olan öğrencilerin ortalamasının 385.65 olduğu ifade edildi. Babası ilkokul mezunu olan öğrencilerin puan ortalamasının 269, babası lisansüstü mezunu olan öğrencilerin ise puan ortalamasının 392 olduğu belirtildi.
Rapora göre fen bilimlerinde 5 bin 881, matematikte 84 bin 711, yabancı dilde 83 bin 163, din kültüründe 10 bin 937, inkılap tarihinde 12 bin 485 ve Türkçede 2 bin 786 kişi sıfır çekti. Sıfır çekenlerin toplamı 199 bin 963 oldu.
LGS sonuçlarını analiz eden rapordaki verilerden açığa çıkan gerçeklik, eğitimin vahim tablosunun tüm çıplaklığıyla görünür hale gelmesidir. Her geçen gün ticarileşen eğitim, bu tablonun ortaya çıkmasının ana halkalarından birini oluşturmaktadır. Aynı zamanda AKP eliyle eğitim alanına sokulan dinci-gerici eğitim politikalarının eğitimi niteliksiz bir hale dönüştürdüğünü veriler bir kez daha gözler önüne sermektedir.
AKP iktidara geldiği günden beri eğitim alanını kendi dinci-gerici hedefleri temelinde düzenlemektedir. Yapılan her yeni düzenleme ile birlikte eğitimin gün geçtikçe niteliksizleşmesine, ticarileşmesine ve eğitimdeki eşitsizliğin büyümesine neden olmuştur.
Milyonlarca öğrencinin parasız, nitelikli bir eğitime ulaşmasının en büyük engeli gerici-faşist iktidarıdır. İki yıllık salgın sürecinin gösterdikleri ve son açıklanan LGS sonuçları eğitimdeki çürümenin ve çöküşün yeni bir göstergesidir sadece.
Eğitimdeki bu çürüme ve çöküşün sorumluları başta AKP iktidarının şefi Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidarın bakanı ve eğitim politikalarını hayata geçirenlerdir.
Eğitimdeki çürümenin önüne geçmek ve parasız, nitelikli, ulaşılabilir eğitim hakkına kavuşabilmek için tek kurtuluş örgütlü mücadeleyi yükseltmektir.
Çocuklarımızın geleceğinin şıklar arasına sıkışmadığı, paralı ve niteliksiz bir eğitim sistemiyle karşı karşıya kalmadığı bir yaşam ve eğitim için birliğimizi güçlendirmeliyiz!