“Sermayenin demir yumruğu” Tayyip Erdoğan dün yine öğrencilerle ilgili konuştu. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde konuşan Tayyip Erdoğan şunları söyledi: “Burslu öğrenci sayısı bu yıl 150 bine ulaştı. Gençlerimizde şöyle bir anlayış var. Gerçeği söylemem lazım. İlla burs… Niye burs? Bursun geri ödemesi yok. Be evladım, kredi aldığın zaman faizsiz iş bulmadan da değil. İş bulduktan sonra çok basit taksitlerle ödüyorsun. Bu seni bedavacılığa da alıştırmıyor. Bu milletin gençlerine bu yakışır.”
Üniversiteye başlayan her öğrenci KYK'ya başvurur. Burs ya da kredi çıkma ihtimali, okuma ve yaşama ihtimali ile eş değerdir bir öğrenci için. İşçi ve emekçi çocuklarının başka bir şansı yoktur. Ki üniversite öğrencilerinin yarısından çoğu okurken ek iş yapmak zorunda. Kafelerden otellere, standlardan anket yapımına dek birçok iş “öğrenci işi” olarak tanımlanır. Kredinin bir öğrenciye çıkması demek, okuduğu süre boyunca, faizli olarak geri ödemek üzere borçlanmak demektir. Türkiye'de doğduğunda IMF'ye borçlu doğan nesiller yaşamları boyunca borçlanarak yaşıyorlar. Burs alımına “bedavacılık” diyen Tayyip Erdoğan, öğrencilerin neden burs ya da krediye ihtiyaç duyduğuna hiç değinmiyor. Ekonomik krizde “daha fazla sıcak para” diyen Erdoğan gözünü öğrencilerin bursuna dikti. Ekonomik krizin faturasını ödetme derdinde. Konuşma aralarında “harçları o eylem yapanlar değil biz kaldırdık” dedi. Eylemler bu konudaki rahatsızlığın dışavurumudur ve har(a)çların kaldırılması eğitimin parasız olması anlamına gelmiyor. AKP şefi her konuda yaptığı gibi çarpıtma yapıyor.
Türkiye’de YÖK’ün verilerine göre 7 milyon 560 bin 371 üniversite öğrencisi var. Barınmadan yemeğe, ulaşımdan eğitim araç gereçlerine varana dek paralı olan eğitimde burs-kredi bile öğrencilere yetmiyor. Üniversiteler her yeni döneme son derece kötü olan yemekhane ve kantin zamlarıyla giriyor. Yurtların durumu ortada, her gün zehirlenme vakaları haberlere yansıyor. 7 milyondan fazla öğrencinin sadece %10’unu devlet yurtlarından yararlanabiliyor. Ki devlet yurtları da paralı, ancak özel yurtlara kıyasla daha ekonomik. İşçi ve emekçiler için bir çocuğunu üniversitede okutmak, işçi-emekçi çocukları için de okumak çok masraflı.
Eğitimin her kademesi paralı. Ancak eğitime ayrılan pay çok düşük. Sayıştay raporları, belediyelerden saraya varana dek iktidar ve yandaşlarından kimsenin “itibardan tasarruf etmediğini” gözler önüne seriyor. Teknik gezilerden makam araçlarına kadar giden paranın haddi hesabı yok. Diyanet bütçesi 37,3 milyar ancak yine de Diyanet’e göre yetersiz. İşçi ve emekçilerin paraları her yolla kesilirken, işsizlik fonu yağmalanırken, kıdem tazminatına göz dikilirken, AKP iktidarı faturayı emekçilere ve onların çocuklarına kesmenin yollarını arıyor.
Ulaşımından barınmasına, yemeğinden eğitim masraflarına her kademesinin parasız olduğu bir eğitim istiyoruz.
Özerk-demokratik üniversite, eşit-parasız eğitim!
Devrimci Gençlik Birliği
Kasım 2018