İstanbul Üniversitesi’nde yemek fiyatlarına yapılan zamma karşı İstanbul Üniversitesi Devrimci Gençlik Birliği açıklama yaptı. DGB yaptığı açıklama ile gençliği krizin faturasını ödememesi ve haklarına sahip çıkması için örgütlü mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.
“Sermaye devleti ekonomik krizin faturasını toplumun geniş kesimlerine ödetmek için her türlü saldırıyı hayata geçirmeye devam ediyor. Üniversitelerde ise ekonomik krizin faturası öğrencilere ödetilmek her geçen gün bir üniversite yemekhanesinde fiyatlara zam getiriliyor.
Bu hafta içinde yaptığı zam ile yaz döneminin ortasında zam getirilen üniversitelere İstanbul Üniversitesi de eklenmiş oldu. İstanbul Üniversitesi yönetimi 15 TL olan yemek fiyatına yaptığı yüzde 66 zamla yemek ücretini 25 TL’ye çıkardı. Her eğitim döneminin arasında, başında veya ortasında getirilen bu zamlar tesadüf değildir. Toplumun geniş kesimlerine kesilen ekonomik krizin faturasının gençliğe ödetilmesi de yemekhane, eğitim materyalleri, barınma ve ulaşım gibi en temel insani gaspıyla yapılmaktadır.
Geçtiğimiz dönemin sonunda İÜ-C’de, bu ay içerisinde Namık Kemal Üniversitesi’nde yapılan zamlarda krizin üniversite gençliğine yansıtılmak istenen faturasıdır. Kamu tasarrufu paketleri adı altında eğitim döneminde yeni değişikliklerin hayata geçirilmesi, ulaşım, beslenme ve barınma ücretlerine zamlar getirilmesi milyonlarca öğrencinin eğitim hakkına göz dikilmektedir. Bir yanda kamu tasarrufu adı altında topluma ödetilmek istenen krizin faturası var. Diğer yanda da ise Diyanet İşleri Bakanlığı’na ayrılan bütçeler ve lüks araçlar, sarayın harcamaları ve savaşa, militarizme ayrılan devasa bütçeler var.
İstanbul Üniversitesi’nde yapılan yemek fiyatı zammı da bu saldırıların bir parçasıdır. Yapılan zamlar ile binlerce öğrenciye krizin faturası ödetilmek ve parasız, nitelikli beslenme hakkı gasp edilmek istenmektedir. En temel insani bir hakkın gaspına yönelik saldırıların üniversitelerin kapalı olduğu bir süreçte hayata geçirilmesi de üniversite gençliğinin vereceği tepkinin önüne geçmek içindir. Ancak ne sermaye devleti ne de onun tepeden atanmış üniversite yönetimleri gençliğin öfkesini ve tepkisini önleyemez. Tıpkı 2018 yılında beslenme hakkımıza sahip çıkmak için mücadeleyi yükselttiğimiz gibi bu yeni zam saldırısının karşısında da birlikte mücadeleyi yükselteceğiz.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerine çağrımızı bir kez daha yineliyoruz:
Krizin faturasını ödememek, parasız, nitelikli beslenme hakkımıza sahip çıkmak için birliğimizi büyütelim!
Haklarımıza sahip çıkmak örgütlü mücadeleyi yükseltelim!”