İstanbul Üniversitesi Öğrenci Meclisi ilk atölyesini düzenledi. Atölyede toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyet, toplumsal cinsiyet rolleri, kadın bedenin metalaştırılması, ataerkil ve patriyarka kavramları, kadının görünmez emeği ve aile üzerine tartışmalar gerçekleştirildi.
Edebiyat Fakültesi’nden söz alan bir öğrenci toplumsal cinsiyet rolleri üzerine şunları söyledi:
"Doğduğumuz andan itibaren cinsiyetimize göre bize roller atanıyor. Kadınsan evlenir, çocuk doğurur, ev işi yapar, gece sokağa çıkmazsın. Erkeksen evlenir, evinin ve ailenin geçimini sağlarsın. Makul kadın ve makul erkek olursun."
Tartışmaların devamında söz alan öğrencilerden biri ise şunları dedi:
"Kadının ezilmişliği sınıflı toplumların başından itibaren ortaya çıkar. Sistem değiştikçe bu ortadan kalkmaz, sistemin ihtiyacına göre şekil alır. Bugün yaşananda binlerce yıldır yaşananda sistematik bir sorundur. Ve bu sistem yıkılmadıkça ortadan kaybolmayacak."
Tartışmaların ardından üniversitelerde yaşanan sistematik şiddet, baskı ve taciz üzerine öğrenciler konuştu. Üniversitelerin şiddetsiz ve tacizsiz bir ortama nasıl dönüşebileceği, CİTÖK (cinsel tacizi önleme kurulu) vb. kurumların nasıl daha etkili ve işlevsel kullanılabileceğine dair tartışmalar gerçekleştirildi.
Atölyelerin devam edeceği ve 21 Mart'ta saat 13.00'da yapılacak basın açıklamasının çağrısı yapılarak atölye sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak/İstanbul