Güvenli ve nitelikli barınma hakkı sağlansın!

Yaklaşık 7 milyon üniversite öğrencisine karşılık KYK yurtlarının kapasitesinin 700 bin olması, öğrencileri yüksek kiralı evlere veya özel yurtlar ile dinci gerici tarikat yurtlarına gitmeye mecbur bırakıyor.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 29 Aralık 2018
  • 06:47

Geçtiğimiz ay, üniversiteli gençlere seslenerek, “Burs almayın, kredi alın, sigortalı işe girdiğinizde ödersiniz. Hem bu sizi bedavacılığa alıştırmaz” diyen Erdoğan, bu kez de üniversitelilerin barınma sorunu üzerine konuşurken yalan ve demagojiye başvurdu.

Erdoğan, ikinci 100 günlük eylem planını açıklarken, öğrenci yurtları konusunda şunları söyledi: “2002 yılında 186 bin yurt yatak kapasitesi ile aldık. Bunların da hemen hemen tamamı ranzaydı. Şimdi, bu yatak kapasitesini 689 bine çıkartmış olduk. Bunların da yarıdan fazlası karyola tipi, ranza değil. Bunları da 2019 içinde belki de tamamını karyolaya çevireceğiz. Çünkü benim gencim buna layık...”

Ancak hemen ardından CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yazılı soru önergesine Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun yanıtı, Erdoğan’ın böbürlenmesini boşa çıkardı. Bakan, 2018- 2019 eğitim öğretim döneminde Kredi ve Yurtlar Kurumu’na 403 bin 276 öğrencinin başvurduğunu, ancak 304 bin 444 öğrencinin yurtlara yerleştirildiğini ifade etti. Yani yaklaşık 100 bin öğrenci açıkta kaldı.

Barınma, en insani temel haklarımızdan birisidir. Aynı zamanda, gençlerin geçinememe sorunlarının da başında geliyor. Bugün içinde yaşadığımız, merkezinde “sermayenin büyümesinin, bir avuç asalağın çıkarlarının” olduğu kapitalist sistemde, eğitim, sağlık, beslenme ve insani koşullarda barınma ihtiyaçlarımız karşılanmazken, iktidarın ve bir avuç asalak zenginin çıkarları doğrultusunda harcamalar yapılıyor. Gençlere “bedavacılığa alışmayın” önerilerinde bulunulurken, en temel ihtiyaçlardan biri olan barınma sorununa çözüm üretilmezken, diğer yandan saraya milyarlarca liralık bütçe ayrılabiliyor.

Yaklaşık 7 milyon üniversite öğrencisine karşılık KYK yurtlarının kapasitesinin 700 bin olması, öğrencileri yüksek kiralı evlere veya özel yurtlar ile dinci gerici tarikat yurtlarına gitmeye mecbur bırakıyor. Ev kiralarının pahalı olmasına karşı geçtiğimiz haftalarda, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencileri isyan ettiler. Okullarının bulunduğu mahalledeki yüksek ev kiralarını protesto eden öğrenciler, barınma sorununun geldiği noktayı gözler önüne serdi.

Elbette KYK yurduna yerleşmekle sorunlar bitmiyor. KYK yurtlarının niteliksizliği, her geçen gün yurtlarda gerçekleşen öğrenci eylemlilikleriyle görülüyor. Başta yemeklerden zehirlenme olayları olmak üzere birçok sorun yaşanıyor. Yine yakın zamanda Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi kampüsünde bulunan kız öğrenci yurdunda yaşanan sorunlara karşı öğrenciler eylem gerçekleştirdiler. Yurtta üç gündür suların kesik olması, asansörlerin çalışmaması gibi sorunlara karşı yurt binası önünde toplanan öğrenciler metal eşyalarla ses çıkararak bu durumu protesto etti.

AKP iktidarının hazırladığı 100 günlük eylem planında da gördüğümüz gibi, dün olduğu gibi bugün ve yarın da gençliğin gericilikle kuşatılması, sorgulamayan, kindar ve dindar bir nesil haline getirilmesi hedefleniyor, gençliğe karanlık bir gelecek dayatılıyor. Gençlik sınıf mücadelesi saflarındaki yerini aldığı
durumda bu kuşatmayı yarmayı ve devrimci geleceğini kazanmayı da başaracaktır.