Devrimci Gençlik Birliği temsilcisi, 27 Nisan günü Can TV’de “Berfin Yıldız ile Can Aktüel” adlı canlı yayın programına katıldı.

Canlı yayında ilk olarak, DGB’nin bir buçuk aydır depremzedelerle toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için yürüttüğü kampanya çerçevesinde Adıyaman'a gidiş süreci ve Narlıkuyu Çadır Kenti’nde geçirilen bayram günlerinde hangi faaliyetlerin örgütlendiği anlatıldı. Kampanya kapsamında toplumsal dayanışmanın bir ürünü olarak kurulan “Kızıl Afacanlar Devrimci Gençlik Birliği Kitaplığı”nın mahiyetinden söz edildi ve başlatılan bu kampanyanın bugün de devam ettiği vurgulandı.

Deprem bölgesinde gençlik açısından öne çıkan sorunların başında barınma, beslenme, sağlık ve eğitim hakkının geldiği belirtilerek, deprem bölgesinde eğitim hakkının güvence altına alması gerektiği vurgulandı. Depremden etkilenen öğrencilerin en yakıcı sorunu olan YKS ve LGS sınavlarının eşitsiz koşullarda yapıldığı ve eğitimin tamamen niteliksiz bir hale dönüştürüldüğünün altı çizildi.

AKP’nin 21 yıllık iktidarında başta üniversiteliler olmak üzere tüm gençliğe yönelik uyguladığı baskı politikalarına karşı gençliğin her zaman eylemlerle sokaklarda mücadele ettiği vurgulandı. Geçtiğimiz aylarda gençliğin üniversite ve alanlarda öfke ve tepkisini gösterdiği ifade edilerek, Boğaziçi direnişinden örnek verildi ve bu direnişin iktidarda yarattığı rahatsızlık ve korkudan bahsedildi.

Konuşmanın devamında gençliğin bugün yaşadığı sorunların asıl kaynağında kapitalist sistemin olduğu vurgulanarak, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin değerlendirmeler yapıldı. AKP-MHP iktidarının yarattığı sorunlar yumağından bahsedilirken gençliğin yaşadığı sorunlarının çıkış yolunun mevcut düzen kurumlarında aranmaması gerektiğinin altı çizildi. Gençliğin hak ve özgürlükleri kazanmasının yolunun düzen muhalefetinin vaatleri değil kendi talepleri uğruna mücadele etmesinden geçtiği vurgulandı. Gençliğin bugün yaşadığı geleceksizlik ve işsizlik sorununun kapitalist sistemin kaçınılmaz bir sonucu olduğu ve kapitalist sistem aşılmadan gençliğin en temel taleplerinin karşılanamayacağı vurgulandı. Gençliğin en öncelikli hedeflerinden birinin örgütlü mücadeleyi yükseltmek olduğu vurgulanarak, gerici-faşist iktidarın seçimleri kaybetmesinin hiçbir biçimde küçümsenmemesi gerektiği ancak sorunları çözmenin yolunun da sandık ve seçimlerden geçmediği de ifade edildi. 

Son olarak, gençliğin haklarına ve özgürlüğüne sahip çıkmasının tek yolunun mücadele olduğu belirtilerek, 1 Mayıs'ta alanlarda olma çağrısı yapıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul