Boğaziçi Üniversitesi'nde direniş sürüyor

Boğaziçi Üniversitesi'nde "özerk-demokratik üniversite" talebi ile süren direnişinin 300. gün eyleminde aileler, mezunlar, öğrenci ve akademisyenlerin katılımı ile Güney Meydan'da eylem yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 05 Kasım 2021
  • 21:47

Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyım rektör atamalarına karşı “özerk ve demokratik üniversite” talebiyle direniş devam ediyor.  Direniş geçtiğimiz hafta 300 günü geride bırakırken 29 Ekim nedeniyle gerçekleştirilemeyen eylem bu hafta yapıldı. Eylem aileler, mezunlar, öğrenci ve akademisyenlerin katılımı ile Güney Meydan’da gerçekleştirildi.

Akademisyenlerin 205’nci nöbet eylemi

Akademisyelerin 205’nci kez sırtlarını rektörlük binasına dönerek gerçekleştirdiği nöbet eyleminde yapılan açıklamada “Öğrenci ve mezunlarla birlikte direniyoruz, demokratik mücadelemizden vazgeçmiyoruz” denildi. Kayyım Rektör Naci İnci’nin Boğaziçi Üniversitesi'ni tahrip eden uygulamalarını sürdürdüğünü ifade eden akademisyenler, moleküler biyoloji ve genetik bölümüne kurumlara danışılmadan öğretim üyesi ataması yapılmaya çalışıldığını belirterek “Senato kararına aykırı olarak yapılmaya çalışılan bu atama liyakatı hiçe saymaktır” dedi.

1995’den beri pek çok alanda kitap yayınlayan Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi faaliyetlerinin de fiili olarak durdurulduğuna dikkat çeken akademisyenler şunu ifade etti:

“Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi CİTÖK ve Öğrenci İşleri Dekanlığı gibi öncü kurumlardan biridir. Bu kurumların hoyratça yok edilmesini kabul etmiyoruz. Naci İnci ve ekibi tüm bunların sorumlusudur.”

Nöbete katılan Eğitim Sen bir basın açıklaması gerçekleştirerek üniversiteyi ileri taşıyan ilkelerin ayaklar altına alındığını vurguladı. Boğaziçi Üniversitesi Aileleri ise kayyum uygulamalarını kabul etmediklerini ve çocuklarının arkasında olduklarını söyledi. 

“Siz vurdukça biz güçleneceğiz”

Rektörlük önündeki açıklamanın ardından gün boyu konser, sergi ve açık dersi etkinlikleri gerçekleştirildi. Güvenlik tarafından kırılan çadırın çizildiği pankarta güvenlik yeniden saldırdı. Aileler, mezunlar ve akademisyenlerle yan yana açıklama yapan öğrenciler “Boğaziçi Direnişi taleplerimiz yerine getirilene kadar sona ermeyecektir” dedi.

Kayyum Melih Bulu gibi Naci İnci’yi de direnişle gönderileceğinin ifade edildiği açıklamada şunlar ifade edildi:

“Üniversitelere sahip çıkmayı bilmeyenler, kendi öğrencilerini düşmanlaştıranlar, bilimsel üretimden bihaber olanlar sadece Boğaziçi Üniversitesi'ne değil hiçbir üniversiteye rektör olamazlar”

İktidarın baskılarından, kayyımlardan, Naci İnci’den, kampüslerdeki polis varlığından, özel güvenlik görevlilerinin tacizlerinden ve fiziksel şiddetten yılmadıklarını söylenilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bunlar sadece bizim ne kadar güçlü olduğumuzu bize anlatan göstergeler olabilirler. Berke ya da Perit’in, yani size karşı anayasal protesto haklarını kullanmaktan başka hiçbir şey yapmamış dostlarımıza duyduğumuz sevgiden, birlik ve beraberliğimizden bu kadar korkmasaydınız onları esir tutmak için bu kadar uğraşır mıydınız?”

Üniversite yönetimine ve iktidara “Hakikati örtmeye kalkıştınız diye, hakikatle yüzleşmekten kurtulmadınız” diye seslenilen açıklamada şunlar vurgulandı:

“Bizler burada bir avuç olduğumuzu sananların karşısına dikildik. Naci İnci'nin yalan yanlış mailleri kimseyi yıldıramadı. Siz bizi acıtmaya ve ağlatmaya çalışırken, bizler size inat gülüp eğleneceğiz. Siz vurdukça biz güçleneceğiz.”

“Berke ve Perit serbest bırakılsın”

Açıklamada son olarak talepler şu şekilde sıralandı:

“-Tutuklu yargılanan ve eğitim hakları engellenen Berke, Perit ve dün gözaltına alınıp bugün savcılığa çıkarılan öğrenciler serbest bırakılsın.

-Başta Naci İnci olmak üzere kayyum kadrosu ve tüm kayyumlar derhal istifa etsin.

-Hukuksuzca sürdürülen yargılamalar ve davalar sonlandırılsın.

-Üniversite rektörleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin dahil olduğu bir seçim ile belirlensin.

-Okulumuza açılmaya çalışılan kayyum fakülte kararları geri çekilsin.

-Usulsüzce kapatılan BÜLGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’ne kulüp statüsü geri verilsin.

-CİTÖK ofisini fiilen durdurmaya yönelik tüm kararlar geri çekilsin.

-Kampüsleri abluka altına alan polis okulu terk etsin.

-Bir darbe kurumu olan Yüksek Öğretim Kurumu kapatılsın.

-LGBTİ+ öğrenciler ve tüm LGBTİ+ların temel insan hakları ve anayasal hakları tanınsın.

-Dersleri iptal edilen tüm akademisyenler görevlerine iade edilsin ve sözleşmeleri yenilensin.”