Yunan adalarında aşırı kalabalık mülteci kamplarındaki sığınmacılar, koronavirüs pandemisi nedeniyle büyük risk altında yaşıyorlar.
2 bin kişilik bir kampta 20 bin kişinin kaldığı belirtiliyor. Ayrıca sadece altı adet yoğun bakım yatağı bulunan Midilli’deki Moria kampı başta olmak üzere birçok kampta, sosyal mesafe kuralının uygulamaya konmasının mümkün olmadığı ifade ediliyor. İnsani yardım kuruluşları kamplarda olası önleyici tedbirler ve tıbbi bakıma erişim konusunu sorguladıklarını açıkladılar. Adalarda toplamda 42 binin üzerinde mültecinin bulunduğu ve bunların elektrik ve suya erişiminin kısıtlı olduğu söyleniyor.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi (LIBE), acil önlem olarak adaların tahliye edilmesi çağrısında bulundu. Başta Avrupa İçişleri Komiseri Ylva Johansson olmak üzere birçok AP üyesi, “Derhal harekete geçilmesi gerektiğini” açıkladılar. Yunan adalarındaki mülteci krizine bir de sağlık krizinin eklenmemesi için Avrupa’nın acilen müdahale etmesinin zorunlu olduğunu vurguladılar.
Brüksel Serbest Üniversitesi (ULB) profesörü Philippe De Bruycker, pandemiden kaynaklı oluşan krizin sığınma başvurularını etkilememesi ve prosedürlerin devam etmesi gerektiğini söyledi. De Bruycker, Covid-19 hastalığına yakalanmış mültecilere karşı “karantina önlemleri, hatta tutuklama veya hareket kısıtlama önlemleri uygulayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Ancak salgının etkileri Avrupa'daki sığınmacılar arasında derinden hissediliyor. Bazı üye ülkeler, salgın önlemlerinin bir parçası olarak iletişimi sınırlamış, mültecilerle temasları kesmiş durumdalar.