Irkçılığın, işsizlik rakamları ile koronavirüs vaka sayılarının yükseldiği Trump yönetimi altındaki Amerika'da toplumsal huzursuzluk artıyor. ABD emperyalizmi ülke içinde baskı ve ırkçı söylemlerle yönetimini sürdürmeye çalışken diğer yandan dünya halklarına yönelik de saldırganlığını sürdürüyor. Ölüm ve yalan makinesi olan emperyalist güçlerin ağzından ise “barış” ve “özgürlük” sözcükleri düşmüyor. Tam bir ikiyüzlülük ve riyakarlıkla savaş tamtamları çalanlar kendilerini barışın elçileri ilan ediyorlar. Emperyalist-kapitalist güçlerin bu riyakarlığının örnekleri ise tarih sayfalarında bol. Son örnek ise ağzından gericilik, ırkçılık ve düşmanlıktan başta söz dökülmeyen ABD Başkanı Donald Trump'ın 2021 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi oldu.
Ortadoğu'nu kan gölüne çeviren emperyalist güçlerin başında gelen ABD Başkanı Trump İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki “tarihi barış anlaşmasına” sağladığı katkılar gerekçesiyle Nobel Barış Ödülü'ne bir kez daha aday gösterildi. Trump 2018 yılında da aday gösterilmesini Norveç'li aşırı sağcı parti üyesi Christian Ybring-Gjedde'ye borçluydu. 2018 yılında Trump'ı ödüle aday olarak gösteren iki politikacıdan biri olan Ybring-Gjedde bu senede Nobel Komitesi'ne Trump için mektup yazdı. Yazılan mektupta Trump'un Ortadoğu'da barışı getirebilecek çalışmalar yaptığı ilan edildi. 2018 yılında ise Trump, Kore savaşının bitmesinin “kahramanı” ilan edilmişti.
Ortadoğu başta olmak üzere dünya halklarına savaş ve ölüm getiren ABD emperyalizminin başkanları ilk defa Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiyor. Daha önce William Howard Taft, Herbert Hoover ve Franklin Roosevelt dahil olmak üzere barış ödülü adaylığına gösterilen ABD başkanları oldu. 1906'da Theodore Roosevelt, 1920'de Woodrow Wilson, 2002'de Jimmy Carter ve 2009'da Barack Obama ise “ödülü” kazanan ABD başkanları oldular.