Başkent Kabil’i de işgal ettikten sonra Afganistan’da yönetimi ele geçiren Taliban güçleri, ilk basın toplantısını düzenledi. Taliban sözcüsü Sabihullah Mücahid tarafından yapılan açıklamada, “İslam Emirliği”nin, kimseyle düşmanlığı olmadığı iddia edildi.. Sözcü, İslamcılara karşı olanlar dahil yurttaşlara genel bir af uygulanacağını duyurdu. “Sadece içeride değil yurtdışında da düşman istemiyoruz” diyen Taliban sözcüsü, kendilerine karşı savaşan tüm askerlerin, yabancı ülkelerin silahlı kuvvetlerden tercümanların ve diğer eski çalışanların da affedildiğini söyledi. Birçok masum sivilin katledilmesi sorulduğunda ise, bunun kasıtsız olduğunu iddia etti.
“Hükümet kurulduğunda herkesin bir payı olacak” şeklinde konuşan Mücahid, kurulacak yeni bir hükümete diğer güçleri dahil etme sözü verdi. “Afganistan‘ı on bir günde aldık” diyen sözcü, İslamcılar iktidar için değil, “İslami bir hükümet kurmak için buradalar” açıklamasını yaptı. Sözcü, elçiliklerin ve Kabil şehrinin güvenliğinin garanti altına alınacağını belritti. “Afganistan’da kimseye bir şey olmayacaktı. Medya da endişelenmemeliydi. Özel medyanın da “milli değerlere” zarar vermediği, “İslami değerler”le çelişmediği sürece “bağımsız” çalışmasına izin verileceğini” iddia eden Mücahid, Afganistan’ın diğer uluslara-devletlere zarar vermeye çalışan hiç kimseye sığınak olmayacağına dair de güvence verdi.
Ülkenin gelecekte tam olarak nasıl yönetileceği, bir hükümetin nasıl görüneceği, nasıl bir isim ve yapıya sahip olması gerektiği henüz bilinmiyor. Sözcünün iddiasına göre, Taliban liderliği şu anda bunun üzerinde “ciddi bir şekilde” çalışıyor.
“Kadın hakları”: Şeriat hukuku çerçevesinde
Taliban iktidarda olduğunda Afganistan kadınlar için tam bir cehenneme çevrilmişti. Taliban’ın kontrol ettiği bölgelerde de durum farklı değildi. Buna rağmen Taliban sözcüsü kadın haklarından söz etti.
Basın açıklamasından “İslam emirliği, İslam hukuku olan Şeriat kapsamında kadın haklarına bağlı kalacak” ifadelerini kullanan Sabihullah Mücahid, tam bir utanmazlıkla, “Afgan kadınları Müslüman oldukları için şeriat çerçevesinde yaşamaktan da mutlu olacaklar” ifadelerini kullandı. “Afganistan’daki kadınlar, diğer şeylerin yanı sıra eğitim ve sağlık hizmetlerine katılma hakkına sahiptir” iddiasını ortaya atan sözcü, kadınların medyada çalışmasına izin verilip verilmeyeceği sorusuna ise, yapılacak ilk şeyin hükümet kurulana ve yasalar çıkana kadar beklemek olduğunu söyledi.
Kurulduğu günden bu yana uyuşturucu ticaretinden beslenen Taliban’ın sözcüsüne göre, Afganistan uyuşturucudan arındırılmış bir ülke haline gelmeli. Bundan sonra kimsenin uyuşturucu kaçakçılığına katılmayacağını iddia eden sözcü, “uluslararası toplum, alternatif mahsullerin yetiştirilebilmesi için Afganistan’a yardım etmelidir” dedi.
Taliban sözcüsünün açıklamaları, emperyalistlere açık bir mesajdır. ABD işgalinin eski sömürge valilerinden Hamid Karzai’yi kuracağı yönetime almaya hazırlanan Taliban, bizim ilkel şeriat düzenimize karışmayın, biz de sizinle iyi geçiniriz mesajı veriyor. Görünen o ki, sayısız vahşete imza atan Taliban güçleri, yeni bir imaj çizmeye çalışıyor.
“Yeni liderlik” geri döndü
Bu arada Taliban’ın kurucularından Molla Abdul Ghani Baradar, Katar’dan Afganistan’a döndü. Baradar, Taliban’ın Başkan Yardımcısı ve daha önce Katar’daki siyasi ofisinin başındaydı. Son olarak uzun süredir ABD ile yapılan “barış müzakereleri”nde aracı oldu. Afganistan’a gitmeden önce Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani ile bir araya gelen Baradar’ın, Afganistan’daki son güvenlik ve siyasi olayları görüştüğü ve Afganistan’da ulusal uzlaşmaya yönelik çabaların hızlandırılması konusunda anlaştığı bildirildi.