“Süper Salı”nın galibi Biden, Sanders halen iddialı

ABD’de 3 Kasım’da yapılacak seçimlerde başkan adaylarını belirleme süreci devam ediyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 05 Mart 2020
  • 08:03

ABD’de 3 Kasım’da yapılacak seçimlerde başkan adaylarını belirleme süreci devam ediyor. Seçim sürecinde çarçur edilen paranın milyar dolarları bulduğu Amerika’da, Cumhuriyetçi partiden Trump’a rakip iddialı bir aday kalmadı. Dolar milyarderi D. Trump’a rakip çıkan Amerikalı kapitalistlerden Bloomberg, süper Salı seçimlerinde 14 eyaletin sadece birinde kazanabildi. Bugüne kadar 500 milyon dolar harcadığı belirtilen Bloomberg aday adaylıktan çekildi. Bloomberg, Trump’ı yenmek için Demokrat Parti’den Joe Biden’i desteklediğini ilan etti.

Aday adayları arasındaki esas yarışma Demokrat partiden Biden ile Sanders arasında cereyan ediyor. Seçim sistemine göre başkan adayı olabilmek için 1990 delegenin desteğini almak gerekiyor. Süper Salı diye adlandırılan dünkü seçimde 14 eyaletin 12’sinde sonuçları belli oldu. 8 eyalette (Massachusetts, Minnesota, Oklahoma, Arkansas, Alabama, Tennessee, North Carolina ve Virginia) Biden kazanırken, Sanders 4 eyalette (California, Vermont, Colorado, Utah) yarışı önde bitirdi. Delege sayısı Sanders’ten daha az olan Biden, dünkü seçimlerle öne geçti. İki eyalette oy sayımı devam ediyor.

Düne kadar Sanders’in 60, Biden’in ise 53 delegesi vardı. Dünkü seçimlerde öne geçen Biden’in 402, Sanders’in 314 delegesi oldu. Farkın çok açılmaması, 415 delegesi olan California’da Sanders’in yarışı önde bitirmesinin rolü oldu. Biden’in öne geçmesinde, eyaletlerinde birinci olması beklenen iki adayın çekilmesi belirleyici oldu. İki adayın Biden lehine yarıştan çekilmesi, şimdilik Sanders’i ikinci plana düşürdü. 

“Süper Salı”ya önem atfedilmesi, 14 eyalette aynı gün seçimlerin yapılmasından kaynaklanıyor. Bu seçimlerde sağlanan başarının önemi olsa da, kesin sonucu belirlemiyor. Dolayısıyla Sanders-Biden çekişmesi devam edecek.

Demokrat Parti'nin 3 Kasım'da Donald Trump karşısında yarışacak başkan adayı, Temmuz ayında Wisconsin kentinde yapılacak kurultayda resmen açıklanacak.

ABD’de seçimler, milyarlarca doların çarçur edildiği uzun süreli bir seremoniler dizisi gibidir. İki partinin adayları dönüşümlü bir şekilde başkan seçilirler. Seçimler, emperyalist Amerikan rejiminin çarklarının bir tür yağlanması işlevi görür.

Bu seçimlerde farklı olan, kendini “demokratik-sosyalist” olarak tanımlayan Sanders’in gösterdiği başarıdır. Her iki partiden aday adayların Biden’e destek ilan edip yarıştan çekilmeleri, Sanders’i bloke etme çabasının ürünüdür. Yarışta halen iddialı olan Sanders, seçimlerde Trump’ı yeneceğini iddia edecek kadar da özgüveni yüksek görünüyor.

ABD gibi resmi-özel tüm kurumsal yapıların iliklerine kadar sosyalizm düşmanlığı yaptığı bir ülkede Sanders’in ulaştığı başarı, bu ülkede de hızlı bir değişim yaşandığına işaret ediyor. Özellikle genç kuşakların Sanders’i etkin bir şekilde desteklemeleri, bu emperyalist rejimin de gençliğe bir gelecek sunma yeteneğinden yoksun olduğunu gösteriyor.