ABD emperyalizmi, yıllardan beri Suriye'ye uyguladığı ekonomik ambargoyu daha da sıkılaştırmak için ‘Sezar Yasası’nı yürürlüğe koydu. 18 Aralık 2019 tarihinde ABD senatosunun kabul ettiği bu yasanın esas amacı Suriye halklarını aç bırakmaktır. Buna göre halklar ayaklanıp yönetimin devrilmesi için uygun koşullar oluşturulacak.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, eşi, bakanlar, milletvekilleri, şirketler yaptırım kapsamına alınıyor. Ancak kişilerin yaptırıma maruz kalmalarının bir önemi yok. Yaptırım esas olarak Suriye ile mali-ticari ilişkiler geliştiren şirketleri tehdit ediyor. Şirketler yaptırıma maruz kalmamak için Suriye ile geliştirdikleri ilişkileri kesmeye zorlanacak. Böylece Suriye ekonomik-mali bir izolasyonla teslim alınmak istenecek.
9 yıldır devam eden yıkıcı bir savaşla elde edemediklerini, halkı aç bırakıp ayaklandırarak ulaşabileceklerini varsayıyorlar. ABD ile suç ortakları şimdiden el ovuşturuyor. Zira Suriye ekonomik olarak zaten zor koşullarda bulunuyor. ABD’nin geliştirdiği bu vahşi hamle ile çökertilmek isteniyor. Bu yaptırımın özellikle yoksullar, emekçiler için ağır bir faturasının olacağı kesindir. Buna rağmen ABD’nin kirli hedeflerine ulaşabilmesi pek olası görünmüyor. Zira hem Suriye hem müttefikleri yaptırımlarla boğuşma konusunda on yıllara dayalı deneyimleri var.
***
Yaptırımın uygulanacağına dair haberlerin yayılması, Suriye lirasının dramatik bir şekilde değer kaybetmesini tetikledi. Bu ise, emekçilerin yaşam standartlarını daha da aşağı çekti. Suriye lirasının kullanıldığı PYD yönetimindeki bölgeler de bundan etkileniyor.
Yaptırım yasasına ilişkin Jinnews’ten Xezne Celal’e konuşan Fırat Bölgesi Ekonomi Eşbaşkanı Rojin Muhemed Eli, Özerk Yönetim’in ambargodan doğabilecek sorunları çözmek için bazı önlemler aldıklarını belirtti. “…Kuzey ve Doğu Suriye halkı Suriye lirasını kullanıyor ve ekonomi kötüye giderse kriz ortaya çıkar” şeklinde konuşan Muhemed Eli, aldıkları önlemler hakkından şu bilgileri verdi:
“Bizler bu konuda önemli tedbirler aldık. Olası bir durum için ekonomi birimlerimizi oluşturduk. Aynı zamanda Özerk Yönetim, bostan ekimlerine ve hayvan çiftlikleri projelerini çoğalttı. Amacımız halkın günlük ihtiyaçlarını bu alternatif üretimde sağlamaktır. Esnaf ve Özerk Yönetim’in ortaklaşarak halka bu konuda daha çok yardımcı olması gerekir.”