AB ile Rusya arasındaki anlaşmazlıklar giderek sertleşiyor. Geçen hafta Batı işbirlikçisi ve ırkçı olan Aleksey Navalny üzerinden Rusya ile tırmanan gerilimin başını Almanya çekiyordu. Fakat şimdi sorun Brüksel eksenine kaymış görünüyor. 5 Şubat’ta Moskova’ya giden AB Dışişleri Yüksek Komiseri Josep Borrell, Moskova’nın önüne talepler koymuştu. Bunun üzerine Rusya Almanya, Polonya ve İsveç’li birer diplomatı sınır dışı etti. Diplomatları sınır dışı edilen ülkeler de, Rus elçilik görevlilerini sınır dışı ederek misillemede bulundular.
Görünen o ki, Moskova ile Brüksel arasındaki ilişkilerde gerilim devam edecek. Nitekim Rusya, Avrupa Birliği‘ni ilişkileri koparmakla tehdit etti. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Rus televizyonunda yaptığı açıklamada, AB‘nin Navalny‘nin tutuklanmasıyla bağlantılı olarak yeni yaptırımları gündeme getirmesi halinde Rusya‘nın AB ile bağları kesmeye hazır olacağını söyledi.
Gazeteci Vladimir Solovyov‘un programına katılan Lavrov, “Kendimizi dünyadaki yaşamdan izole etmek istemiyoruz, ancak buna hazırlıklı olmalıyız.” dedi ve ‘‘Eğer barış istiyorsan savaş için hazırlanmalısın.‘‘ ifadesini kullandı.
Berlin, Lavrov’un sözlerini ‘‘tuhaf ve anlaşılmaz‘‘ buldu. Kremlin ise, Lavrov‘un sözlerinin bazı medya kuruluşları tarafından kısaltılarak yayınlanmasını eleştirdi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov gazetecilere verdiği demeçte, bu açıklamaları bağlamından kopartarak yayınlamanın “büyük bir hata” olduğunu söyledi. “Mesele şu ki, Avrupa Birliği ile ilişkileri geliştirmek istiyoruz, ancak Avrupa Birliği bu yönde giderse, o zaman evet, o zaman hazırız” açıklamasını yaptı. AB dışişleri bakanlarının, Rusya’ya yönelik daha katı yaptırımları görüşme eğiliminde oldukları gözleniyor.
Nitekim AB, Rusya‘nın diyaloğa hazır olmadığını iddia etti. AB Komisyonu sözcüsü Peter Stano, “AB’nin, karşılıklı yarar sağlayan işbirliği önerdiğini ama Rusya‘nın böyle bir işbirliği ve diyaloga hazır olmadığını” savundu. Görünen o ki, Rusya ile AB tutuştuğu bilek güreşinde kazanan taraf olmayacak. Zira aralarında gerilim olsa da, karşılıklı çıkarların boyutu, ilişkileri koparmaya pek elverişli görünmüyor.