Ukrayna savaşından bu yana Avrupa’da gaz krizi ağırlaşıyor, enflasyon büyüyor ve enerji fiyatları yükseliyor. Avrupa Birliği İstatistik Ofisi Eurostat'a göre, 27 AB üye ülkesindeki tüketici fiyatları Temmuz ayında bir yıl öncesine göre yüzde 9,8 daha yüksekti. Gelirler, fiyat artışlarına ayak uyduramıyor. Gıda, gaz, elektrik ve benzin fiyatları ortalamanın üzerine çıktı ve şimdi kelimenin tam anlamıyla bir patlama yaşıyor. Bu durum milyonlarca işçi ve emekçiyi yoksulluğa sürüklüyor ve AB ülkelerinde “sosyal patlama”yı tetikleyecek olan bir tepkiyi içten içe mayalıyor.
Prag, 3 Eylül günü bu tepkinin dışa vurduğuna sahne oldu. Prag'da on binlerce kişi enerji krizini ve enflasyonu protesto etmek için Wenceslas Meydanı'nda “Önce Çek Cumhuriyeti!” sloganı altında bir araya geldi. Hükümeti Ukrayna'nın çıkarlarını kendi halkının çıkarlarından daha ciddiye almakla suçlayan eyleme polise göre, yaklaşık 70 bin kişi katıldı.
Eylemde Aralık ayından bu yana görevde olan başbakan Petr Fiala hükümeti Ukrayna'nın çıkarlarını kendi halkının çıkarlarından daha ciddiye almakla suçlandı. Hükümetin istifası istenen eylemde, Çek ekonomisine ve halkına zarar verdiği için AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırım politikasına son verilmesi talep edildi. Eylemde taşınan pankartlarda yüksek enerji fiyatları ve AB'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarının kaldırılması talepleri yeraldı. Göstericiler aynı zamanda AB ve NATO karşıtı sloganlar atarak, hükümeti istifaya çağırdı.
Şu anda AB Konseyi Başkanlığı'nı elinde bulunduran Çek Cumhuriyeti, Ukrayna'dan yaklaşık 400 bin mülteci aldı ve ülkeye önemli miktarda askeri malzeme sağlayarak savaş kışkırtıcı bir politika izledi. Liberal-muhafazakar Başbakan Petr Fiala, eylemleri düzenleyenleri Çek Cumhuriyeti'nin çıkarlarına zarar veren, “Rus yanlısı bir yönelim” göstermekle suçladı. “Rus propagandasının ve dezenformasyon kampanyasının ülkemizde tekrar tekrar ortaya çıktığı ve birinin buna kandığı açık” dedi.
AB’nin kapitalist hükümetleri bir süreden beridir “sosyal huzursuzluk” beklediklerine ilişkin açıklamalar yapıyor. Araştırma şirketleri de “Grevler, huzursuzluk ve şiddetli protesto hareketleri”ni önümüzdeki süreçte risk teşkil eden olgular olarak sıralıyor. 2022 yılı sonuna kadar Avrupa’da büyük protestolar beklediklerini bizzat Avrupalı şefler dile getiriyor. Prag, AB ülkelerinde esmesi kuvvetle muhtemel olan fırtınanın belki de ilk işaretidir.