Peru’da Cumhurbaşkanı Pedro Castillo’nun 7 Aralık’ta görevden alınması ve tutuklanmasının ardından büyük protestolar başlamıştı. Göstericiler, geçici devlet başkanı Dina Boluarte’nin istifasını, Kongre’nin feshedilmesini, yeni genel seçimler ve tutuklu eski Başkan Castillo’nun serbest bırakılmasını talep ediyorlardı. Bu talepler “mevcut düzene” meydan okuyan derin ve yaygın bir hareketini ateşleyen kıvılcım oldu. İşçiler, yoksul köylüler ve gençler, sadece Fujimori diktatörlüğü altında yürürlüğe giren mevcut anayasanın yeniden yazılmasını değil, aynı zamanda köklü bir değişim talep ediyorlardı.
Castillo’ya karşı yapılan darbe, ABD emperyalizmi ve Peru burjuvazisi tarafından ulusötesi madencilik şirketlerinin operasyonlarını güvence altına almak ve derinleşen ekonomik krizin yükünü işçilerin ve kırsal kesimdeki yoksulların sırtına daha fazla yüklemek, yıllardır süren siyasi istikrarsızlığı ve toplumsal hareketi bastırmak amacı taşımaktadır. Castillo’nun görevden alınmasının toplumsal huzursuzluğu ateşleyeceği, yaygın ve kitlesel protestoların patlamasına neden olabileceği gözlemcilere göre pek öngörülmüyordu. Ancak kitleler sokaklara aktı ve gösteriler bazen şiddetli biçimler kazandı. Havaalanları, otoyollar ve ticari alanlar göstericiler tarafından işgal edildi.
Bu gelişmelerin ardında aralık ayının ortasından itibaren olağanüstü hal ilan edildi. Her tarafa polis ve asker konuşlandırıldı. Olağanüstü hal gösterileri bastırmak bir yana daha da alevlendirdi. Göstericilere karşı Dina Boluarte’nin hükümeti, faşist baskı ve terörü tırmandırdı. Ancak ne mermiler, ne tanklar, ne de darbeci Boluarte’nin dayattığı olağanüstü hal, kitleleri talepleri doğrultusunda mücadele etmekten alıkoyamadı.
Castillo’nun devrilmesinden sonraki günlerde ve haftalarda Peru’yu kasıp kavuran öfke devam ediyor. 19 Ocak günü Peru’nun başkenti Lima’da yaklaşık 30 bin kişi sokaklara döküldü ve Dina Boluarte’nin başında olduğu hükümete karşı protestolar yeni bir zirveye ulaştı. En büyük sendika konfederasyonu (CGTP) ülke çapında grev çağrısında bulundu ve 19 Ocak gününden bu yana ülkenin her yerinden emekçiler, “La toma de Lima!” (Lima’nın ele geçirilmesi!) sloganıyla harekete geçti.
Ülkenin birçok şehrinde emekçiler Lima’daki yürüyüşlerle dayanışma gösteriyor. Protestolara farklı bölgelerden öğrenciler de katıldı. San Marcos Ulusal Üniversitesi’nde, Üniversite Birliği (FUSM) üyeleri de protestolarla “dayanışma içinde” üniversitenin bir bölümünü işgal etti. Ulusal Mühendislik Üniversitesi’nden de benzer eylemler bildirildi.
Peru’nun hemen hemen tüm bölgelerinde güvenlik güçleri tarafından şiddetle bastırılan kitlesel protestolarda yaklaşık 60 kişi katledildi, yüzlerce kişi yaralandı ve yüzlercesi de tutuklandı.