Peru’da madencilik projesine karşı grev ve gösteriler sürüyor

Peru'da sıkıyönetim ve polis cinayetlerine karşın doğayı katledecek olan maden projesine karşı eylemler devam ediyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 30 Mayıs 2015
  • 18:36

Peru’nun güneyindeki Tambo Vadisi’nde, Arequipa bölgesinde Southern Copper tekeline ait Tia Maria bakır madeni çıkarma projesine karşı maden işçilerinin ve bölgedeki emekçilerin direnişi sürüyor.

Tia Maria projesine karşı sendikalar, sosyal ve politik kurumlar ülkenin yedi bölgesinde 27 ve 28 Mayıs’ta 48 saatlik genel greve gitti. Genel greve katılım en az üç bölgede kitlesel oldu. İşyerleri kapalı kaldı, okullarda ders yapılmadı. Güney Pan-Amerikan otoyolu da dahil olmak üzere ana yollarda işçi ve emekçiler barikatlar kurarak yolları ulaşıma kapadı.

Başkent Lima’da gerçekleşen protesto gösterilerine 3 bin kişi katıldı. Polisin kitleye saldırması nedeniyle gece boyunca Lima sokaklarında çatışmalar sürdü, 26 kişi gözaltına alındı.

Maden, metal ve demir-çelik işçileri de sendikaların çağrısına uyarak 25 Mayıs’tan itibaren süresiz greve başladı. Peru’nun 25 bölgesinin 10’unda sendikalar birliğinin çağrısına uyan işçiler grevde bulunduğu ve grevin tüm ülkeye yayılma potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor.

 

Taşeronlaştırmaya karşı grev!

Tekeller kârlarına kâr katmak için ucuz işgücü çalıştırırken, Peru yasaları tekellere, taşeron işçiler ve kontratlı işçiler arasında farklı uygulama hakkı tanıyor. Peru’da maden işçilerinin yüzde 70’i taşeron işçi olarak çalıştırılıyor. Ucuz işgücü olan taşeron işçi çalıştırılması işveren tarafından kontratlı işçilere karşı tehdit olarak kullanılırken, sendikal hakları da kısıtlıyor.

Peru’da grevler ve protestolar Mart sonundan Arequipa bölgesinin İslay eyaletinde başlamıştı. Giderek Arequipa’nın yakın bölgelerine yayıldı ve Peru’nun diğer bölgelerine sıçradı.

Bölgede süren protestolar nedeniyle Güney Bakır Şirketi başkanı bir açıklama yaparak, bakır madeninin açılışını 2017’ye ertelediklerini duyurmak zorunda kaldı. Bu açıklama işçi ve emekçileri ikna etmeye yetmezken açıklamanın hemen ardından bir araya gelen sendikalar ve politik örgütler Haziran’dan itibaren grevi Arequipa bölgesinin yanında Cusco, Tacna ve Puno gibi uzak şehirlere yayma kararı almıştı. Grev ve protestoların sürdüğü bölgelerdeki aktivistlerin örgütleme yapmak için bu bölgelere gönderileceği açıklandı.

 

OHAL ilan edildi

Peru hükümeti bölgeyi yeniden kontrol altına alabilmek, grevleri, blokaj eylemlerini ve gösterileri bastırabilmek için Islay eyaletinde 60 günlük olağanüstü hal ilan etti. Bu süre zarfında her türlü açık toplantı, yürüyüş ve grev yasaklanırken bireye ait demokratik hak ve özgürlükler, güvenlik, serbest dolaşım hakkı, ev dokunulmazlığı vb. de rafa kaldırıldı.

Ama sıkıyönetim de dahil Peru hükümetinin her türlü vahşi saldırısı, maden, metal ve demir-çelik işçilerinin grevlerine ve bölgedeki emekçilerin protesto gösterilerine çarparak dağıldı.

 

Tia Maria projesine karşı protestolar altıncı yılını doldurdu.

Tia Maria projesine karşı protestolar altıncı yılını doldururken, son iki ayda hız kazanan protestolar ülkenin güney bölgesine de yayıldı.

Arequipa’nın güney bölgesindeki Islay eyaletinde bir Amerikan-Meksika ortak yatırımı Meksika Holding’in yan kuruluşu olan Güney Bakır Şirketi (Southern Copper Corporation) tarafından işletilen Tia Maria projesi, çevreye ve tarım mahsullerine zarar vereceği endişesiyle bölge halkları tarafından protesto ediliyor.

Güney Bakır Şirketi, Tia Maria madencilik projesine 1,4 milyar dolarlık bir yatırım yaparak 2020 yılına değin yıllık 120.000 tonun üzerinde bakır üretmeyi hedefliyor. Şirket, Tia Maria projesi ile 2009 yılında Islay eyaletinde, bakır çıkartmak için 2 açık maden işletmesi kurmayı planlamıştı. Bu alan, sulu tarım yapılabileceği düşünülerek ayrılmış bir bölgeydi. Bölge halkları, bu proje ile tarım için kullanılabilir suyun doğrudan etkilenerek Tambo nehri vadisindeki pirinç, şeker kamışı ve kırmızı biber üretimini tehdit edeceğini ve su kirliliği riski oluşturacağından endişe duyuyorlar.

Tia Maria projesine karşı 2011 yılında protestolar şiddetlendi. Proje kitlesel sokak gösterileri nedeniyle durduruldu. Gösterilerde çıkan çatışmalarda 3 kişi yaşamını yitirdi.

Protestolara ve kampanyalara rağmen 2014 yılı Ağustos ayında Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Tia Maria projesi için gerekli izinlerden biri olan ÇED raporunu onayladı. Hükümetten ÇED raporu onayı alınmasından sonra Şubat ayında yapılan açıklamada Güney Bakır Şirketi’nin, Mart ayı sonuna kadar inşaat ruhsatı alması bekleniyordu. Proje karşıtı grupların Şubat ayında süresiz greve çıkacaklarını duyurmalarına rağmen şirketin faaliyetleri sürdürüldü.

 

Mart’ta yeni bir dönem başladı

23 Mart’ta grev başladı. İçişleri Bakanlığı olası protestoları bastırmak amacıyla madencilerin üzerine askeri birlik gönderdi.

24 Mart’ta başlayan protestolarda sokaklara barikatlar kuran madenciler ve bölgede yaşayan emekçiler Arequipa ve Cuzco yolunu kapatmış ve göz yaşartıcı gaz bombası ve plastik mermilerle saldıran devletin kolluk kuvvetleri ile militan sokak çatışmalarına girişmişti.

Yine 5 Nisan’da ülke genelinde süren grev nedeniyle Transamazonica yolu 6 bin işçi tarafından bloke edilmişti. Askerin kitleye ateş açması üzerine ölenler ve çok sayıda yaralananlar olmuştu. Gösterilerde gözaltına alının 28 işçinin 27’si, 6 Nisan’da sokakların yeniden işgal edilmesi üzerine serbest bırakılırken, bir işçiye illegal patlayıcı madde bulundurmaktan 9 ay ceza verildi.

Gösterilere Peru Maden İşçileri Sendikası (FENAMARPE) çağrı yaptı.

9 Mayıs’ta Peru hükümeti, maden işçilerinin ve bölge halkının direnişini ezmek, protestoları kontrol altına almak için maden işçilerinin üzerine asker gönderdi ve askeri birlik bölgeye yerleştirildi.

Maden işçilerinin cevabı ise 10 Mayıs’tan bu yana tüm bölgede süresiz greve gitmek oldu. Islay bölgesinde gerçekleşen 3 günlük genel grevde okullar ve işletmeler kapandı. Arequipa şehrine giden tüm yollar ve bölgedeki diğer önemli yollara protestocular tarafından barikatlar kurularak, ulaşıma kapandı. Askerler tarafından vurularak ağır yaralanan bir inşaat işçisi hastanede yaşamını yitirdi.

Ardından hükümet, 9 Mayıs’ta 4.000 polise ek olarak askeri güçleri de göndererek kısa süreli olağanüstü hal ilan etti. Askeri birliklerin 7 Haziran’a kadar bölgede kalması planlandı.

Ama işçiler ve emekçiler kitlesel, kararlı, yaygın ve militan eylemlilikleri ile sıkıyönetimin de sökmeyeceğini bir kez daha gösterdi. Anlaşma görüşmelerinin iki defa başarısız olduğu projeye karşı, Haziran ayından itibaren grevleri süresiz sürdürme ve tüm ülkeye yayma kararı alındı.

Tia Maria grevi şu anda ikinci ayını doldurdu. Mart ayı sonundan bu yana devam eden grevde, dört kişi öldü, 200’ün üzerinde kişi yaralandı. Polisin saldırganlığı, acımasızlığı ve protestoculara karşı gerçek mermi kullanımı belgelendi. Bölgede 6 ay sıkıyönetim ilan edildi.

Peru hammadde kaynakları bakımından zengin bir ülke. Peru’nun ana döviz kaynağı olan madenlerde 300 bin işçi çalışıyor.

Tekellerin daha fazla kâr etmesi uğruna bölgedeki hammaddeler talan edilirken, doğa acımasızca katlediliyor. İşyerlerinde yeterli iş güvenliği önlemi alınmadığı için her yıl çok sayıda maden işçisi yaşamını yitiriyor ve yaralanıyor. Ucuz işçi çalıştıran tekeller hem taşeron işçileri hem de kontratlı işçileri azgınca sömürüyor. Doğa çöle dönüşürken nehirler zehirleniyor, bölge halkları göçe zorlanıyor.

Tüm bunlara karşı Peru işçi sınıfı ve emekçileri sermaye sınıfına karşı yaygın, kitlesel ve militan sınıf mücadelesini yükseltmeye devam ediyor.