İSO'nun ikinci en büyük 500 şirket listesinde yer alan Özak sermayesi, daha çok büyümek için sarı sendika işbirliğiyle fabrikada kurduğu derebeylik çarkının dönmeye devam etmesini istiyor. Bunun için işçilerin üç haftayı geride bırakan direnişini kırmak için her yolu deniyor. Valilikten destek alarak devletin kolluk gücü jandarma ve polisi işçilere saldırtıyor, ibadet yeri olması gereken cami imamlarını da kullanarak işçilere geri adım attırmaya çalışıyor.
Fiili olarak olağanüstü hal yasalarının yürürlükte olduğu Urfa'da özellikle kadın işçileri yalnızlaştırmak, onları haklı ve onurlu mücadelelerinden kopartmak için çırpınıyorlar. Asalak kapitalist, bölgede etkin olan ataerkil gelenekleri istismar ederek, direnişte öne çıkan kadın işçileri baskı altına almak için uğraşıyor. İşgücü daha ucuz olduğu için kadın işçilerin emeğini vahşice sömürenler, onları gece yarılarına kadar çalıştırırken ‘aileyi’ hatırlamayanlar, kadın işçiler direnişte öne çıkınca ‘aileyi’ onlara karşı bir silah olarak kullanmaya kalkışıyor. Kadın işçiler sendika değiştirme haklarını kullanıp ücret zammı ve keyfi mesailere son verilmesi için karşılarına dikilince, ataerkil gelenekleri kadın işçi arkadaşlarımıza karşı arsızca kullanıyorlar. Oysa kadın işçiler keyfi mesailere son verilerek çocuklarına daha çok zaman ayırmak, ücretlerini yükselterek ailelerinin ve çocuklarının içine itildikleri sefalete bir nebze de olsa çare olmak istiyorlar.
Tekstil işkolunda iş cinayetlerinde ölenlerin 9’u (yüzde 2,47) sendikalı işçi, 355’i ise (yüzde 97,53) sendikasızdır ve daha düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar. Kapitalistler, kendileri için bir ganimet olan bu düzenin sürmesini istiyorlar. Direnen işçilere düşmanlıklarının temeli budur.
Resmi ya da ‘sivil’ tüm azgın gericiler direnen işçilerin karşısında adeta cephe oluşturmuşlar: Özak kapitalistleri, devletin valisi, polisi, jandarması ve nihayet cami imamı. Bu emek düşmanı gerici cephe, kolluk kuvvetlerini işçilere saldırtarak, dini, aileyi, gelenekleri kullanarak adeta seferber olmuş direnişi kırmak için mesai yapıyorlar. Bu emekçi düşmanı gericilik cephesinin oluşturulması, Özak işçilerinin direnişini daha anlamlı daha onurlu kılıyor. Zira aynı anda hem vahşi sömürüye karşı direniyor hem sermayeye uşaklık yapan gericiliğe karşı mücadele ediyorlar.
Siz Özak işçisi kadın ve erkek işçi arkadaşlarımız haklarınız ve onurunuz için verdiğiniz kavganın başarısı bir bütün olarak işçilerin başarısı olacak, onların da mücadele azmini bileyecektir. Verdiğiniz kavga emeğin sermayeye karşı kavgasının bir parçasıdır. Ortak geleceğimizin kavgasında bugün öne çıkan Özak işçileriyle enternasyonal dayanışma içerisinde olduğumuzu sizlere bildirmek istiyoruz.
Yaşasın işçilerin enternasyonal dayanışması!
Almanya BİR-KAR İşçi Komisyonu
(İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu)