Bilim insanlarının gerçekleştirdiği bir araştırma Sanayi Devrimi’nden sonra ortalama yüzey sıcaklığının 2°C arttığını ortaya koymakta. Küresel ısınma sorunu ise aralarında Gizem Akhan'ın da bulunduğu 28 Greenpeace eylemcisinin Gazprom'un Rus Buzul Denizi'ndeki petrol platformunu protesto etmeleriyle bir süredir gündeme taşınmış oldu. Küresel ısınmayı protesto edenler arasında Gizem Akhan’ın da bulunması burjuva medyanın ilgisini çekerken Greenpeace üyeleri gerçekleştirdikleri eylem sırasında Rusya Sahil Güvenliği tarafından gözaltına alındıktan sonra bir süre tutuklu yargılandılar ve çıkartıldıkları mahkemede Rusya’dan çıkış yasağı getirilerek kefaletle serbest bırakıldılar. Bu vesileyle burjuva medyada yer alan haberlerde satır aralarında küresel ısınmaya da değinildi.
Dünyamıza neler oluyor?
800’den fazla bilim insanının katkıda bulunarak hazırladığı ve 27 Eylül 2013’te açıklanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunda atmosfer ve okyanusların ısındığı, kar ve buz miktarlarının azaldığı, ortalama deniz düzeyinin yükseldiği ve sera gazlarının atmosferdeki birikimlerinin arttığı ortaya konuyor. 1951 – 2010 döneminde küresel sıcaklıklardaki artışın ise kesin olarak insan etkinliklerinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Küresel iklim değişikliklerinin ana sorumlusunun enerji sektörü olduğu biliniyor. Enerjinin verimli kullanımını sağlayacak yöntemler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı sürdürülebilir enerji kullanmak yerine fosil yakıtlara dayalı enerji projeleri ve yatırımlarında ısrar gösterilmesinin nedeninin ise kapitalist tekellerin kar hırsı olduğu ortada.
IPCC raporundan yansıyanlar:
* Geçen 30 yıl, küresel ölçekte 1850'den beri kaydedilen en sıcak ardışık 30 yıl, 21'nci yüzyılın ilk 10 yılıysa en sıcak 10 yıl.
* Karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve diazotmonoksit (N2O) gazlarının atmosferik birikimleri (konsantrasyonları) bugün itibariyle en azından son 800 bin yıllık dönemde hiç olmadığı kadar yüksek bir düzeye yükseldi.
* CO2 birikimleri, temel olarak fosil yakıt yanması ve ikincil olarak net arazi kullanımı değişikliğinden kaynaklanan salımlar nedeniyle, sanayi öncesi döneme göre %40 oranında arttı.
* Grönland ve Antarktik buz kalkanları geçen 20 yıllık dönemde kütle kaybediyor, buzullar (dağ vadi ve takke buzulları vb.) neredeyse küresel ölçekte küçülmeyi sürdürüyor ve Kuzey Kutup deniz buzu ve kuzey yarımküre ilkbahar kar örtüsü alansal olarak küçülmesini sürdürüyor.
* Okyanuslar atmosfere salınan insan kaynaklı karbonun yaklaşık %30'unu emdi ve bu da okyanusların asitlenmesine yol açtı.
* Küresel okyanuslardaki ısınma iklim sisteminde biriken enerjideki artışı denetliyor. Bu kapsamda, 1971-2010 döneminde okyanuslarda biriken enerjinin %90'dan fazlası küresel okyanus ısınmayla bağlantılı. Üst okyanus (0-700 m) 1971-2010 döneminde kesin olarak ısındı ve 1870'ler ve 1971 arasındaysa olasılıkla ısındı.
* 19. yüzyıl ortasından beri gözlenmiş olan deniz düzeyi yükselmesi oranı (hızı), önceki iki bin yıllık dönemdeki ortalama yükselme oranından daha büyük. Küresel ortalama deniz düzeyi 1901-2010 döneminde 19 cm yükseldi. Olasılıkla küresel ortalama deniz düzeyi yükselmesini sürdürecek.
* Küresel yüzey sıcaklığı değişikliği, 21. yüzyılın sonuna kadar, biri dışında tüm yeni IPCC senaryolarına dayanarak olasılıkla sanayi öncesi döneme göre 1.5°C'yi ve iki yeni senaryoya göreyse 2°C'yi aşacak.
* Küresel ısınma, bir senaryo dışında tüm yeni IPCC senaryolarına dayanarak 2100 yılı sonrasında da sürecek. Isınma, yıllar arası değişkenlikten on yıllık değişkenliklere kadar çeşitli değişkenlikler sergilemeyi sürdürecek ve bölgesel olarak türdeş olmayacak.
İnsan kaynaklı küresel ısınmanın üçte ikisinden 90 kapitalist tekel sorumlu
IPCC raporunun da ortaya koyduğu gibi açık bir iklim krizi yaşanmaktadır ve önlem alınmadığı takdirde bu kriz artarak devam edecektir.
ABD’de gerçekleştirilen yeni bir araştırma ise insan kaynaklı küresel ısınmanın üçte ikisinden 90 kapitalist şirketin sorumlu olduğunu göstermekte. Petrol, gaz ve kömür üretiminde bulunan Chevron, Exxon ve BP gibi şirketler liste başında yer alıyor.
İşte araştırmanın ortaya koydukları:
* 90 şirket arasında 1751-2010 yılları arasında toplam endüstriyel karbondioksit ve metan salınımlarının % 63’ ünü yani 914 milyar ton karbondioksit salınımı gerçekleştiren şirketler var.
* Toplam emisyonların yaklaşık %30’u sadece ilk 20 şirket tarafından üretiliyor. Bu şirketlerin yedisi çimento diğerleri petrol, gaz ve kömür şirketi. Karbondioksit Bilgi ve Analiz Merkezi bu kayıtları 1751 yılından beri yani 1,450 milyar ton seviyelerinden beri tutuyor.
* 90 şirketin 50’si özel şirket. Chevron, Exxon, BP, Royal Dutch Shell gibi petrol üreten şirketler ve British Coal Corp, Peabody Energy ve BHP Billiton gibi kömür üretici şirketler. 31 şirket, içinde Suudi Arabistan’da Saudi Aramco, Rusya’da Gazprom, Norveç’de Statoil gibi şirketlerin bulunduğu devlet şirketi. 9 şirket ise Çin, Kuzey Kore ve Polonya gibi endüstrinin hükümetin elinde olduğu ağırlıklı olarak kömür üreticileri.
Kapitalist barbarlık doğa ve çevreyi yok ediyor
Küresel ısınmanın sorumlularının bir avuç burjuva olduğunu Colorado İklim Sorumluluk Enstitüsü’nden iklim araştırmacısı Richard Heede’in şu açıklaması tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır:
“Binlerce petrol, gaz ve kömür üreticisi var. Ancak bu sayıyı karar vericiler ya da kömür ve petrol başkanlarına kadar daraltırsanız bir ya da iki otobüsü ancak dolduracak sayıya iner. Şirketlerin, şirket merkezi ile beraber 43 ülkede faaliyetleri var. Bu kuruluşlar dünyanın her yerinde petrol, doğal gaz ve kömür kaynaklarını çıkarıp ve bu kayıtları işleyerek her milletten tüketicilere pazarlanabilir ürünler haline getiriyor.”
İşçi ve emekçileri sömüren, kendi çıkarları uğruna emperyalist savaşlara kurban eden kapitalist barbarlık bilimsel araştırmaların da ortaya koyduğu gibi bir yandan da bitmek tükenmek bilmeyen kâr hırsıyla doğa ve çevreyi büyük bir yıkıma uğratmaktadır.