11 Mart 2011’de tsunami ve deprem nedeniyle Japonya’daki Fukuşima nükleer santralinde çekirdek erimesi gerçekleşmiş, çevreye yüksek dozda radyasyon yayılmaya başlamıştı. Greenpeace Japonya tarafından dün yayınlanan rapora göre, bölgedeki radyasyon seviyesi azalmak yerine artıyor, Japonya hükümeti ise buna ilişkin bilgileri Birleşmiş Milletler’den bilinçli olarak saklıyor.
Ekim 2018’de bölgede yapılan incelemeler sonucu hazırlanan raporda, 2 yıl önce yeniden girişe izin verilmesine karşın Namie ve İitate bölgelerinde radyasyon seviyesinin ciddi risk oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Japonya devletinin radyasyon riski hesaplama yöntemindeki sıkıntıya da değinilen raporda, gerçek radyasyon miktarının uluslararası kuruluşların çizdiği sınırın 5-100 katı olduğu belirtiliyor.
Namie’deki Obori bölgesindeki ortalama radyasyon seviyesinin, bir yıl boyunca 8 saat dışarıda çalışan bir işçi için 100’den fazla göğüs röntgeni çekilmiş gibi bir etki yaratacağı söylenen raporda, bir anaokulunun çevresindeki radyasyon oranının kabul edilebilir dozun 10-20 katı olduğu aktarıldı.
Raporda, nükleer atığın temizlenmesi işinde çalışan işçilerin de çok büyük sağlık riskleriyle karşı karşıya olduğu vurgulandı. Bu işçilerden edinilen bilgiye göre, bu işe dair yeterli eğitim almadıkları, sağlık raporlarında sahtekarlık yapıldığı, evsiz vb. kimseler arasından seçildikleri ortaya çıktı.
Yüksek radyasyon etkisinin onlarca yıl daha süreceği belirtilen raporda, buna karşın hükümetin 2023 yılında kimi bölgelerin daha girilemez statüsünü değiştirmeyi planladığına dikkat çekildi.