Lugano’da Enternasyonal Kültür Evi tarafından 1 Şubat Cumartesi günü “Dünyadaki siyasal gelişmeler, sınıf-kitle hareketleri ve devrimci parti” konulu seminer düzenlendi.
Seminerde sunum yapan BİR-KAR temsilcisi konuşmasına, ‘90’lı yıllardaki büyük gericilik döneminde ve sözkonusu dönemde burjuva dünyasının ileri sürdüğü temel iddeolojik argümanlarını ve bunun “tarihin sonu” ilanına varan sonuçlarını özetlemekle başladı. Devamında, kapitalist piyasa düzeninin ve burjuva demokrasisinin alternatifsiz ve dolayısıyla da aşılmaz olduğu gerici propagandasının, devrimden ve devrimci örgüt fikrinden kaçışın ve devrim dönekliğinin kitlesel boyutlar kazanmasına yol açtığına değinildi. Böyle bir dönemde komünistlerin, “Bunalımlar, savaşlar ve devrimler yüzyılı” ana başlığı altında temel önemde bir değerlendirme yaptıklarına dikkat çekti.
İnsanlığı ve gezegeni ilgilendiren son derece önemli gelişmelerin yaşandığını ve bunların neler olduğunu dünyanın toplam tablosu üzerinden özetledi. Ekonomik ve mali bunalımın kapsam ve derinliğinin, bizzat burjuvazi trafından değerlendirmelere konu edilen açık bir olgu olduğunu belirtmekle yetinen BİR-KAR temsilcisi, ekonomik bunalımın da doğrudan sonucu olarak günden güne ağırlaşan sosyal bunalım üzerinde durdu. Servet-sefalet kutuplaşmasının, sınıflar arasındaki sosyal uçurumun boyutlarını olgusal verilerle destekleyen ve bunun gerisindeki mantığı açıklayan BİR-KAR temsilcisi, yaşanan siyasal bunalımı ve bunun kendini nasıl ortaya koyduğunu ele aldı. Devamında, kapitalizmin dolaysız ürünü olan ve gelinen aşamada gezegenimizi tehdit eden ekolojik kriz üzerinde durdu. Kapitalist dünyanın çok yönlü bunalımını yeni bir emperyalist savaşlar dönemine girişin tamamladığını belirten temsilci, konuyu çeşitli yanlarıyla özetlemeye çalıştı.
Tüm bu gelişmelerin de sonucu olarak dünya ölçüsünde proleter kitle hareketleri ve halk isyanları dalgasının büyüyerek güç kazandığı temel gerçeği üzerine konuşmasını sürdüren BİR-KAR temsilcisi, bunların gelmesi kaçınılmaz olan daha büyük sosyal ve toplumsal patlamaların başlangıçı olduğuna işaret etti. Özellikle de ‘80’li yıllarda itibaren derinleşen ve ağrlaşarak devam eden neo-liberal ekonomik ve sosyal saldırıların, sınıf ve emekçi kitlelerin öfkesini mayaladığı, sınıflar mücadelesinin zeminini hazırladığı, işçi sınıfı ve emekçiler dünyasının tarih sahnesine çıkışını hızlandırdığı gerçeğine işaret etti.
Konuşmanın son bölümü, gelmesi kaçınılmaz olan yeni devrimler dönemine devrime hazırlık çerçevesinde devrimci sınıf ve devrimci parti sorununa ayrıldı. Bunalımları ve savaşları yeni bir devrimler sürecinin izleyeceği yeni tarihsel dönem değerlendirmesinin, kaçınılmaz olarak devrime her düzeyde ve biçimde hazırlanmayı gerektirdiği vurgulandı. Hazırlığın, her şeyden önce devrimci bir teoriye dayanarak devrimci bir program ve stratejik çizgiye ve devrimci programın taşıyıcısı olan ihtilalci bir örgüte sahip olmayı gerektirdiğinin altı çizildi. Devrimci teori ile donanmış devrimci bir örgütün işçi sınıfını sarıp sarmalaması anlamına geldiği belirtildi.
Bir saatlik sunumun ardından ikinci bölüm katılımcıların soru ve konuşmalarına ayrıldı. Soru ve konuşmaların ardından BİR-KAR temsilcisinin ikinci bir sunumuyla etkinlik bitirildi. 30’u aşkın dinleyicinin belirgin bir ilgiyle izlediği seminer anlamlı tartışmalar ve sorularla zenginleşti ve ikinci sunumun güçlendirilmesine imkan sundu.
Kızıl Bayrak / Lugano
