Hamburg’da “Sağa Karşı Hamburg İttifakı”nın çağrısıyla Almanya’da yaşanan ekonomik krize ve hayat pahalılığına karşı kitlesel protesto eylemi gerçekleştirildi. Emekçiler protesto eylemi için saat: 13.00’da Berliner Tor Bahnhofun’da toplandı.
Toplanma alanına sendikalardan IG-Metal ve Ver-di “İnsanları sevindirmek ve neşelendirmek için, yüksek gelirleri vergilendirin!” ve “Enflasyon canavarını durdurun!” pankartlarıyla geldiler. Die Linke, DKP, MLPD ve Praten parteı ise “Şimdi fiyatlar her zamankinden daha yüksek!” ve “Şimdi artan fiyatları durdurun!”, “Savaşa ve silahlanmaya hayır!” pankartlarıyla toplanma alanına geldi. Otonomcu gruplar ile diğer demokratik kurum ve kuruluşlar ise “Gıda, konut ve enerji lüks mal değildir!”, “Acıyı bitir, sosyal bir dönüm noktası için gelir yukarı fiyatlar aşağı!” Hamburg şimdi kazanıyor!” gibi pankart ve dövizlerle toplanma alanına geldiler.
Göçmen kurumlarında BİR-KAR, DIDF, ADHK ve ATİK kurum flamalarıyla eyleme katılarak destek sundular.
Toplanma alanında kurumlar adına yapılan konuşmada, Almanya’da yaşanan ekonomik kriz ve hayat pahalılığı konusunda şu hususlar dile getirildi:
“Birkaç kişinin kâr etmesi yerine herkes için yaşanabilecek bir ücret belirlenmeli. Temel tüketim mallarına yapılan zamları süpermarketlere gittiğimiz zaman kasaların önünde fark ediyoruz. Ev sahiplerinden ev kiralarını yükselteceklerine dair mektuplar alıyoruz. Yan masraflar iki katından fazla arttı. Aylık maaşlarımız düşük olduğu için ay sonunu zor çıkarıyoruz. Temel tüketim maddelerine, doğalgaza, elektriğe ve suya sık sık zamlar yapılmaktadır. Temel tüketim maddeleri, elektrik, doğalgaz ve su paralarını ödeyemez duruma düştük. Devletin bildirdiği resmi enflasyon oranı %10 civarında görünüyor. Ancak günlük temel gıdaların yanı sıra ısınma ve elektrik fiyatları sık sık arttırılıyor. Şimdiye kadar nispeten iyi-kötü geçimini sağlayan insanların yaşamları her geçen gün kötüye gidiyor. Bu da insanları umutsuzluğa sürüklemektedir. Temel tüketim maddelerinden, yiyeceklerinden nasıl tasarruf edeceğimizi düşünürken kışın ısınmaya gücümüzün yetip yetmeyeceğini kara kara düşünmeye başladık. Almanya’daki tekeller ve şirketler kârlarına kâr katarken nüfusun büyük çoğunluğu yoksullaşmaktadır.”
Konuşmada yaşanan ekonomik zorlanmaya rağmen hükümetin politikaları eleştirilerek şunlar vurgulandı:
“İktidardaki hükümet ise hala tekeller ve şirketler daha fazla kâr etsiler diye onlara faizsiz krediler veriyor. Şirketlerin kârlarının artmasının bedelini ise işçi ve emekçiler ödüyor. Tekellerin kârı artarken işçiler ve emekçiler daha fazla yoksullaşıyor. Enflasyon oranında ücretleri arttırmayan hükümet, tek seferlik yapılacak olan küçük yardımlarla işçi ve emekçileri kandırmaya çalışıyor. Yapılan yardımlar emekçilerin kayıplarıyla kıyaslandığında kovada bir damla gibidir. Planlanan vergi indirimleri tekellere ve şirketlere bir hediyedir. En fazla onlar yararlanacaklar. İşçi ve emekçiler ise bu yapılan vergi indirimlerinden hiçbir şekilde faydalanmamaktadır. Tekellere ve şirketlere karşılıksız kredi verilirken, kesilen vergilerle yapılan yardımların faturasını işçilerden ve emekçilerden keseceklerdir. Sakın ola ki tekellerin ve şirketlerin içine düşmüş olduğu krizin faturasını ödemeye kalkmayın. Yaşanan ekonomik krizin faturasını tekeller ve şirketler ödesin. Bizler dayanışmacı ve sürdürülebilir bir sosyal adalet ve yeniden işçi ve emekçileri ilgilendiren sosyal politikaların uygulanmasını istiyoruz.”
Konuşmada talepler şu şekilde ifade edildi:
“1) Temel tüketim maddeleri, enerji ve kiralar için tavan fiyatı uygulansın.
2) Tek seferlik ödemeler yeterli değil, Almanya’da yaşayan herkes için ücretlerde ve sosyal yardımlarda kalıcı ve önemli bir artış sağlansın.
3) Ücretsiz toplu taşıma ve herkes için sınırsız ulaşım.
4) Ekonomik krizin faturasını, krizden çıkar sağlayanlar ödemek zorundadır.
5) Genel hizmetler için koruyucu önlemler alınsın.
6) Tekeller, şirketler ve yıllık cirosu yüksek olanlar servet vergilerini ödemelidir.
7) Fosil bağımlılığından kurtulmalı, nükleer enerji santralları yasaklanmalı, yenilenebilir enerjilerin hızla geliştirilmesi için gerekenler mutlaka yapılmalıdır.
8) Silahlanmayı durdurun! Silahlanmaya ayrılan 100 Milyar Euro eğitime, sağlığa, sosyal haklara ve iklimin korumasına harcansın.
9) Ekonomik krize ve hayat pahalılığına karşı düzenlediğimiz etkinliğe sağcı, milliyetçi, ırkçı slogan ve pankartlara yer yoktur.”
Yapılan konuşmalardan sonra yürüyüşe geçildi. Yürüyüşte en önde “Doğru kuvvetler alanı kaplar. Herkes için sosyal haklar uğruna mücadeleye!” pankartı taşındı. Yürüyüş esnasında birkaç yerde durularak konuşmaların tekrarı yapıldı. Yürüyüş Hamburg Belediye’sinin önünde yapılan kısa konuşmalardan sonra bitirildi. Yürüyüş ve mitinge yaklaşık 7 bin işçi ve emekçi katıldı. BİR-KAR olarak yapılan protesto eylemine biz de katılarak destek verdik. Miting ve yürüyüş esnasında hem “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” gecesinin el ilanlarını dağıttık hem pullamalarımızı yaptık.
Hamburg / BİR-KAR