Türk sermaye devletinin Medya Savunma Alanları, Maxmur ve Şengal’e yönelik hava saldırıları ve operasyonlar dün Paris’te yapılan bir miting ve yürüyüşle protesto edildi.
ADHK, CDK-F, ATİK, PARTİZAN, ACTİT, ODAK, TJK-F, FEDA ve CİK tarafından düzenlenen eyleme BİR-KAR ve PDD de destek verdiler. Eylem için saat 15.00’da Republique Meydanı’nda toplanan kitle, CDK-F’nin saldırılarla ilgili yaptığı açıklamanın ardından coşkulu sloganlar ve Kürtçe marşlar eşliğinde Chatelet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş boyunca ses aracından kitleye ve çevreye yönelik Fransızca bilgilendirme konuşmaları yapıldı. Türk sermaye devleti ve dümenindeki dinci faşist AKP’nin ve şefi Erdoğan’ın Kürt halkının seçilmiş vekillerine, belediye başkanlarına, HDP’ye yönelik baskı, tutuklama ve saldırıları teşhir edildi. AKP-Erdoğan rejiminin Suriye, Irak ve Libya’da yaptıkları ile insanlığa karşı savaş suçları işlediği belirtildi. Gerekli tüm askeri, ekonomik ve diplomatik önlemlerin alınması çağrısı yapıldı.
“Türk devletinin Kürdistan’daki katliamını ve işgalini durdurun!”, “George Floyd Birleşik Devletler’de, Barış Çakan Türkiye’de... Irkçılık Birleşik Devletler’de olduğu gibi Türkiye’de de öldürüyor!”, “Despot Erdoğan’a karşı Kürdistan direniyor!”, “Önder Apo’nun askerleriyiz!” pankartları arkasında kurumların flamalarıyla katıldığı yürüyüş boyunca, “Katil Erdoğan!”, “Türk devleti katil!”, “Kahrolsun Türkiye’deki faşist rejim!”, “Politik tutsaklara özgürlük!”, “Öcalan’a özgürlük!”, “Kürdistan’a siyasi çözüm!” sloganları haykırıldı.
Kitlenin Chatelet Meydanı’na varmasının ardından özgürlük mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuna geçildi. Ardından yine CDK-F adına bir temsilci konuştu. Temsilci, zor korona günlerinde halklar salgından korunmaya çalışırken AKP-MHP iktidarının Kürtlerin yaşadığı bölgeleri bombaladığını, zor günlerde bile faşizmin dünyanın hiçbir yerinde ezilenlere, mazlumlara yaşam hakkı tanımadığını, kendinden olmayanı boğmaya çalıştığını dile getirdi. Amerika’da George Floyd’un, Türkiye’de ise Kürtçe müzik dinlediği için Kürt genci Barış Çakan’ın öldürüldüğünü, Grup Yorum üyelerinin konser verebilmek için öldüklerini hatırlattı. Tek çarenin Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkesiyle, Gürcüsüyle, Alevisiyle ezilen mazlumların özgür bir yaşam için birlikte direnerek, alanlarda ortak mücadeleyle faşizmi geriletilebileceklerini vurguladı.
CDK-F temsilcisinin konuşmasının ardından kurumlar adına şu ortak metin okundu:
“AKP iktidarı ve onun faşist şefi Erdoğan, bir kabus misali Türkiye ve Kürdistan’ın üzerine çökmüş, ezilen ve sömürülen her kesime karşı açıktan bir savaş ilan etmiştir.
Yaşadıkları ekonomik ve siyasi krizden dolayı daha da katmerleştirdikleri zulümden herkes payına düşeni almaktadır. Ülkemiz tam bir baskı ve zulüm cenderesi altındadır.
Milli baskı ile Kürtler, inanç baskısı ile Aleviler ve diğer inançlar, kâr hırsıyla işçi ve emekçiler, gerici geleneksel eğilimler sonucu kadınlar ve diğer cinsel yönelim sahipleri, eleştiren ve doğruyu dile getiren aydın, yazar ve gazeteciler, bağımsızlık, devrim ve sosyalizm mücadelesi yürütenler koyu bir faşizmle karşı karşıyalar.
Ülkeyi cehenneme çeviren Erdoğan ve şürekası, bu cehennemin ateşini diğer ülkelere yaymakta kararlıdırlar. Libya’da çevirdikleri kirli işler, uzunca bir zamandır Suriye’deki işgalci konumu ve gerici çetelerle yaptığı işbirliği, Kürt gerilla güçlerine, Kandil, Zap, Haftanin, Dihok, Şengal ve Maxmur’a dönük saldırılar önümüzdeki dönemin işaret fişekleridir. Kürdistan’ın birçok yeri havadan ve karadan saldırılarla boğuşmaktadır. Kürt halkının ve ilerici kesimlerin iradesiyle seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanlarının vekillikleri ve başkanlıkları düşürülerek, Kürtlere siyaset yasağı uygulanmaktadır.
Toplumsal muhalefetin öncüleri olan devrim ve demokrasi güçlerine karşı içeride var olan devlet terörünü perdelemek ve dipten gelen değişim dinamiğini pasifize etmek, diğer yandan haydut burjuva sınıfının sermaye birikimini büyütme adına yeni sömürü alanları açmak, izlenen iç ve dış politikanın özetidir. Bizler Türk hakim sınıflarının ve onların şu anki siyasi sözcüsü olan AKP ve Erdoğan’ın izlediği halk düşmanı politikalarına en üst perdeden itiraz ediyor, devrimci dalgayı büyütmeye çağırıyoruz.”
Ortak metnin okunmasının ardından eylem bitirildi.
Kızıl Bayrak / Paris