Frankfurt Havaalanı’nda uçaklara yemek servisi yapan Gategourmet firması, işyeri işçi temsilcisi Gültekin Malcı’yı Nisan ayında, polis nezaretinde işyerinden uzaklaştırmıştı. Ardından ise Frankfurt İş Mahkemesi Malcı’nın işyerine dönmesi yönünde karar verdiği halde, Gategourmet yönetimi mahkeme kararını hiçe sayarak, pervasız saldırısına devam etti.
Gültekin Malcı’yı işyerindeki mücadeleci tutumundan dolayı hedef alan Gategourmet patronları, yeni hamlelerle onun işyerine tekrar dönmesini engellemeye çalışıyorlar. Bunun için havaalanları güvenliğinden sorumlu kurum üzerinden, yakın zamanda kendisine bir randevu verildi ve yapılacak bu görüşmede, sözde Malcı’nın “güvenilirlik” durumu bir kez daha gözden geçirilecek.
Gültekin Malcı’ya yönelik saldırının, onun şahsında tüm Gategourmet işçilerine yönelik olduğunun bilinciyle hareket eden Bir-Kar, Malcı ile dayanışmayı yükseltme konusunda ilk günden beri aktif bir tutum geliştirdi. Bu bağlamda dayanışma faaliyetine diğer çevreleri de katmaya çalışarak, bir ortak dayanışma komitesinin oluşturulmasını sağladı.
Hem BİR-KAR hem ortak dayanışma komitesi eylem, bildiri dağıtımları, toplantı, piknik vb. araçlarla Malcı ile dayanışma faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Bu çerçevede 22 Haziran günü Frankfurt Belediyesi önünde bir eylem gerçekleştirildi. Eylem, Frankfurt Belediye Meclisi’nin 2024 bütçesini görüşmek üzere yaptığı toplantılar vesile edilerek yapıldı. Zira Frankfurt Havalanı’nı işleten Fraport’un %50’den fazla hissesi Frankfurt Belediyesi’ne ait. Dolayısıyla Frankfurt Havaalanında olup biten her şeyden aynı zamanda belediye yönetimi de sorumludur.
BİR-KAR, ATİK, MLPD ve KPD/Wiederaufbau’nun katıldığı eylemde, “Gategourmet’te işyeri temsilcilerine yönelik sürek avına son!” yazılı bir pankartın yanı sıra, “Havaalanında kölece çalışmaya son!”, “Gültekin Malcı yalnız değildir, işyeriden uzaklaştırma kararı derhal kaldırılsın!” yazılı dövizler de taşındı. Yanı sıra Gategourmet işçilerinin daha önce hazırladıkları ve havaalanındaki ve ülkedeki taşeronlaştırma, satış, düşük ücretler, kölece çalışma, yurtdışına taşıma gibi uygulamaları teşhir eden bir pankart da taşındı. Saldırıyı ve havaalanındaki uygulamaları teşhir eden bildiriler dağıtıldı.
Aynı saatte, GEW Sendikası'nda örgütlü dil eğitimi veren eğitim emekçileri ile çeşitli gençlik ve çocuk hakları ile ilgili faaliyet yürüten kimi derneklerin ortak bir eylemi de vardı. Eğitim emekçileri hemen tüm çalışanlara ödenen “Enflasyon Primi"nin kendilerine de ödenmesini talep ederken; gençlik ve çocuk haklarını koruyan dernekler ise, yapılan kısıtlamaları protesto ederek, belediye bütçesinden kendilerine daha fazla pay ayrılmasını talep ettiler.
Belediyenin önü, sosyal taleplerde ortaklaşan eylemlerin anlamlı bir çakışmasına sahne oldu. Mikrofonu alan bir eğitim emekçisi, havaalanındaki kötü çalışma koşulları ile çaşitli sosyal derneklerin bütçesinin kısılması arasında bir paralellik olduğunu, hepsinin aynı politikaların ürünü olduğunu belirtti ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı. Bu konuşma, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganıyla yanıtlandı.
Gültekin Malcı ile dayanışma komitesi adına yapılan ortak konuşmada da, havaalanındaki kötü çalışma koşulları, düşük ücretler, taşeronlaştırma, personel açığı vb. sorunlara işaret edilerek; bütün bunların tüm toplumu ve özellikle de izin sezonunda uçan milyonlarca yolcuyu doğrudan etkilediği ifade edildi. Gültekin Malcı gibi, işyerlerinde yaşanan sömürüye, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı mücadele eden işçi veya işçi temsilcilerine yönelik saldırıların gerisinde ise, işçi sınıfına kölece çalışma koşullarını dayatma amacının olduğu belirtildi. Komitenin kimi bileşenleri de söz alarak görüşlerini belirttiler.
Eylemlerden dolayı belediye toplantısına katılanların çoğu arka kapıdan girmeyi tercih etti. Bunun üzerine, göstericilerden bir grup, ellerinde dövizlerle arka kapıya giderek, gelen çeşitli partilerden politikacılara taleplerini ilettiler.
Dayanışma faaliyetleri, Gültekin Malcı’nın işyerine dönmesi talebiyle devam edecek.
Kızıl Bayrak / Frankfurt