Geçen Nisan ayında, polis nezaretinde işyerinden uzaklaştırılan ve ardından da işyerine giriş yasağı getirilen, Gategourmet işçi temsilcisi Gültekin Malcı aylar sonra işine geri döndü.
Kararın kendisine bildirilmesi üzerine 28 Eylül günü tekrar işyerine dönen Malcı, arada geçen zamanda işlerini evden çalışarak yürütüyordu. Gültekin Malcı’nın geri dönüşü başta işçi arkadaşları olmak üzere, onunla dayanışma içerisinde olan herkes tarafından sevinçle karşılandı.
Sömürü çarkını LSG Sky Shefs’den devralan Gategourmet şefleri, bugüne kadar birçok hak gaspına imza attılar. Sömürüyü daha da katmeleştirmenin önünde ciddi bir engel olarak gördükleri işyerindeki örgütlülüğü tasfiye etmek için Gültekin Malcı’yı işyerinden uzaklaştırma saldırısını gündeme getirdiler. İşçiler baştan beri, bu saldırının temsilcileri şahsında kendilerini hedeflediğinin bilinciyle hareket ettiler. Temsilcilerinin arkasında kararlılıkla durdular.
Yanı sıra dışarıda, başta Bir-Kar olmak üzere, diğer emek dostları tarafından örülen dayanışma faaliyeti, saldırıyı işletme sınırlarından çıkarıp kamuoyunun gündemine taşıdı. Böylece başta Frankfurt havaalanı olmak üzere, tüm işçi sınıfını ilgilendiren bir saldırının, sessizce mahkeme koridorlarına hapsedilmesinin önüne geçilmiş oldu.
Bu saldırının hiç bir meşruluğu olmadığı gibi, yasal bir dayanak bulmada da zorlandılar. Arada yapılan iki mahkeme Malcı’nın lehine sonuçlandığı halde, Gategourmet şefleri mahkeme kararını da fiilen hiçe sayarak, her vesileyle kutsadıkları burjuva hukukunu da çok kolayından çiğneyebileceklerini gösterdiler.
Zira “burjuva hukuku” lafızda neyi iddia ederse etsin, esasta kanunlar vasıtasıyla sömürü düzeninin devamını sağlamaktan başka bir işlevi yoktur. Kimi tali konularda işçilerin “haklı” çıkması bu kaideyi bozmaz. Almanca’daki deyimle, “haklı olmak ile hakkını almak ayrı şeylerdir!” durumu en çok işçiler için geçerlidir. Bir işçinin mahkeme kararını tanımama şansı yoktur ama bir kapitalistin var. Dolayısıyla işçilerin haklılıklarını kanıtlamaları için de mücadele etmeleri gerekir. “Hukuk mücadelesi” kavramı tam da bu durumu anlatmaktadır.
Gültekin Malcı’ya yönelik saldırı da eğer mücadele konusu yapılmasaydı, sırf mahkeme kararıyla işine dönme ihtimali çok düşüktü. Bu yönüyle Malcı’nın işine geri dönmesi, işyerinde, sokakta ve mahkeme salonlarında verilen mücadelenin ürünü ve başarısı olmuştur.
Kızıl Bayrak / Frankfurt