“Evsizlere ev, Berlin polisten nefret ediyor!”

Almanya’daki ‘işgal evleri’nin simgelerinden biri olan Berlin’deki ‘Liebig 34’ binası geçtiğimiz günlerde 2 bin 500 polisin saldırısıyla tahliye edildi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 11 Ekim 2020
  • 15:02

7 Ekim’in gece saatlerinde Almanya’nın başkenti Berlin’de, solcuların sembolü haline gelmiş bir işgal evine gerçekleştirilen tahliye operasyonu 8 Ekim sabahına kadar sürdü. ‘Liebig 34’ binası Almanya’da 1980’li yıllarda başlayan ev işgallerinin sembol isimlerinden biriydi.

Eylemci gençler evin önünde barikatlar kurdular ve 2500 polisin kendilerine yönelik saldırısıyla karşı karşıya kaldılar. İşgal altındaki evin tahliyesi öncesi, ‘Liebig 34’ olarak kendini adlandıran “anarko-queer” feminist grup “Evsizlere ev, Berlin polisten nefret ediyor” sloganı attı. Eylemciler polisin kurduğu barikata “Tanrı yok, devlet yok, patriyarka yok!” sloganlarıyla karşılık verdiler.

“2500 Polisin 40 Kadına yönelik şiddetini red ediyorum” diyerek Berlin senatosuna tepkisini dile getiren Avukat Moritz Heusinger, soruna çözüm bulamayan senatoyu olayı gereksiz politize etmekle eleştiriyor. Berliner Zeitung’daki habere göre, işgal evi Liebig 34’te bulunan ve orada yaşayan sakinlerin avukatlığını üstlenen Heusinger, işgal evinin sol hareketin bir sembolü haline geldiğini vurguladı.

“Burada yaşananlar bir savaş haline benziyor.” diyen Heusinger, polisin saldırgan tutumunu eleştirdi. Aynı zamanda Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) eyaletinden de özellikle kışkırtılmış polislerin takviye edildiğini ekledi. Avukat olarak kendisine icra memurlarıyla görüşme imkanı dahi verilmediğine tepki veren Heusinger, barışçıl bir çözümün de yollarının kapatıldığını vurguladı.

Alman devletinin, simge haline gelmiş işgal evini böyle hedef alması ve 2 bin 500 polisle tahliye operasyonu düzenlemesi, ilerici solcu kesimlere ve işgal evlerine karşı kinini ve tahammülsüzlüğünü gözler önüne sermekle kalmadı, aynı zamanda korkusuna de işaret etti.

Avukatın aktarımlarıysa devletin işine gelmediği ölçüde hiçbir hukuk tanımadığını ortaya koyuyor. Her türlü hakları gasp edilen, polis şiddetine maruz kalan işçi-emekçilerin ve örgütlü güçlerin, haklarını fiili-meşru mücadeleyle savunmak ve korumaktan başka alternatifi bulunmadığını bu örnek bir kez daha göstermiş bulunuyor.

Kızıl Bayrak / Almanya