Küresel kapitalist sistemin borç yükü katlanarak artıyor. Emperyalist kapitalist ekonomi, toplumların geleceğini ipotek altına alarak “büyüyor”, günü kurtarmak uğruna insan toplumunun geleceğini riske ediyor.
Dünya Bankasının yayımladığı 2019 yılı küresel borç raporu emperyalist kapitalist sistemin geri bıraktırılarak bir parçası olan ülkelerin borçlarının ödenemez bir düzeye ulaştığını ortaya koydu. Dünya Bankası Başkanı da bunu, “Bu ülkelerin bazılarının borçlarını ödeyemeyeceği çok açık” ifadeleriyle ikrar etti. Rapor, borç sarmalı içerisinde debelenen sistemin, emperyalist merkezlerinin de bu durumdan azade olmadığını gösteriyor.
“En yoksul” 73 ülkenin dış borcu 744 milyar dolar
Rapor, G20'nin Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) çağrısına yanıt vererek, Covid-19 salgınından etkilenen ve borçlarını ödeyemez durumda olan “en yoksul 73 ülkeye yardımcı olmak amacıyla” Nisan ayında Borç Servisini Askıya Alma Girişimi'ni onayladığını hatırlatıyor. Bu kapsamdaki ülkelerin toplam dış borcu, 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 9,5 artarak 744 milyar dolara yükseldi.
“En yoksul” ülkelerin borç birikimi hızı, diğer “düşük ve orta gelirli” ülkelerin borçlanma oranının neredeyse 2 katına ulaştı. Bu ülkelerin “düşük ve orta gelirli ülke” finans merkezlerine olan borçlarını da arttırarak 178 milyar dolara çıkardı. “En yoksul” ülkelerin uzun vadeli net dış borçlarının yüzde 17’si de “düşük ve orta gelirli” ülkelere.
“Düşük ve orta gelirli” ülkelerin dış borcu 8 trilyon doları aştı
Dünya Bankası raporuna göre Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı düşük ve orta gelirli ülkelerin toplam dış borçları da bir önceki yıla göre yüzde 5,4 -420 milyar dolar- artarak 8 trilyon 139 milyar dolara çıktı. Bu ülkelerin dış borçları 10 yılda iki kattan fazla artarak 3 trilyon 618 milyardan 8 trilyon 139 milyar çıktı. Rapor bu borç seviyesinin “rekor seviye” olduğuna işaret ediyor.
Dış borcun milli gelire oranında Türkiye 2. sırada
Bu ülkelerden Türkiye, 440,9 milyar dolarlık dış borçla en çok dış borcu olan 6. ülke oldu. Dış borç toplamının milli gelire oranı yüzde 59 olan Türkiye kapitalizmi, bu açıdan Arjantin’den sonra 2. sırada geliyor. Arjantin’in dış borçlarının milli gelirine oranı yüzde 65.
2 trilyon 114 milyar dolarlık dış borçla ilk sırada yer alan Çin'in borcunun milli gelire oranı ise yüzde 15 oldu. Çin’i, 569,4 milyar dolar dış borçla takip eden Brezilya’nın dış borcunun milli gelire oranının yüzde 32. 560 milyar dolarla listede üçüncü sırada olan Hindistan'ın dış borcunun milli gelire oranı yüzde 20 olurken, 469,7 milyar dolarlık dış boru olan Meksika'nın borcunun milli gelire oranı ise yüzde 38. 490,7 milyar dolar dış borcu olan Rusya’nın dış borcunun milli gelire oranı yüzde 30. Güney Afrika’nın dış borcu 188,1 milyar, milli gelire oranı ise yüzde 55 seviyesinde bulunuyor.
Yine bu 120 ülkenin rezervlerinin dış borca oranı ortalama yüzde 72 seviyesindeyken, ağır bir kriz yaşayan ve tarihindeki 9. iflasını açıklayan Arjantin’in yüzde 15 oldu. Rezervlerindeki erimenin etkisiyle emperyalist finans kapitalistlerinin gündeminden düşmeyen Türkiye’nin rezervlerinin dış borçlarına oranı ise yüzde 18 ile Arjantin’inkinin biraz üzerinde yer alıyor.
120 ülkenin üçte birinin dış borcunun milli gelire oranının yüzde 60’ın üzerinde olduğunu belirten rapor, bu ülkelerin yüzde 9’unun ise yüzde 100’lük oranın üzerindeki seviyeleriyle alarm verdiğini vurguladı. Yüzde 256’lık oranla ilk sırada Moğolistan gelirken, yüzde 139 ile ekonomik ve siyasi kriz yaşayan Lübnan ikinci sırada bulunuyor.
Dış borç oranlarıyla finansal kriz uyarısı yapan raporun yayımlanmasından önce açıklamada bulunan Dünya Bankası Başkanı David Malpass, çok sayıda gelişmekte olan ve yeni sanayileşen ülkenin mali açıdan “uçurumun eşiğinde” olduğunu belirtti. Malpas, “Bu ülkelerin bazılarının borçlarını ödeyemeyeceği çok açık” diye ekledi. Söz konusu ülkelerin, “Devasa bütçe açıkları ve borç ödemeleri ekonomilerini yıpratıyor. Ayrıca bankalar da kötü krediler nedeniyle zorluklar yaşıyor” diyen Malpass, ödenemeyen borçların tetikleyeceği banka iflasları ve finans kriz tehlikesini dolaylı olarak dile getirdi.