Macaristan’da otomobil işçileri mücadeleden öğreniyor
Macaristan’da Györ kentinde Audi işçilerinin kazanımlarla sonuçlanan grevi otomotiv sektöründe ve yan sanayi işletmelerinde çalışan işçilerin haklarını mücadelelerle kazanabileceklerini öğretti.
Otomobil sektörünün yan sanayi işletmelerinde başlayan grev de 10 gün sonra taleplerin kabul edilmesi ile sonuçlandı. Kore işletmesi olan Hancook lastik imalat şirketinde grev kırıcılarını devreye sokmaları bile işe yaramadı.
Bundan önce de Westcast işçileri bir günlük greve gitmişti.
Örgütlü mücadelenin önemi işçiler arasında giderek daha da önem kazanıyor ve sendikalara katılımlar büyüyor.
Kolombiya’da protestolar sürüyor
Kolombiya’da yerliler hükümetin kendilerini kırsal kalkınma planına dahil etmesini talep ederek, iki haftadır ülkenin farklı bölgelerinde gösteriler düzenliyor ve yol kapatma eylemleri yapıyorlar. Yerli halkın talepleri arasında toprak kullanma hakkı ve yaşadıkları bölgelerdeki otonomilerine saygı gösterilmesi bulunuyor. Yerliler ayrıca yerel liderlerinin ülkede uzun süredir devam eden suikastlar karşısında korunmasını istiyor.
Eylemlerin yoğunlaştığı Valle del Cauca bölgesindeki Dagua kentinde 10’uncu gününde trafiğe kapatılan ana yolda gösteri esnasında meydana gelen patlamada 9 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi yaralandı. Patlamanın nedeni henüz bilinmiyor.
Saldırılar ve baskılar kitleleri mücadeleden alıkoymuyor. Huila, Chocó und Caldas’tan binlerce kişi genel grev yaparak Kolombiya’nın güneyindeki yerli örgütlerin grevine katıldı. Şu an 30 bin kişi grevde bulunuyor.
Bolsonaro hükümetinin saldırıları sürdürüyor
Brezilya’da 126 kentte yüzbinlerce işçi ve emekçi gerici, faşist Bolsonaro hükümetinin emeklilik yasasında değişiklik yapma planlarını protesto ederek sokağa çıktı. Yasa tasarısı Sao Paulo’da 70 bin kişinin katıldığı kitlesel bir gösteri ile protesto edilirken, Fortaleza’te 20 bin kişi yürüdü. Campo Grande ve Salvador’da yürüyüşlere 10 bin kişi katılırken, Rio’da 50 bin kişi gösteri düzenledi.
Kadın ve gençlerin yoğun katılımının gözlendiği gösteriler emeklilik ve sosyal sistemin parçalanmak istenmesine karşı gerçekleşti.
Bolsonaro hükümeti reformla birlikte emeklilik yaşını on yıl içinde erkeklerde en az 65 yaşına kadınlarda ise en az 62 yaşına yükseltmeyi planlıyor.
Reform ile çalışanlalar tam emekli olabilmesi için 45 yıl çalışması gerekecek. Mevcut sistemde kadınların 30 erkeklerin 35 yıl çalışması durumunda yaş sınırı olmaksızın emekli olunabiliyor.
Bolsonaro hükümeti. “Şili modeli”nde olduğu gibi her şeyi özelleştirmeyi planlıyor. Emeklilik reformu ile çalışanların katkı paylarının artırılması hedefleniyor. Yeni sistemle birlikte patronların ödediği payda değişikliğe gidilerek, çalışanları bireysel hesaplara aktarılacak paralarla kendi emekliliklerini finanse etmesi amaçlanıyor.
Bu işçi ve emekçileri kitlesel olarak yaşlılıkta yoksulluğun kucağına iterken, bankalar, tekeller, yabancı yatırımcılar karlarını karlar katacak.
Ford ve Mercedes Benz’de çalışan işçiler 22 Mart günü saat 7 den itibaren iş bırakarak greve gitti. İşçiler Ford’un kapatılmasına istenmesine karşı fabrika önüne yürüyüş düzenledi.
Brezilya’da otobüs şoförleri de kontak kapattı. Grev nedeniyle 350 hat çalışmadı.
İşçi düşmanı hükümetin saldırılarına ortak mücadele ile karşı koymak için 8 sendika ülke genelinde bir genel greve gitmeye hazırlanıyor.
Etiyopya’da Hawassa Endüstri havzasında grev
13-15 Mart 2019 tarihleri arasında Etiyopya’nın en büyük sanayi havzasında binlerce tekstil işçisi, sendikal hakların kabul edilmesi için greve gitti. Hawassa Endüstri Parkı’ndaki grevciler ayrıca cinsel taciz, kötü sağlık koşulları ve düşük ücretlere karşı da mücadele ediyorlar. Hawassa, 60.000 kişiye kadar istihdam sağlayacak şekilde tasarlanan bir endüstri havzası.
Fas’ta öğretmenler gösteri düzenledi
Fas’ın başkenti Rabat’ta cumartesi günü 15 bin öğretmen daha iyi çalışma koşulları talep ederek gösteri düzenledi.
Öğretmenlerin bir kısmı dağılmayarak protestolarına gece parlamento önünde devam ettiler. Pazar sabahı polis tomalarla saldırarak öğretmenleri dağıttı.
Hollanda’da ırkçılığa karşı 10 bin kişi alanlardaydı
Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da, 23 Mart’ta ırkçılık ve ayrımcılığa karşı yürüyüş düzenlendi. Irkçılığa karşı oluşumun çağrı yaptığı yürüyüş sol partiler ve çok sayıda kurum tarafından desteklendi. Yürüyüşe 10 bine yakın işçi ve emekçi katıldı. Eylemde, “Mültecilere kapı açık, kapitalizme değil”, Irkçılığı durdur”, “İslam fobiyi durdur” yazılı pankartlar ve dövizler taşındı.
Yürüyüşler FVD ve PVV gibi ırkçı faşist partilere yönelikti. Yapılan konuşmalarda, ülkede ırkçılığın giderek arttığı, dünyanın her yerinde sağcı ve aşırı sağcı partilerin oylarının çoğaldığı ifade edildi.
İnternette telif hakkı yasası protestolara rağmen kabul edildi
Avrupa Birliği’nin internet üzerinden bilgi alma özgürlüğünü kısıtlayan yeni yasası, hem sansür uygulanmasını zorunlu hale getirmesi hem de sansürü uygulayabilme yetkisini sadece büyük maliyetler altına girebilecek firmaların tekeline bırakması sebebiyle kitlesel protestolarla karşılandı.
Yasanın en son parlamentoda görüşmesi öncesinde, 23 ve 24 Mart’ta Avrupa’nın birçok kentinde 150 bin kişi telif hakkı yasasına karşı protesto gösterisi düzenledi. Yasaya karşı sadece Münih’te 40 bin kişi yürüdü.
Tepkilere rağmen Avrupa Parlamentosu internette tekelleşme yaratacak telif haklarını düzenleyen yasayı onayladı ve AB’nin 20 yıllık telif hakkı yasaları güncelleyerek, tartışmalara neden olan 13 ve 11. maddeleri kabul etti.
11. Madde ticari platformlarda paylaşılacak linkler için link sahibi ile öncesinde lisans anlaşması yapılması zorunluluğunu getiriyor. Bu yasa ile Google gibi internet platformlarının gazeteci, yazar ve müzisyen gibi yayıncıların ürettiği içerikleri kullanmak için lisans anlaşması imzalaması gerekecek. Bu ise küçük haber platformlarını zor durumda bırakacak.
13. Madde ise Facebook, Twitter, Youtube, Instagram gibi kâr amaçlı çevrimiçi içerik paylaşım servislerine, metin, fotoğraf, müzik, video gibi hemen her türden içerik için yükleme filtreleri ile daha yükleme sırasında telif hakkı ihlallerini engelleme görevi veriyor. Yükleme filtrelerinin maliyetinin yüksek olması nedeniyle küçük siteler zor duruma düşecek. Yükleme filtrelerinin Google tarafından satılması ve Google’ın bu satıştan milyonlarca dolar kazanması bekleniyor.
Buteflika karşıtı eylemler sürüyor
Cezayir’de 20 yıldır iktidarda bulunan ve 2013 yılında geçirdiği felç sonrası tekerlekli sandalye kullanan ve o tarihten bu yana nadiren halk karşısına çıkan 82 yaşındaki Abdulaziz Buteflika’nın 18 Nisan’da cumhurbaşkanlığına bir kez daha aday olması, haftalardır süren kitlesel protestolara neden oldu. Milyonlarca işçi ve genç sokaklarda protestolar düzenlerken, grevler toplu ulaşım, otomotiv, eğitim ve doğalgaz sektörüne yayıldı. Beş hafta boyunca süren ve yüz binlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerinin basıncı ile Buteflika 11 Mart’ta seçimleri ertelediğini, adaylığını geri çektiğini açıklamak zorunda kaldı.
Cumhurbaşkanı Bouteflika’nın istifasını talep eden milyonlarca işçi ve genç bu hafta yine sokaklara çıktı. Sosyal eşitsizlik, işten çıkarmalar ve ağır sömürü koşullarına karşı grevler genişliyor. Genel grev çağrısı yükseliyor.
Pazartesi günü Cezayir’in ikinci büyük kenti Oran yakınlarındaki Bèthouia’daki Tosyali çelik fabrikasında kendiliğinden grev başladı. Fabrikada 4.800 işçi çalışıyor.
Tizi’den Ouzou’ya uzanan yol yapımında Türk-Cezayirli inşaat şirketi Ozgun-Nurol-Engoa için çalışan 1000’den fazla işçi, onlarca işçinin işten çıkarılmasını protesto etmek için pazar günü greve başladı. Greve giden işçiler, tünel ve yol yapımı için ikramiye ödemesini talep ediyorlar.
22 Mart Cuma günü, ülke genelinde işçiler ve gençler Bouteflika’nın istifasını isteyerek yürüdü. Yürüyüşe bir milyona yakın kişinin katıldığı bildiriliyor. İşçiler ve emekçiler yaşam koşullarında iyileşme ve toplumsal eşitsizliğin sona ermesini talep ediyorlar.
İklim politikalarına karşı öğrencilerin eylemleri
Avrupa’da öğrencilerin iklim politikaları için boykot ve eylemleri sürerken, Almanya’nın Hamburg kentinde bu hafta da 5 bin öğrenci derslere girmeyerek eylem yaptı. Yürüyüş ve mitingde konuşmalar yapan öğrenciler hükümetin iklim politikalarını eleştirdi. Irkçı saldırıların da protesto edildiği konuşmalarda ırkçılığa geçit yok sloganları atıldı.