Cenevre’de mahkumlar Covid-19 hastası olan tutsakların devlet kararıyla hücrelere kapatılmasını protesto ettiler.
Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Dünya Sağlık Örgütü (OMS), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve daha birçok uluslararası kuruluşun merkezinin bulunduğu Cenevre’de, cezaevindeki tutuklular koronavirüse karşı alınan tedbirlere isyan ettiler.
Champ-Dollon hapishanesindeki 43 tutuklu, 3 Nisan günü “özgürlük” talepleriyle isyan başlatıp 22.40’a kadar koğuşlarına geri dönmeyerek, devletin aldığı kararları protesto etti. 4 Nisan günü yine avluya çıkan yirminin üzerinde tutuklu, saatlerce koğuşlarına girmemek için direndikten sonra polis zoruyla hücrelere kapatıldı.
23 Mart’ta tutuklularda koronavirüs görülmesinin ardından devlet, mahkumları hastaneye göndermek, ev hapsine yollamak, elektronik kelepçe ile denetlemek veya af getirmek gibi daha insani önlemler almak yerine tek kişilik koğuşlarda tecrit etmek yoluna gitti. Fransa, İran, Sudan, Endonezya, Suudi Arabistan gibi ülkeler tutukluları erken tahliye ederken, İsviçre gibi “demokrasinin beşiği” geçinen bir ülkede tam aksine bir yöntem tercih edildi. 400 kişilik kapasitesi olduğu halde 550 kişinin kaldığı, Avrupa’nın en kalabalık hapishanelerinden olan Champ-Dollon’da mahkumlar, daha çok küçük hırsızlıklardan, oturma izni olmamasından, para cezalarını ödememelerinden dolayı yatarken, bir kısmı da cezalarının yarısını zaten tamamlamış durumda.
İşkence karşıtı insan hakları örgütleri, Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Cezaevi Gözlemevi ve avukatlar, yasanın en asgari düzeyde uygulanmasını talep ediyor ve ceza hukukunun kurucu ilkelerinden biri olan orantılılık veya son çare olarak tutukluluğun uygulanmasını talep ediyorlar.