Birleşmiş Milletler, Libya’ya yönelik silah ambargosunu deldikleri ve ülkeyi yeni silahların “deney alanı” olarak kullandıkları için Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) ağır eleştiriler yöneltti. BM’den yapılan açıklamada, Türkiye ve BAE’nin bu tutumun Libya’da iç savaşın yeniden tırmanmasına neden olduğuna yer verildi
Açıklamanın devamında, Türkiye ve BAE kastedilerek, “Kuzey Afrika ülkesi Libya yeni silahlar için deney alanı olarak da kullanılıyor ve biz bunu yapanları biliyoruz” denildi. BM’nin Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams daha da ileri giderek, “Her gün ülkeye yeni silahlar geliyor, başta Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere bölgedeki kundakçıları tanıyoruz” dedi.
Ocak ayı ortalarında Berlin’de Almanya’nın ev sahipliğinde bir Libya Konferansı gerçekleştirilmişti. Toplantıya çok sayıda devlet ve emperyalist birlik temsilcisinin yanı sıra, savaşan taraflardan biri olarak “Libya Başbakanı” sıfatıyla Fayiz es-Serrac da katılmıştı. General Halife Hafter ise Angela Merkel’in davetini kabul etmiş ve Berlin'e kadar gelmişti. Konferansı bir süre Berlin’deki otel odasında izleyen Hafter, ardından Berlin’i apar topar tek etmişti. Katılımcılar tarafından Berlin konferansı başarılı olarak lanse edilmiş olsa da Hafter’ın bu tutumu söz konusu konferansın fiyasko olduğunu gösteriyordu.
Berlin Konferansı’nın amacı Libya’da savaşan taraflar arasında sözde bir ateşkes sağlanması şeklinde lanse ediliyordu. Oysa Libya’nın sükunete kavuşması ve çatışmaların sona erdirilmesi emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin hiç de umurunda değil. Konferansın asıl amacı, Libya petrolünden kimin, nasıl ve ne kadar pay alacağının belirlenmesiydi.
BM de dahil olmak üzere konferansa katılan tüm zevat, Libya’nın talan edilmesi ve bir savaş alanı haline gelmiş olmasından doğrudan sorumludurlar. Birleşmiş Milletler’in bugün Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Libya’da işledikleri insanlık suçuna işaret ediyor olması, Libya’da savaşın sona erdirilmesi için ‘iyi niyetli’ uyarılar gibi görünüyor olabilir. Fakat esasta, Libya petrolünün talanının Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne bırakılamayacağı uyarısı yapılmaktadır.