25 Mayıs 2020’de ABD polisi tarafından katledilen siyahi George Floyd’un ölümünden bu yana yarım sene geçti. Ölümünün ardından ABD’yi sarsan Black Lives Matter hareketi dünyanın pek çok ülkesinde ırkçılık karşıtı protestoların yükselişine yol açarken, bu ülkelerin başında da Almanya geliyordu. Özellikle çoğunluğu gençliğin oluşturduğu kitlesel eylemler pek çok kentte örgütlenirken, Revolutionärer Jugendbund’un (RJ-Avrupa DGB) inisiyatifiyle Bielefeld ve Bochum’da da George Floyd ile ilgili protestolar gerçekleşmişti.

Bielefeld’de Rise up for Justice’in ve Bochum’da RJ’nin çağrısıyla dün iki şehirde kitle yeniden ırkçılık ve polis şiddetine karşı sokağa çıktı. İki yürüyüşe de 200’ün üstünde kişi katıldı.

Yürüyüş boyunca sloganlar hiç durmadı. En sık atılan sloganlar yine “No justice, no peace!” (Adalet yoksa barış da yok), “Black lives matter!” (Siyah yaşamlar değerlidir), “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” ve “Irkçılığa karşı omuz omuza!” idi. Pandemi önlemleri komiteler ve katılımcılar tarafından en iyi ve disiplinli bir şekilde hayata geçirildi. Katılımcıların en az yüzde 90’i gençlerden oluşmaktaydı. Özellikle Bochum’da siyahilerin katılımı çok güçlüydü. Eylem için yoğun bir yığınak yapsa da polis herhangi bir provokasyon veya saldırı gerçekleştirmedi.

Örgütlerin ve bireylerin yaptıkları konuşmalarda yine mücadele ruhu belirgindi. Neredeyse tümünde polis ve sistem karşıtı mesajlar verildi.

Fransa’daki direnişe selam

Bielefeld’de Hauptbahnhof (tren garı) karsısında başlayan açılış mitinginde Fransa’daki polis şiddetine karşı direnen eylemcilere özel bir selam gönderildi. Mücadelenin enternasyonal ve ortak olduğu vurgulandı. RJ’nin Alman imparatorluğunun kurucusu Otto von Bismarck’ın heykelinin önünde yaptığı konuşmada ise sömürgecilik ve Alman emperyalizmi teşhir edildi. Almanya’da okullarda hala yüceltilen Bismarck’ın ırkçı, sömürgeci, zalim karakterini göstermek için sembolik anlamda heykel bezle örtüldü ve yanına yazılı dövizler asıldı. Protesto belediye binasının karşısında yapılan saygı duruşuyla bitirildi.

Bochum’da da konuşmalarda yansıtılan duygular ve öfke kitle tarafından coşkuyla alkışlandı. Konuşmacılar arasında Rise up for Justice Wuppertal temsilcisi de vardı. Konuşmasında eğitim sisteminde göçmen kökenlilerin yaşadığı adaletsizliği anlattı. George Floyd ve tüm ırkçılığa kurban olan insanlar için yapılan saygı duruşundan sonra coşku daha da arttı. Ayrıca açık kürsüye yoğun katılım oldu. Günbegün ırkçılığa maruz kalan birçok insan kendi düşüncelerini ve kararlılığını dile getirdi. Eylemde Fridays For Future gibi ilerici yerel örgütler ve Panthifa gibi siyahların örgütlendiği kurumlar da değişik görevler üstlendi. Kolektif bir şekilde örgütlenen eylem, örgütler arasındaki ilişkileri ve dayanışmayı da güçlendirdi.

Oldukça başarılı geçen iki eylem, Almanya’da George Floyd’un ölümünün 6. ayında düzenlenen tek eylemlerdi. Bu açıdan iki şehir de diğer şehirlere örnek oldular. Eylemler yerel basında da yer buldu.

Kızıl Bayrak / Bielefeld-Bochum