Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve siyonist İsrail, Ağustos ayı ortasında ilişkilerinin normalleşmesi ve Yahudi devletini tanıma konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuşlardı. Anlaşma, İsrail’in “Arap ve Müslüman dünyasıyla ilişkileri geliştirmesi” iddiasını taşıyordu. Trump da, “yakında bir dizi başka Arap devleti bu adımları” atacak demişti.
Bu doğrultuda, ilk adımı Bahreyn attı. Zaten Bahreyn, BAE ile İsrail arasında yapılan anlaşmayı ilk tebrik eden ülke olmuştu. Kral Hamad bin İsa el Halife bunu “barışa doğru tarihi bir adım” olarak nitelendirmişti. Bahreyn’in attığı adımı Trump duyurdu.
ABD’ye göre, Bahreyn Krallığı da artık İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmak ve böylece Yahudi devletini tanımak istiyor. ABD Başkanı Donald Trump, Twitter’da “Başka bir tarihi atılım” iddiasında bulunarak “İki büyük dostumuz İsrail ve Bahreyn Krallığı bir barış anlaşması üzerinde anlaştılar” açıklaması yaptı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Trump’ı kastederek, “Başka bir Arap ülkesi olan Bahreyn ile bir barış anlaşması imzalayacağımızı duyurmak için harekete geçti” dedi ve Trump’a teşekkür etti.
Trump, önümüzdeki hafta İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında diplomatik ilişkilerin kurulması amacıyla Beyaz Saray’da bir tören düzenleyeceğini duyurdu. Törene Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif el-Sajani de katılacak. ABD, Bahreyn ve İsrail’den yapılan ortak açıklamada, El Sajani’nin törende Netanyahu ile “barış” imzalayacağı söylendi. Doğrudan diyalog ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının, Ortadoğu’da “olumlu dönüşümü devam ettireceği”, “bölgede istikrar, güvenlik ve refahı arttıracağı” iddia edildi.
BAE ve Bahreyn’den sonra, Mısır ve Ürdün’ün de İsrail ile diplomatik ilişkiler geliştirecek üçüncü ve dördüncü Arap ülkeleri olacağı öne sürülüyor. Zaten Trump, Perşembe günü Beyaz Saray’da başka bir ülkenin BAE örneğini izleyebileceğini söylemiş ve “Katılmak için sıraya giren ülkeler var” demişti.
Amerikancı Körfez rejimlerinin ve bölgedeki diğer devletlerin siyonist İsrail açıktan işbirliği yürütmesiyle Filistin direnişine boyun eğdirileceği hesapları yapılıyor. ABD Başkanı Donald Trump, “barış, istikrar, refah” gibi yalanlarla şişirdiği “normalleşme” anlaşmalarıyla bölgedeki hegemonyasını güvencelemeye çalışıyor.
Filistin halkı, 2017 yılı sonunda Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasıyla hız kazanan bu yeni ilhak politikalarına şiddetle karşı çıkıyor. Bu adımı Mayıs 2018’de ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması izlemiş, devamında da geçtiğimiz yıl “Yüzyılın Anlaşması” işgal planı ilan edilmişti. “Normalleşme” anlaşmaları ise Trump-Netanyahu ikilisinin bölgedeki işbirlikçileriyle ortaklaşa attıkları yeni adım oldu. Filistin halkının tepkisi ve direnişiyle karşılaşan bu adımlar, Filistin yönetimi tarafından da sert bir tepkiye konu edilmiş, işbirlikçi bölge devletleri Filistin direnişine ihanetle, ABD ise tek taraflı hareket etmekle suçlanmış. Filistin Yönetimi bugüne kadarki anlaşmalardan çekildiğini ilan etmişti.
Trump’ın hesapları
ABD seçimlerine iki aydan kısa bir süre kala Trump bu adımlarla kendi geleceğini de kurtarmaya çalışıyor. Bu “diplomatik başarılarla” Amerika’daki İsrail yanlısı evanjelikler arasındaki seçmen desteğini güçlendirmeyi hedefleyen Trump geçtiğimiz hafta da Kosova’nın İsrail’i diplomatik olarak tanıyacağına dair ön anlaşmaları açıklamıştı. Sırbistan ise büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımak istiyor.
ABD başkanı Trump’ın, İsrail’in baş düşmanı İran’a karşı saldırgan politikası nedeniyle de seçmenler arasında desteklendiği iddia ediliyor. İsrail ile ABD’nin bölgedeki Arap müttefikleri arasındaki ilişkilerinin “normalleşmesi”, işbirliğinin açıktan yürütülmesi, İran’ın bölgede izole edilmesinde önemli bir rol oynayacak. Bu da Trump’ın Ortadoğu’daki politikasının temel hedefleri arasındadır.
Bahreyn Krallığı, Suudi Arabistan ve BAE’nin yakın bir müttefikidir. Üç ülke, 2017 yılında Körfez komşuları olan Katar’a ortak ambargo uygulamıştı. Bahreyn’in ABD ile de yakın bağları var. ABD 5. filosu burada konuşlanmıştır. Başkent Manama geçen yıl, Filistin halkı için tartışmalı bir ekonomik konferansa ev sahipliği yapmıştı.