Türkiye-Yunanistan sınırında günlerdir yaşanan insanlık trajedisine kulaklarını ve gözlerini kapayan AB’nin büyük emperyalist devletleri ihtiyaçları olan kalifiye işgücünü ve paralı askerleri temin etmek için harekete geçtiler.
İngiltere “Küresel Yetenek Vizesi”, Almanya ise “nitelikli işgücü” adı altında yürürlüğe koydukları yasalarla, geri bıraktırılmış ülkelerden ucuz kalifiye işgücüne kapılarını açtılar. AB’nin tek nükleer gücüne sahip üyesi olmakla övünen Fransa ise paralı asker toplamak için düğmeye bastı.
Başbakan Boris Johnson yaptığı açıklamada, “Küresel Yetenek Vizesi’yle İngiltere’nin dünyanın en yetenekli beyinlerine açık olduğunu göstermek istiyoruz” diyor. ‘Küresel Yetenek Vizesi’ni alabilmek için başvuranların yeteneklerini kanıtlamaları, İngiliz kurumları tarafından yapılacak olan sıkı bir test sonucunda belirlenecek.
Niteliğe sahip olmayan ya da düşük nitelikli kişiler için kapılarını kapalı tutan Almanya, “yetenekli vizesi” başvurularında bulunanların bu vizeyi alabilmelerinde en az İngiltere kadar sert ve aşağılayıcı kurallar getirdi. Buna göre kişinin ya nitelikli bir meslek eğitimini tamamlamış olması ya da yükseköğrenim görmüş olması ve bunun Alman makamlarınca tanınmış olması gerekiyor. Çalışmak üzere Almanya’ya gelmek isteyenlerin, Almanca dil bilgisine sahip olmaları koşulu da şart koşuluyor. Gerek İngiltere’den ve gerekse Almanya’dan “yetenekli vizesi” alabilmek için meslek sahibi insanların kendi ülkelerinde mesleklerini yapabileceklerine veya yaptıklarına dair aldıkları diploma gibi belgeler yeterli görülmüyor. Bu belgelere sahip olması şart koşulan insanlar ayrıca emperyalist devlet kurumlarının belirlediği kurumlar önünde mülakata çekilecekler.
Fransa’nın asker alma programı için yayımlanan başvuru şartları da en az Almanya ve İngiltere’nin koşulları kadar sert ve bir o kadar da aşağılayıcıdır. Buna göre, Kamerun uyruklu, bekar, özgür, herhangi bir bulaşıcı hastalığı olmayan, askeri bir doktor tarafından zinde raporu verilen, Fransızcaya hakim kadın ve erkek gençler seçmelere katılabilecekler. Bu iş için, Kamerun Cumhurbaşkanlığı Savunma Müsteşarlığı, fiziksel olarak güçlü kişilerin seçimi için başkent Yaounde’de bir yarış parkuru bile açtı.
Fransa’nın Kamerun devletiyle birlikte sürdürdüğü Kamerun halkını aşağılayan saldırganlığına karşı tepki gösteren Kamerunlu ilerici güçler, “Fransa kendisi için ölecek gençleri bile Afrika’dan seçiyor’ diyerek, sert eleştiriler yöneltiyorlar.
Geri bıraktırılmış ülkeler emperyalist tekeller için sömürü alanı olmanın yanı sıra, aynı zamanda kapitalist tekellerin ihtiyaç duyduğu kalifiye ucuz işgücü ve çıkarları uğruna ölecek olan paralı askerleri toplama depolarıdır.
Emperyalist tekeller bu küstahlıklarının gücünü geri bıraktırılmış, bağımlı ülke devletlerinin uşaklıklarından alıyorlar. Kamerun Cumhurbaşkanlığı fiziksel olarak güçlü vatandaşlarını seçerek Fransa’ya asker yapması veya savaş sürgünü göçmenleri bir şantaj aracı olarak AB sınırlarına yığarak, bu insanların yaşadıkları trajedi üzerinden AB sınırlarını koruma fiyatını artırmak isteyen Türk sermaye devleti gibi devletlerin varlığı, onların küstahlıklarının zeminidir. Bu zemin kurutulup yok edilmeden, bağımlı ülkelerin halkları aşağılanıp horlanmaktan kutulamayacaklardır.