Alman Makinistler Sendikası GDL, ilki 10-13 Ağustos, ikincisi 22-25 Ağustos tarihleri arasında grevler gerçekleştirdi. Taleplerin karşılanmaması üzerine 2 Eylül’den 7 Eylül’e kadar devam eden 3. grevi başlattı.
Alman Devlet Demiryolları (DB) ile Federal hükümet, talepleri karşılamak yerine grevi karalamayı tercih etti. Buna rağmen GDL üyesi emekçiler, Cuma günü Nürnberg ve Essen’de yaptıkları mitinglerle haklı talepleri için mücadelede kararlı olduklarını bir kez daha gösterdiler.
Grevleri durdurmak için harekete geçen Alman Demiryolları DB, Frankfurt İş Mahkemesi’ne başvurarak ihtiyati tedbir kararı talebinde bulundu. Grevci makinistleri, “yasal haklarını kötüye kullanarak siyasi hedefler gütmekle”, GDL’yi ise “diğer demiryolları işçilerini etkilemeye çalışmakla” suçlayan DB, yasaklama talebini bu gerekçelere dayandırdı.
Bu arada Eyalet İş Mahkemesi, DB’nin ihtiyati tedbir talebini reddederek sendika ve direnen makinistlerin haklılığını yasal olarak da kabul etmiş oldu. Beklemedikleri bir sonuçla karşılaşmanın şaşkınlığıyla açıklama yapan DB sözcüsü, makinistler sendikasına karşı tazminat davası açmayı düşündüklerini duyurarak durumu kurtarmaya çalışmıştı.
Kapitalistler grevin, Alman Demiryolları’na yakınlığıyla bilinen Alman Sendikalar Birliği’ne (DGB) bağlı Demiryolu ve Ulaşım Sendikası’ndan (EVG) bağımsız gelişmesine de tahammül edemiyor. Nitekim ilk andan itibaren Alman kamuoyu nezdinde grevleri karalama kampanyası başlatılmış, GDL ise adeta şeytanlaştırılmak istenmiştir. Eyalet İş Mahkemesi’nin kararı direnişin daha kararlı bir şekilde devam etmesine olanak sağlarken, demiryollarındaki diğer işçileri etkileme ihtimalini güçlendirecektir. Bir diğer önemli kazanım ise patronlarla işbirliği yapan DGB’ye bağlı Demiryolu ve Ulaşım Sendikası’nın giderek teşhir olması ve bunun sınıf hareketinin toplamı için yaratacağı olanaklardır.
Makinistlerin talepleri: Makinistler Sendikası (GDL) ücretlere %3,2 zam ve 600 avro prim talep ediyor. Ayrıca, işletme tarafından ödenen emeklilik (Betriebsrente) sisteminde değişiklik istiyorlar. Alman Demiryolları 600 avroluk primi maaşlara, zammın ise 36 aylık toplu sözleşme süresinde yapılmasını kabul ediyor. GDL ise, maaş zammının 28 aylık toplu sözleşme dönemi için geçerli olmasını talep ediyor. Ayrıca GDL, demiryolları içindeki etki alanını genişletmek ve sadece makinistlerle sınırlı kalmamak için de çaba harcıyor. GDL makinistlerin sendikası olmasına rağmen daha evvel (2014 ve 2015 grevleriyle) kondüktörler için de toplu iş sözleşmesi mücadelesi vermiş ve başarılı olmuştu. Bugün ise tren bakım çalışanlarının ve demiryollarında meslek eğitimi görenlerin de haklarını savunmaya ve toplu sözleşmelere dahil edilmelerini sağlamaya çalışıyor. Sendikanın emekçilerin haklarını korumak için gösterdiği çaba, DB patronlarını diken üstünde bırakmış görünüyor.
Mücadelenin bundan sonraki seyrini kuşkusuz ki, GDL ve direnen makinistlerin kararlılığı belirleyecektir. Sermaye düzeninin bütün oyunlarına ve saldırılarına karşı dik duran GDL, şimdiye kadar saldırıları göğüslemeyi başardı. Taleplerini tüm iş koluna yayma ve giderek toplam bir kazanıma dönüştürme inisiyatifi almak istemesi GDL için bir başarı olarak not edilmelidir. Grevler, sınıf hareketinin bundan sonraki seyrini etkileyebilecek bir direnişe dönme potansiyeli taşıyor. Şayet GDL bundan sonraki süreci iyi örgütleyebilir ve direnişi bütün bir iş koluna yayabilirse, Almanya’da sınıf hareketi için yeni olanaklar yaratacağı gibi, olumlu bir mücadele deneyimi de kazandıracaktır.
Sermaye düzeni ve sendikalara hakim olan işbirlikçi anlayışın güçsüz düşürdüğü Alman sınıf hareketinin bu tür örneklere fazlasıyla ihtiyacı var. Buz kırılıp yol açılırsa Alman işçi sınıfının öfkesi bütün bir kıtayı etkileme imkanına dönüşebilir.
GDL şahsında direnen makinistlerle dayanışmayı geliştirmek ve toplumun bütün işçi ve emekçilerine taşımak, ertelenemez bir görevdir.
Kızıl Bayrak / Almanya