Üniversite tartışılırken bir tanıklık- Şebnem Korur Fincancı

İçini boşalttıkları üniversitelerle, liyakate dayanmayan atamalarla akademide yaratılan tahribatın bir küçük ölçekli örneğine tanıklık ettik bu yazıda hep birlikte…

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 01 Şubat 2021
  • 10:00

Bugün yeni üstlendiğim görevim nedeniyle yakından tanıma olanağım olan bir dostuma dair bir iki söz kuracağım. O birkaç söz de ister istemez memleketin sağlığına, eğitimine verilen zararları ortaya koyacak. Dostum Ali İhsan Ökten, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin (TTB MK) 2. Başkanı. Sevgili Ali İhsan ile aynı üniversiteden, aynı tıp fakültesinden mezun olmuşuz, o da benim gibi Cerrahpaşalı. Benden birkaç yıl sonra olsa da kantin yerine kullandığımız İkizler Kıraathanesinden yolu geçmiş olanlardan. Zafer Abi'nin ocağından çay içmişliği var. Aynı üniversitenin koridorlarından dersliklerine, babanın çayından bugüne ortaklığımız çok ama bu ortaklığı pekiştiren en önemli yan meslek örgütümüze emek vermek. Ali İhsan’ın emeği hem meslek örgütünde hem de mesleğinde çok ama bir beyin cerrahı olarak bunca yoğunluğu arasında fotoğraftan edebiyata üretkenliğine şaşmamak da elde değil. Bir zaman kırılması yaratıp 24 saatlik günü 48 saate çıkardığı konusunda kuşkularım var. Tüm bunların üstüne bir de belli ki iyi bir eğitimci ve bilim insanı.

Bunları niye anlatıyorum diye merak ediyorsunuzdur, hemen söyleyeyim. Sevgili Ali İhsan 2011 yılında girdiği sınav sonrası 2013 yılından beri Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniğinin eğitim sorumlusu ve 2015 yılından beri de doçent iken geçen hafta gelen yazı ile bugüne kadar yaptığı hizmetlere teşekkür edilip görevine son verildi ve 3 ay önce kliniğe gelen birisine verildi eğitim sorumluluğu görevi. Anlaşılan TTB MK 2. Başkanı olması gözden kaçmamış. İdare de bu kadar işin altından nasıl kalkar diye düşünüp eğitim sorumluluğu görevini olsun alalım da rahat etsin, TTB MK için ayırdığı zamanı artıralım diye düşünmüş. Hele SBÜ için açtıkları son adrese teslim kadrolar, buna ilişkin TTB açıklamaları, açılan dava ve bu işlerde sevgili Ali İhsan’ın yoğun emeği düşünülünce çok yorulduğunu anlamışlar belli ki.

Bir yıl içinde 30’a yakın yayın yapmış bir kliniğin eğitim sorumlusu, kendisi yüzlerce yayın yapmış, yüzlerce atıf almış ama tüm bu çaba onu yormamak için… Yanlış anlaşılmasın, aman!

Şimdi küçük bir hatırlatma: “Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönergesi” 17 Kasım 2020 tarihinde hazırlanmış, 01 Ocak 2021 tarihinden itibaren uygulanacağı ilan edilmişti. SBÜ Rektörlüğü tarafından kasım ayında açıklanan atama kriterlerinin 1 Ocak 2021 tarihin itibaren geçerli olacağı belirtilmiş ama son bir hamle ile 14 Aralık 2020 tarihinde 407, 25 Aralık 2020 tarihinde 242 ve 31 Aralık 2020 tarihinde 11 akademik kadro yönerge kriterleri aranmaksızın ve çıkarmak istedikleri yönerge yok sayılarak akademik kadro alımı için ilana çıkılmış. Adrese teslim başlıca eserler belirtilerek tabii ki…

Aralıklarla açılan kadrolarda 2. Başkanımızın kliniğine hiçbir dönem kadro açılmamış, ne de olsa Adana Tabip Odası Başkanı da olduğu, meslek örgütüne emek verdiği yıllar, korumuşlar arkadaşımızı. Çalıştığı Beyin Cerrahi Kliniği yıllardır eğitim veren sağlık hizmeti üreten, eğitim hastaneleri arasında en fazla hasta muayene eden ve ameliyat yapan kliniklerden biri olmanın ötesinde her yıl önemli oranda yayın yaparak bilimsel ve akademik katkı sunan bir yer olsa da amaç hep Sevgili Ali İhsan’ı korumak, biz öyle anladık. Biz öyle anladık ama birlikte çalıştığı meslektaşları öyle değerlendirir mi, onu bilemem. Ne de olsa onların da hakları gasbedilmiş oluyor bu koruyucu kollayıcı tutum karşısında. Bizden söylemesi!

İçini boşalttıkları üniversitelerle, liyakate dayanmayan atamalarla akademide yaratılan tahribatın bir küçük ölçekli örneğine tanıklık ettik bu yazıda hep birlikte… Muhalifleri, mücadele edenleri cezalandıran bu anlayış açıkça ortadadır. Yalnız birlikte çalıştığı meslektaşları değil, hepimizin hakkını gasbettiğinizi görüyoruz.

Evrensel / 01.02.21