Türkiye Kerkük petrollerinde yaya kaldı - Fehim Taştekin

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 19 Ocak 2018
  • 07:03

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) bağımsızlık referandumuna karşı Türkiye, İran ve Irak yönetimleri arasında gelişen ortaklık Tahran’ın yüzünü güldürürken Ankara’da hayal kırıklığı yarattı. Referanduma karşı üç ülkenin koordineli hamleleri, Kürtlerin 2003’teki Amerikan işgali ve 2014’te İslam Devleti’nin (İD) Musul’u düşürmesi sonrası oluşan boşlukta elde ettiği kazanımların kaybedilmesini sağlamıştı. Bu ortaklığın karşılığında Ankara’nın iki temel beklentisi vardı: Kerkük petrolünün Kürdistan’ı baypas eden yeni bir boru hattıyla Türkiye’nin Ceyhan limanına taşınması. KBY’nin kontrol ettiği Habur’daki İbrahim Halil Sınır Kapısı’na alternatif olarak Ovaköy’den yeni bir sınır kapısının açılması.

Ankara’nın hesabına göre Suriye-Irak-Türkiye sınırlarının kesişim noktasında yer alan Ovaköy’den açılacak sınır kapısı sayesinde Kürtler vergi gelirlerinden mahrum kalacak, “Yeni Osmanlı” rüyalarını süsleyen Musul-Tel Afer arasında kestirmeden kara yolu bağlantısı sağlanacak, Türkmenlerle ilişkiler artacak, bu güzergâhın sağlayacağı kontrol imkânları sayesinde PKK’nin Ezidi yurdu Şengal ve Rojava ile bağlantısı kesilecekti. Plana göre güzergâhın Musul’a giden ana yola bağlanması için 120 kilometrelik bir stabilize yol uluslararası ticaret yoluna dönüştürülecek ve Dicle Nehri üzerine bir köprü yapılacaktı.

Ancak Ovaköy’den sınır kapısı açılması planı sürüncemeye bırakıldı. Kerkük petrolünü Türkiye’ye taşıyacak proje ise İran alternatifinin öne alınmasıyla gölgede kaldı.

Irak Petrol Bakanı Cabbar El Luaybi 7 Ocak’ta yaptığı açıklamada ocak ayı sonuna kalmadan Kerkük’ten İran’a petrol sevkiyatının başlayacağını söyledi. Petrol rafinerisinin bulunduğu Kirmanşah kenti ile Kerkük arasında boru hattı döşeninceye kadar günlük 60 bin varil petrolün tankerlerle taşınması konusunda mutabakat sağlandı. El Luaybi ilk etapta günlük taşıma kapasitesinin 30 bin varil olduğunu kaydetti.

Irak hükümeti 16 Ekim 2017’de Kürdistan bölgesine yönelik askeri operasyondan sonra eskiden olduğu gibi Kerkük petrolünün Türkiye’ye taşınması konusunda taahhütte bulunmuştu. Anadolu Ajansı’nın aktardığı plana göre Irak Petrol Bakanlığı Fişhabur’dan Türkiye’ye giren ve onarılamaz hale gelen eski petrol boru hattının yerine yaklaşık 350 kilometre uzunluğunda ve günlük 1 milyon varil taşıma kapasitesine sahip yeni bir hat döşemeyi gündemine almıştı.

Yeni hat Selahaddin vilayetinden başlayıp Kerkük ve Musul'dan geçip Fişhabur bölgesi üzerinden Türkiye'ye ulaşacaktı. Eski hat İslam Devleti’nin Musul’u ele geçirmesinin ardından devre dışı kalmıştı. Kerkük'te Havana, Bay Hasan, Babagurgur, Hebaziya, Cenbure olmak üzere toplam beş petrol yatağı bulunuyor. Kürdistan Hükümeti haziran 2014’ten itibaren Havana ve Bay Hasan'dan çıkardığı günlük 300 bin varil petrolü alternatif bir hatla Türkiye’ye taşıyordu. Irak Hükümeti’ne bağlı olan Kuzey Petrol Şirketi ise diğer üç kuyudan 150 bin varil petrol çıkartıyordu.

Irak Petrol Bakanı Luaybi 17 Ekim’deki açıklamasında yabancı petrol şirketlerinin yatırımları sayesinde Kerkük'teki kapasiteyi günlük 1 milyon varile çıkaracaklarını söyledi.

Fakat aradan geçen yaklaşık üç aya rağmen bu konuda hattın inşasına yönelik ihale duyurusu dışında somut bir gelişme sağlanmadı.

Ovaköy’den sınır kapısı planıyla Kerkük-Ceyhan projesi bir şekilde birbiriyle bağlantılı. İkisinin de ön koşulu aynı: Ya Bağdat’a bağlı güçler Türkiye sınırına kadar, güzergâh boyunca kontrolü ele alacak ya da Kürdistan yönetimiyle bir mutabakat sağlanacak. Halihazırda Musul ve Tel Afer merkezi hükümetin kontrolünde olsa da kuzeyde Fişhabur’a kadar olan güzergâh Peşmerge’nin elinde. Merkezi hükümete bağlı güçler ihtilaflı bölgelerde iki günlük hızlı ilerlemelerinin ardından 2003 sınırlarına ulaşmışlardı. Türkiye’nin beklentisi ise bu sınırların da aşılarak koridorun Fişhabur’a kadar tamamlanması yönündeydi.

Tam bu noktada “Bağdat’a ABD mi yoksa İran mı fren yaptırdı?” sorusu gündeme geliyor. Irak’taki genel seçimler öncesi Kürdistan’a karşı elde ettiği zaferi yeterli gören Başbakan Haydar Ebadi’nin işi ağırdan alması ve Erbil yönetimiyle olası müzakerelerden çıkacak sonucu bekliyor olması da muhtemel.

Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi Ankara’daki hayal kırıklığını “Ovaköy’ü kimler engelliyor? Türkiye’yi tek merkezden ticarete kimler mahkum ediyor?” soruları eşliğinde şöyle dile getirdi: “Türkiye’yi Bağdat’a bağlayacak yeni ticaret hattı için açılması planlanan Ovaköy Sınır Kapısı, terörist kuşak planlarını keseceği için her dönem engellendi. IKBY’nin referandum hamlesi sonrası hayata geçirilmesi zorunluluk halini alan proje, bugün bir kez daha rafa kaldırılma riskiyle karşı karşıya."

Al-Monitor / 16.01.18