Kuzey Kıbrıs’taki seçime müdahil olan Ankara, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın kazanmaması için her yolu deniyor. Seçime dört gün kala Başbakan Ersin Tatar ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara’da “Maraş açılımı” yapması adada deprem etkisi yarattı. Erdoğan ve Tatar’ın 1974’ten bu yana kapalı olan Maraş’ın ziyarete açılacağını açıklaması Kuzey Kıbrıs’ta hükümeti düşürdü. Açılımın seçim rüşveti olduğunu kaydeden Kuzey Kıbrıs’taki hükümet ortağı Halkın Partisi (HP), koalisyondan çekilme kararı aldı. HP Genel Başkanı Yenal Senin, kararı parti meclisi toplantısından sonra duyurdu.
“Maraş konusunda uluslararası hukuka aykırı hareket etmeden, seçim sonrasına planlı bir şekilde görüş bildirmiştik” diyen Senin, Başbakan Tatar’a tepki gösterdi: “Tatar, herhangi bir bilgiyi hükümet ortağına vermemiştir. Özersay telefonla sorduğunda da bilgi vermemiştir. Bu tutarsızlık ve hükümetin bozulma sebebi Ersin Tatar'dır.”
Tepki gösteren sol partiler de açıklamalarda bulundu.
Demokrasimize saldırı
Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan:
AKP, kendi dış politikaları doğrultusunda, kendi istediklerini yaptıracak birini seçtirmek istiyor. Şu an hala Başbakan olarak görülen Tatar’ın seçim kampanyası için bizzat Erdoğan’ın yardımcısı Fuat Oktay üzerinden çalışma yapıyorlar. Tatar’ın seçim kampanyası için Türkiye’den gelenler deşifre oldu. Özellikle Türkiyeli seçmenin yoğun bulunduğu bölgelerde çalışma yürütüyorlar. AKP, Kıbrıs’ta kendi çatışmacı politikasını hayata geçirmeye çalışıyor. Akıncı onlara göre bu politikalara uygun bir aday değil. Erdoğan’ın açıklamalarına bakarsak son BM Sekreteri ile yaptığı görüşmede BM kararlarına dayalı federal çözüm kararını bertaraf etme yönünde beyanlarda bulundu. Çatışmacı politikalarla buradaki çözüm arayışını baltalayıp cenazeyi de Kıbrıs Türklerine yıkmak istiyorlar. Şu an demokrasimiz saldırı altındadır. Ancak Kuzey Kıbrıs halkı bu politikaları görerek Akıncı’ya sahip çıkacaktır.
Kıbrıs Türk halkı yok sayılıyor
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu:
Seçimlere dört gün kala yaşananlar bizim için büyük talihsizlikti. Şu an YSK tarafından alınmış seçim yasakları söz konusu. Bu yasaklarda seçim öncesi devlet töreni olmaz deniyor. Buna rağmen Türkiye’den getirilen su borusu için tören düzenlendi. Bu durum öncelikle Kıbrıs’ta karar organlarının verdiği kararların uygulanmasına yönelik bir karşı hamledir. Bağımsızlığa yapılan bir müdahaledir. İkincisi Maraş meselesine ilişkin tutumu değerlendirmek gerekiyor. Maraş’ın nasıl açılacağı hangi şartlarda açılacağı tartışılan konular. Düşünün, Maraş’ın açılması kararından Cumhurbaşkanı’nın bile haberi yok. Hükümet ortağının haberi yok. Kendi güvenlik komutanlarımız başka bir devletin başkanına “talimatlarınızı yerine getirdik” diyebiliyor. Bu durum Kıbrıslıtürk halkının yok sayılmasıdır. Erdoğan, Türkiye’de uyguladığı, muhatabını ezme şeklinde gerçekleşen güç politikasını burada da uygulamak istiyor. Biz burada küçük ama kaynaşmış bir toplumuz. Türkiye’deki açılış töreni ve ardından yaşananlar buradaki herkes için ters tepecektir. Bu yaşananlar Mevcut Cumhurbaşkanı Akıncı’ya olan desteği artırmıştır. Boykot edeceğini belirtenler de Akıncı’dan yana tavır geliştirdiler. Seçimde ilk turda Akıncı’nın önde bitireceğini, ilk turda kendi partisine oy veren birçok kesimin de ikinci turda Akıncı etrafında birleşeceğini düşünüyoruz. Kıbrıslıtürk halkı olarak burada bir yaşam tarzımız, hedeflerimiz var. Laik, demokratik, katılımcı bir gelecek için mücadele ediyoruz. Bunlardan vazgeçmeyeceğiz.
Emir almak için beklediler
Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cemal Özyiğit:
AKP, son dönem mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gitsin kim gelirse gelsin mantığında. Seçime ramak kala Ersin Tatar’ın yanında yer aldılar. Seçim yasağı olmasına rağmen açılış gerçekleşti. Buradan giden heyet emirlere hazır şekilde bekledi. Öncelikle YSK’nin gereğini yapmasını bekliyoruz. İkincisi biz Türkiye’yi kimin yönetmesi konusunda elbette demokrasiye sahip çıkanların olması noktasında fikirler belirtmekle birlikte karışmıyoruz. Türkiye halkının seçimlerine saygı duyuyoruz. Türkiye’den de aynı saygıyı bize karşı göstermesini istiyoruz. Kuzey Kıbrıs halkı Mustafa Akıncı ile devam edecektir.
Yeni Kıbrıs Partisi: Erdoğan, elini Kıbrıs’tan çek!
YKP Sekretaryası, son siyasal gelişmeleri değerlendirdi. Açıklama şöyle:
1970’lerde elçilerin bakanlar kurulu toplantılarına katıldığı zamanlardan bugünlere müdahaleler hep oldu. Ancak AKP’li yıllarda müdahaleler çok daha açık, kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmektedir, bunlar da sürekli yaşanmaktadır. “Alo, ben Beşir” vakalarından, 4’lü hükümetin bozulmasına, en son da bugünlere gelinmiştir. Derviş Eroğlu kimse ile konuşmadan Erdoğan’ın talimatı ile yurtdışına uçmuş ve orda gene kimsenin haberi olmadan deniz yetki alanları anlaşmasını imzalamıştı. Bu bir kez daha bir parmak hareketi ile uçağa bindirilen Tatar’ın elini tutuşturulan metni okurken ki davranışından, onun bile bir yere kadar haberinin olduğu Maraş açılımı(!) gündeme gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler Dağlı Karabağ’da Güvenlik Konseyi kararlarına saygı duyulması çağrısı yaparak, aynı günler içinde Maraş’ta kendisi Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı hareketler yapmaktadır. YKP, Maraş’a temizlik adı altında giren iş araçlarının başında TC elçisinin olduğunu kamuoyunun dikkatine getirir. Bu küçük bir detay değildir, bu ülkedeki yürütme erkinin kimde olduğunu gösteren durumdur. Diğer önemli detay, hala 1. Derece asker bölge olan Maraş sahil şeridine Bakanlar Kurulu’nun bu statüyü bozmadan girilmesidir.
YKP, bölgede sürekli olarak gerginlikler çıkararak istikrarsızlaştıran Türkiye’yi yönetenlere karşı bir kez daha “Ankara, elini yakamızdan çek” diyor…
Mehmet Emin Korkmaz / BirGün – 08.10.20